Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Beşiktaş G​öztepe arası 19 dakika 25 saniyeye iniyor…

“Olm adamlar size Bizans diyor, sen niye dileniyosun ki bu adamlara, hem sarı-kırmızı”

Başka türlü bir şey. Onlara da Gavur diyor/diyorlar. Belki bu “birilerinin bir şey demesinde” birleşiyoruz, belki kabul olmayacak duaların aminlerinde birleşiyoruz.

Yazılışlarımız aynı, okunuşlarımız da aynı. Dillere pelesenk olmuş kaderlerimiz. Pezevenk olmuş kimileri, hayallerimizi satmışlar para karşılığı.

Her şehirde ortak olan yerler vardır. Atatürk Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi, İnönü Bulvarı, Manolya sokak, Kardeşler Gıda…

Ama ondan öte aynı isimdeki semtler vardır. Bahçelievler mesela. 15 tane ilde Bahçelievler var. Ve ne komiktir ki, hiç birinde bahçeli ev yok.

Çocukluğu tren istasyonlarının yakınlarında geçmiş biri olarak istasyon isimlerini ezbere biliriz. O yıllardan bilinç altlarımıza girmiş belki. 3 durak sonra Göztepe, baya bir durak sonra Güzelyalı.

Ve akrabaları İzmir’de olan arkadaşlardan döndüğünde dinlediğimiz Lunapark hikayeleri. Fuar, Fuar Şehirleri Kupası. Uefa Avrupa Ligi’nin temeli. Bugün ne kadar sakat, anlamsız, garip duygumuz varsa o yıllardan kalma zaten. Fuar gibi janjanlı geçen günler, maziyi mumla aramalar.

“Olm adamlar çekirdeğe çiğdem diyo, domatese domat diyo, sen neye dileniyosun.”

Bazı sözcükler farklı olsa da, bazı sözcüklerimiz aynı. Acı, hayal kırıklığı, keder, sabır… Onları aynı bizim gibi söylüyorlar.

Onların kumruları var, bizim de baharı bekleyen kumrularımız.

Ve kilit film. “Uyanık Kardeşler”. Birileri kabaetinden element* uydurup önümüze geçerken hayatta, biz Doğan gibi 90’a atmaya çalışıyorduk topları oturma odasında. Çünkü her attığımız 90’ı bulmalıydı ki, biri gol olsun.

Bir sürü neden işte dilenmek için. 100. yıldaki doğumgününde 7-3’lük maç, özlemlerimiz skorlara değil ki. Guinti’ye, “çeyrek finalde başarılar” pankartına. İlhan’a.

Bi de şu deniz kokan kız var, tuz mu kokuyodu yoksa, bir şeyi bir şey kokuyordu ama. Bazen İstanbul Boğazı’nda görürüm onu sorarım mutlu oldun mu diye? Refet Bele’yi unuttun mu? Söyle onları da.. (Dudağında dilinde ellerin izi var)

Siz benim neden dilendiğimi nereden bileceksiniz?

* sa 400 ışınlarının manyetik xx358 ışınları ile çarpışması sonucunda ortaya çıkan elektro atomların ehemmm sonucunda mallar daha kaliteli çıkmaktadır.

Leave a Comment