Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Author page: canoglan

ben böyle sıcak görmedim, böyle hava…

FasulyedenKom olarak bu sıcakları protesto ediyoruz ve gavur kukusu gibi sıcaklar bitene kadar her gün 12.00'de 1 dakikalığına klimaları, vantilatörleri, yelpazeleri kapama eylemi yapıyoruz. Evet üşüttük, dellendik, sıyırdık. Elinin ayarı olsun…

115! Bir rekor denemesi

Geçen arkadaşlarla konuşurken "Ah ulan fi tarihinde bi' film izleme rekor denemesi yapılmıştı da yaştan katılamamıştım, şimdi olsa da yesek." gibilerinden bişi demiştim. İçim mi çok temiz ya da gaiple aramda sıcak temaslar mı kuruluyor bu aralar bilmiyorum ama sinema forumlarını gezerken şak diye önüme film izleme rekor denemesi v 2. başlıklı bir yazı çıktı. Çocuklar gibi sevindim, karşımda bin atlı olsa siklemezdim o an. Tamam dedim, hemen yanıma birilerini de çekicem ve katılıcam yarışmaya.

Sinema salonlarındaki soğuk savaş

Nedir yani, kalmadı mı başka dünyevi mesele ? Kalmadı kardeşim. Sağından ve solundan, iki taraftan da hamle alabileceğin bir strateji dünyasından bahsediyoruz. An farkıyla kalende golü yanında kolu görebileceğin, saatler boyu sıkışık pozisyonda oturabileceğin ve bundan dolayı ki dikkati elden bırakmaman gereken bir sinir harbi. Az kaldı, ışıklar sönüyor...

Bi’ kafa bi’ sigara

90'da Hisar konserlerinin yapıldığı yerde ana kucağında İngiltere - Kamerun maçındaki Milla'nın dansını izlemeyle başladığım "dünya kupası" maceramın son ayağı çok da keyif vermedi açıkçası. 5 yaşında izlediğim kupadan bu yana 16 yıl yani 4 kupa geçti, en olgun çağımızdaki kupadan beklentilerimiz de fazlaydı doğal olarak. Yazının sonlarına kadar özel isimlerden bahsetmeyeceğim, ama yazının sonunu en özel isimle bitireceğim. Günümüz futbolunun stratejileriyle gol yememeyi şiar edinen takımların arenası artık burası, yıldız yaratan değil yorucu bir sezonun ardından yıldızları söndüren turnuva artık burası, bahis ağzıyla konuşursak "under" oranlarının yerlerde süründüğü "over" oranlarının ise fezada uçtuğu yer artık burası, 1-0'ı korumak uğruna ileri uç elemanlarını çıkaranların diyarı artık burası. Dolayısıyla hata bizdeydi ve bir şeyi atlamıştık: ütopiklik hayatın her alanında bumerang gibi suratınıza çarpmak gibi bir şiar edinmişti.

SA’nata SA’ygı *

Efendim bu olayın kahramanları TeknoSA ve Akbank. TeknoSA, Taksim'deki mekanından pek fazla hazzetmemiş olacak ki Akbank Kültür ve Sanat Merkezi'nin alt katına konuşlanmayı uygun görmüş. Malum burası daha bi' ayak üstü, daha bi' "fast food". TeknoSA, son iki harfinden de anlaşılacağı üzere sanatın ve sanatçının dostu Sabancı ailesinin bir ferdi. Yalnız bu fert biraz cabbar cevval, çünkü dur durak bilmeden her yerde kendini göstermeye meyilli bir profil çiziyor. Ama gel gelelim Sabancı ailesinin imajını zedelemekten geri kalmıyor, çünkü Sabancı ailesi bugüne bugün "Picasso" ile şimdilerde "Rodin" ile sanata verdiği değeri cümle aleme göstermiştir (!) Bi' yandan "Rodin"le millete sanat aşılarmış gibi yap, öte yandan sanat merkezlerini yok et. İmajın her şey olduğu bu devirde, Allah'ı para olanların SAnata SAygı'sı ancak bu kadar oluyor ne yazık ki.

Taraftara tabldot menü

Taraftar sever, gönülden sever ve sevdiğinin peşinden her yere gider elinden geldiğince. O renklere aşıktır çünkü, kalbi takımıyla atar. Hayatı boyunca en büyük aşkıdır. Bu uğurda hayatta kaybettiği fırsatları, harcadığı milyarları, çekilen çileleri siklemez bile. Evi tribündür taraftarın. İkinci evinden ziyade birinci evidir. En mutlu ya da mutsuz, en heyecanlı, en coşkulu olduğu yerdir hayatta. Orada kendisine yapılan müdahaleyi hoş görmez tıpkı hafta sonu Manisa'da hoş görmediği gibi.

İstanbul Film Festivali’nden izlenimler

Bu sene hem bahar tatiline denk gelmesi hem de fiyat politikası sayesinde o filmden o filme koşuşu ben de yaşamış oldum. Gerçekten gün bitiminde kafanın film izlemekten sütlaç kıvamına gelmesi ayrı bir keyif, hele de film seçimleri iyi çıkmışsa. Festival kapsamında 15'e yakın film izleme imkanım oldu, bazılarını ise daha önceden izlemiştim. İzleyemediğim ama başka arkadaşların çok beğendiği filmleri es geçebilirim, ama sonuçta 200'e yakın filmden bahsediyoruz, bazılarının atlanması normal.

Şahan’esin

Çocukluktan beri komedi programlarıyla, mizahla iç içe oldum. Dergiler aldım, diziler izledim. Gençliğimin komedi programları diyince Levent Kırca'nın sarhoş taklidi, İtilmiş'le Kakılmış, Gazman, Atilla Arcan'la karısının şebeklikleri geliyor ilk fırsatta. Yeter artık bıkmadık mı bunlardan? Bunlarla beslenen bir jenerasyon olarak isyan ediyoruz artık.

Hodri Meydan (çok feci +18, kırmızı nokta filan)

Şimdi efeniim, toplumumuzun damarlarına inmeyi amaç edinen FasulyedenKom olarak bir anket hazırladık. Maksat internet kullanabilen ve bu yetisini "Enlarge your penis" anatemalı mailleri okumak ve koskoca puntolarla, kırmızı kırmızı "Click Here to Enter" yazılarına korkusuzca tıklayan, harıl harıl Gülben Ergen, Paris Hilton videosu arayan gençliğimizin hardcore kültürünün seviyesini öğrenmek. Buyrun hele..