Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Author page: dea

Merhaba, tanışalım mı?

Merhaba. Ben, patır patır adam kesen, kestiği insanları çukurlara gömen, satırlı, silahlı terör örgütü Hizbullahçıların serbest bırakıldığı, serbest bırakılmalarının ardından teker teker yurtdışına kaçtıkları; 14 yaşındaki bir kız ve babasının…

Ergenekon Ciddi Bir Meseledir

Başbakan’ın bir bloga hakaret davası açması uykularımı kaçırmaya devam ediyor. Olası bir suçlama karşısında iyi niyet göstergesi olarak bu paragrafı yazma fikri oluştu kafamda. “Ben değiştim” Hatta, yetmez diyenler için: “Değişerek geliştim.” Ülkenin başbakanı, yani söylediği her cümle vakf-ı idaresi altındakiler için ölümcül emirler arasında sayılan birisi için bu cümleler 30-40 yıllık siyasi ve ideolojik altyapısını, o altyapının emrettiği vecizeleri geçersiz kılabiliyorsa; el’garip dea için de hafifletici hatta salıverilme sebebi olabilmeli. Yetmez derseniz, tutuksuz yargılanmaya da fitim. Haberiniz olsun.

Coşkulu Karşılama

Dünya Yerel Yönetimler Birliği Başkanı sıfatıyla New York’ ta bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Brooklyn Belediye Başkanı Marty Markowitz tarafından muhteşem bir organizasyonla karşılandı.
Kadir Topbaş'ın New York ziyareti 8 Şubat tarihli gazetelerde bu cümlelerle duyrulduğunda (1, 2, 3, 4) "Allah allah, Başbakan, Cumhurbaşkanı gittiğinde kılını kıpırdatmayan adamlar, alt tarafı bir belediye başkanı için niye böyle coşku dolu davranmışlar?" diye düşünmeden edememiştim. Kadir Topbaş'ı küçümsediğimden ya da böyle bir coşkuya mazhar olamayacağını düşündüğümden de değil ha, kralına layıktır benim belediye reisim ama, dediğim gibi Beyaz Saray'a çük kadar arka kapılardan, sokulmaya çalışan anlı şanlı Başbakanlar gördü bu gözler. Başbakan nere, onun memuru sayılabilecek belediye başkanı nere?

Üstünel Köftecisi

Geçtiğimiz haftasonu Ankara'ya gittim. Ankara ziyaretlerimde nerede ne yenilecek, nerede ne içilecek kararları ben değil Gizem veriyor elbette. Ben yiyiciyim. Seni çok enteresan bir yere götüreceğim deyince bile kafamda bir sanayi muhitinde köfteciye gideceğimiz fikri oluşamadı tabi. Uzun zamandır merak ettiğim Ulus, Kale civarını gezdikten sonra İskitler'de Sanayi'nin içinde bulunan Üstünel Köftecisi'ne gittik. Mekan esnaf lokantasıyla, "nezih bir yer oluşturalım da aileler de rahatlıkla gelebilsin" ayarında bir yer. Arada kalmış. Girişi ile çevresinden izole olduğunu hissediyorsunuz. Ki zaten gittiğimizde neredeyse tüm masalar çoluklu çocuklu aileler ile doluydu. Belli ki iyi iş yapıyor. İç dizaynı ahşap ağırlıklı, çok beğenmedim. Tuvaletinde buz gibi su akıyor, ondan da pek hoşlanmadım. Lakin oraya ferah mekanlar görelim de, içimiz açılsın diye gitmedik. Amaç köfte.

Velhasıl-ı Kelam

2 aydır siteye tek satır bir şey yazmamış olmama rağmen, bugün sabah saatlerinde sitenin sağını solunu kurcalamak suretiyle bozduktan sonra, sorunu çözdüğüm ana kadar geçen 10-12 saatlik sürede deli gibi…

Sosyal Devlete Emre Aköz Bakışı

Sabah Gazetesi’ne TMSF tarafından el konulmadan önce ne yapıyordu bu adam, hatırlıyor musunuz? Penthouse ve Esquire dergilerinin eski bir yöneticisi olarak Hıncal Uluç Jr. Olma konusunda müthiş çaba sarfediyordu. Bir gün tavlada zar tutmanın ipuçlarını, diğer gün Fenerbahçe’ye karşı forma giyecek olan Rooney’e “motherfucker” diyerek moralini bozabileceğimizi filan anlatıyordu “Türk’ün Aklı” adını verdiği laylaylom köşesinde... “Şurada yeni bir mekan açılmış, on numara bilmem ne yapıyorlar”dan tut, viski şöyle içilir, puro böyle yakılır tarzı içi boş yazılar işte. Canlandı hemen gözünüzde... Ne zaman ki TMSF Dinç Bilgin’i şutlayıp Sabah’a çöktü; yazar kadrosu Nazlı Ilıcak’la, Engin Ardıç’la, Mehmet Barlas’sa güzelleşti, işte Emre Aköz de birden tarihsel analizlerle, sosyopolitik kavramlarla, müthiş bir politik kalem olup çıkıverdi. Misal, bu işin amentüsü olarak ilk iş Atatürk ilkelerine çatmaya başladı, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na dair güzellemeler yazdı, CHP’nin bu ülkenin başına gelmiş en kötü şey olduğuna inanan zevatın en ağır kalemlerinden birisi oldu.

İndik Rum’da Kışladık

İndik Rum'da kışladık, çok hayır şer işledik; Beri gel barışalım, yad isen bilişelim; Atımız eğerlendi, estik Elhamdülillah... İndik Rum'da kışladık, çok hayır şer işledik; Dirildik pınar olduk, irkildik ırmak olduk; Aktık denize dolduk, taştık Elhamdülillah... İndik…