Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Dede tavlası

Efendim, önce süratli bir girizgah yapayım. Sabah kalktım, işedim, parmak arası terliğimi ve şortumu kuşandım, hop huzurevindeyim. Öğle yemeği sularında gidiyorum ki hem de karnımı doyurayım. Neyse, yenildi içildi falan sonra üst kata çıktık kafe tarafına her zamanki gibi. Dedem ve arkadaşları paso okey ya da briç oynarlar yemekten sonraları. Çoğunu tanıyorum artık gide gele tabi de bazen tanımadıklar çıkıyor, gene öyle biri çıktı işte dedem de torununu tanıtıyor ona “Bizim oğlan Koç’u bitirdi.” gibilerinden hatta gaza geliyorlar bazen “Koç’ta işi hazır, hemen başlıycak.”

Sonra biri daha geldi masaya, dedem atladı hemen falan bak bu amcanın torunu da geçen sizin okuldan mezun oldu derken çocuğu tanıyormuşum meğer. Hasta fenerli o da, Milano’da beraber içmişliğimiz var haha. Torununu tanıtırken bana, Gs’lılara şampiyonluk günü yumurta ve patates attığından bahsetti. Diyemedim Kalamış, Cadde.. Adam da şansa tavlacı çıktı, e tabi serde şeşüselik var, dedim yenerim haa. İşte olay bundan sonra koptu arkadaş.

Süleyman amca, gayet neşeli ve tonton biri ammavelakin cümbür cemaatin görmede biraz sorunları var ki olabilir, doğal o yaşta. Oyunu da sadece kırmaya yönelik oynuyor, gücü yettiğince kırıyor. Zar da yardım ediyor amcaya, fakaat zarın yardım etmediği durumlarda napıyor ? Müthiş kıvraklığıyla 4-2 leri 5-3 görüp hem pulumu kırıyor, hem de kapı alıyor. Nasıl heyecanlanıyor kırınca beni anlatamam, bişey de demiyorum tabi yanlış gördünüz zarı falan diye. Çünkü ipin ucu kaçıcak ve adam sanki ben onu yiyiyormuşum hissine kapılıcak. Olmaz, racona yakışmaz ama yani öyle yerlerde yanlış görüyor ki, tam ben normalde kırılmayacak pulumla olmadık işler yapıcam, çat elime veriyor. Baktım böyle olmucak arkadaş, inceden sinirleniyorum.

İkinci partide coştukça coştum, hırsa koştum, yıprattım kendimi, saolsun şeytan arkadaşı da arkama aldım. Ne dörtcaarlar, ne düseler, koptum gidiyorum. 6-0 yendim 🙂 Hatta son oyunda kendi taş toplayacakken bunu vurup kaçtım ve 4 büyük çifti art arda atarak mars ettim hahaha. Doyumsuz bir tat. Hayır diceksiniz, ulan adamdan ne istedin. Yani ama napayım, maraş dondurmacısı gibi tam pulu alıcam adam alıyor pulumu. Versene amca pulumu! Neyse arada dedem geldi izlemeye maçı, o sırada yanlış gördüklerini düzeltti adamın hehe. Adam da doymak bilmiyor bu arada, 5 parti devirdik nice çaylar içildi, nice şekerler eridi. 5 parti sonunda 3-2 yenildim ama, elden ancak bu kadar geldi. Bi an kafamda şeyi düşündüm, acaba oyundan sonra akranlarına anlatıyor mudur “bugün bi çocuğu öyle yedim ki anlatamam 3-1 geliyor, düşeş oynuyorum ağzını açamıyor” falan 🙂 Tabi bu işin makarası, kukarası, al karası bul parası. Yaman çıktı senin torun hakim beey dedi hep oyun süresince, bi de şans şans diye hırlıyordu hep. Amca o kadar da olsun be 🙂 Yalnııız parasına oynasak var yaa, öyle içime otururdu ki. Ütülmenin kitabını yazardı Süleyman amca, baskıdan baskıya koşardı.

Bir şiirle bitirmek istiyorum bu yazıyı :

Sebayidü nedir bilir misiniz ?
Karnemin hepsi “Penç” geldi baba diyebilir misiniz ?
Siz anca roku bilirsiniz, roku..

3 Comments

  • dea
    Posted 08/09/2008 at 10:41

    Olm bu güzel birşeymiş. Gerçi hiç Ulvican “event”ine benzemiyor. Kız kardeşinin mailinden geldi yazı, o olmasın yazan?

  • ağa
    Posted 08/09/2008 at 10:43

    Bence uyumlu, sevgi dolu, sempatik imaji yaratmaya calisiyor. Son gunlerde bir ayarmator oldu, bir sevgi pitircigi haline geldi, bir akademik hayata goz kirpan insan moduna girdi. Yapmadigi numara kalmadi, ama ne yapmaya calisiyor ben de anlamiyorum. Siz yine dikkatli olun, vardir bir cikari sonunda. Bu konuda en mukemmel tespitleri degerli ustadimiz tosun yapacaktir, siz bir hicbir seye dokunmayin, once ona bir danisin.

  • tosun
    Posted 08/09/2008 at 10:49

    Muhatabim degil artik kendisi…

Leave a Comment