Şarkı zaten evlada miras bırakılacak türden; sözler Cem Baba'dan, malum; müzik de Nil Burak mıydı, kimdi? Her şey bir yana, bir başka severim Haluk Bilginer'i... Bunu da söylemiş, bugün öğrendim…
Makyavelizm sosuyla bezenmiş “Ben olmazsam rakibim de olmasın” düsturunun aksine taraftarın amentüsü “Ben olmazsam kimse olmasın” şeklindedir, yani aslında öyle olmalıdır. Son haftalara geldik, ana gündemimiz şampiyonluk...
Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durum…
Bazen çizginin gerisinden izlemek gerekir. Karşındakiler bir film gibi akarken. Siyasi duruşun ne demek olduğunu bile kavrayamayan bir siyasi travmada, şiir okudu diye cezaevinde cezasını çeken bir adama acımakla başlar…
Günün darbe karşıtı demokratı Nazlı Ilıcak'ın Tercüman Gazetesi arşivinden çıkan bazı cümleleri:
“13 ilde sıkıyönetim yürürlüğü girdi. Huzura susamış milletimiz yürekten sesleniyor: Merhaba Asker”. (Nazlı Ilıcak, 17 Aralık 1978, Tercüman)
“Kızıl…

zavallı şeytan, bana ne verebilirsin ki?
yükseklere göz dikmiş insan bilincini,
senin gibiler kavrayabilir mi hiç?
sendeki gıda doyurmaz insanı,
elindeki kızıl altın, civa gibi,
avucun içinden akıp gider,
senin kumar masalarında,
kimse kazanamaz,
daha sarılırken başkalarına bakar,
göndereceğin…