Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Çapa Tıp Fakültesi’nde bir gece…

Nüfusu 17 milyonlarda seyreden İstanbul’da sağlık alanında çok büyük sorunlar yaşanmakta olduğu hepimiz tarafından biliniyor zaten. Özellikle SSK anlaşmalı kurumların az olması, özel hastanelerin anlaşmalarını feshetmesi, bütün yükü Vakıf Guraba Hastanesi gibi devlet eksenli kurumlara yüklemesi insanları sel sefil ortada bırakmaktan başka bir işe yaramıyor. Bir süredir hastanelere sürekli ziyaretlerim sırasında gördüğüm görüntüler ve çaresizlik Pollyanna’yı bile üzecek şekilde cereyan ediyor. Hastanızı acile almak için bile sıra beklemek zorundasınız. Hele çocuk polikliniklerinin önü tam bir trajedi. Allah kimseyi götürtmesin diyoruz ya, hayatta duyduğum en doğru söz bu.

Hikayemiz kayınpederin anjiyo olması için sevk edildiği Çapa Tıp Fakültesi’nde her ne kadar SSK’lı olsak da doktora 500 TL para vermemizle başladı. Neyse kendisini yoğun bakıma aldılar ve bir refakatçi izni verdiler. Kötü şans üst üste geldiğinden refakatçi olan anne de safra kesesi probleminden acile kaldırıldı. Adı Tıp Fakültesi Hastanesi; kurumu biraz anlatayım: Bir sürü stajyer yarım saatte bir gelecek hocalarını bekler. Geldiği zaman da el pençe divan durarak her acil hastasının yanına gidip raporları sunarlar. Hocaları da durum değerlendirmesini yapıp, yapılması gerekenleri kendilerine belirtir ve dinlenmeye çekilir. Onun arkasında kalan stajyerler ise 1 senelik doktor olan adamın veya kadının kendilerine yapacakları devreciliği beklemeye başlarlar. Çay getir kahve getir…

Tabi bir sürü doktorun (stajyer de olsa) hastanızla ilgileniyor gözükmesi herkese bir huzur veriyor sanılsa da aslında tam bir suikast yeri olduğunu düşünüyorum. Acı içerisinde acile gelen hasta öncelikle hastanenin her yerini gezmek zorunda kalıyor. Sözde acili olan hastanede röntgeninden kan tahliline, ultrasonundan kayıt yerlerine kadar yapılması gereken her işlem için yüzlerce metre yol yürüyüp, bir sürü bölüm geçmek zorundasın. Tabi bu yolu durumu acil hastanla birlikte, onun iniltisini dinleyerek yapacaksın.

Acilde bulunan 10–15 doktor hocalarının sözünden çıkamıyorlar ve bir hemşire edasıyla söylenenleri icra ediyorlar. Ama bu acemilikleri “ben doktorum” havasını ve ukalalığını maalesef köreltmiyor. İşin özüne gelirsem annemiz 21.30’dan sabahın 6’sına kadar acılar içinde, hayatı hem bize hem kendisine zindan etti. Orada bulunan stajyer ve usta doktorlar annemizi rahatlatacak hiçbir şey yapmadılar. Ve o acıyla kendisini taburcu ettiler. Aynı günün akşamı evde annemiz yeniden acıların arttığını ve dayanamadığını söyledi. Bu sefer hiçbir güç beni Çapa’ya götüremezdi. Sabaha kadar sıra beklesem de Vakıf Guraba Hastanesi’ne gitmeyi kafama koydum. Neyse apar topar çıkıp gittik. Yaklaşık 15 dakika sıra bekledikten sonra sıra bize geldi. Hemen ağrı kesici iğne yapıldı ve ilgili bölüme sevkedildi. Sevkedildiğimiz bölümdeki doktorlar da genç olmalarına ve onlarca hastanın olmasına rağmen detaylı olarak bizimle ilgilendiler. Annemizi, sağlık durumunu ve ne yapılması gerektiğini tek tek söylediler. Öncelikle hastanın ağrısını keseceklerini ve ameliyata alınması gerektiğini belirttiler. Anne ertesi gün taburcu olduğunda ağrısı kesilmiş, ameliyat gününü bekliyordu ve sonunda da oldu ve şuanda iyi. Araştırma hastaneleri tabi ki önemli, ben bir çırpıda onların üzerine çizgi çekelim demiyorum. Benim sorum Çapa’da acile gelen bir hastanın acısı neden kesilmiyor da kobay gibi muamele görüyor. Vakıfta ya da gördüğüm diğer hastanelerde neden ilk olarak hastanın acısını azaltma yöntemi kullanılıyor. Bunun hangisi doğrudur? Prosedürü nedir?

6 Comments

  • dea
    Posted 04/03/2009 at 09:55

    Geçmiş olsun alfredo.

    Çapa Tıp’ta intern olan bir arkadaşım bakınıyor siteye. Hoş, kendisine göre doktorlar kutsal, ulu varlıklar; sorun hastalarda… Kesin o doktorlar neler çekiyor da, yok sistem böyle de, hastaların hiç mi kabahati yok da, bik bik bik konuşacaktır ama, diyeceklerini merak etmiyor değilim.

  • Post Author
    alfredo
    Posted 04/03/2009 at 15:24

    saol dea
    Sadece benim hastamla ilgili bir şey olsa amenna ama acilde ki tüm hastalar acı içerisinde bekletiliyor sabaha kadar.Gözlerimle gördüm ve yaşadım. Bana verilen reçeteleri almak için 110 ytl taksi parası verdiğimi reçeteyi 3 kere yanlış yazdıklarını ve aldıkları ilaçların hiç birini kullanmadıklarını anlatırsam o arkadaşının savunacak çok birşeyi kalmaz bence. Hele hele intihar eden bir ast subaya askerler kan verene kadar problem çıkartan bir hastane ilk defa gördüm. Kan almadan kan vermiyormuşlar acil kan ihtiyacın olsa sıçtın sonra kızılaya kan verin derler.Dahası da var millet hastaneden soğumasın.

    Doktor sözde hasta kontrol ederken çömezi ile olan konuşması,
    Çömez ustaya sıcak bir bardak kapiçino almış

    pelin(Çömezin adını unuttuğum için pelin koydum)

    Usta : pelin sana bu mesleğin en önemli sırrını söyliyeyimmi.
    çömez: evet hocam
    usta : kapiçino başka bir şeydir sütlü kapiçino başka bir şeydir.
    çömez : haklısınız hocam
    usta : sen bana ne getirdin
    çömez: 🙂 kapiçino hocam
    usta : bu dersi hiç bir zaman unutma.. git şu hastaya bak…

  • werdure
    Posted 04/03/2009 at 21:59

    Alfredo geçmiş olsun. Doktor aynı zamanda espriliyimiş. Bundan sonrası içinde aklında bulunsun Samatya Ssk da fena sayılmaz.

  • buse
    Posted 16/05/2009 at 21:31

    alfredo geçmiş olsun ben daha 12 yaşındayım ama yinede bir sürü doktor ve hastane tanıyorum bir sürü diş amelitaı geçirdim bende çektiğim bir zorluğu anlatmak isterim ben 11 yaşındayken gebze sskdaki doktorun söğlediğne göre ben tıpta görülen 2. hastaymışım beni çapaya sevkettiler gittik bir sürü muayne bir sürü test felan derken beni ameliyata alcaklar ama numara alıp ameliyata girmek için sıra bekliyorum en az 3saat sıra bekledik sonra 5 kat yukarı çıktık bide orda sıraya girdik sonra sıra geldi ameliyat oldum 1 ay içinde 2 defa çapaya gittim ve masraflar rahat 1,5 2 milyar kadar tuttu.gerçekten zor iş.

  • MİNE
    Posted 16/04/2010 at 11:37

    geçmiş olsun alfredo senin bu yazılarını görünce o hastaneye gitmekten vaz geçtim. tşk.

  • SALLA
    Posted 11/02/2011 at 01:54

    arkadasım ben çapada okuyrum sana sunu soyleyebilirim aslında sorunun yuzde 65 i sistemden kaynaklanıyor şimdi profler hem derse girip öğrenci eğitmek zorunda hem araştırmalarla ayrı ilgilenmek zorunda hemde hasta bakmak ilgilenmek zorudna 3 ü bi arada pek yurumuyor çok zor o yuzden hizmet kısmına genelde profun altındakiler bakmak zorunda kalıyor ha onlar neden iyi bakmıyor diyiceksin bak onlarıda çok yoruyolar 48 saatin 40 ı yada 36 sı ayakta olmak zorundalar bi yere kdr zor dayanıyolar çapa zaten kalabalık yerde oldugu için acili çooook kalabalık çapaya geleceksen aciline gelme.acilinde pek ilgilenemezler yerimiz çok kısıtlı yeni binalar odalar lazım ama malesef hala hukumetle anlaşılamadı sınıflarda bile herkes gelince ayakta kalanlar oluyor 😀 diğer hastenede hemen ilgilenmelerinin nedeni o hastenelerin hizmet hastanesi olması onlar sadece hizmet yonune bakıyor ama çapa gibileri eğitim ve araştırma odaklı hastaneler 😀

Leave a Comment