Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: dünya

Ekonomistin kralı Kasımpaşalı!

Her ne kadar ana eğilimim köşe yazarları, keyif verici siteler, forumlar, bloglar olsa da lanet olasıca işim gereği gün boyu internetten, televizyondan, gazetelerden tüm ekonomik gelişmeleri takip etmek durumunda kalıyorum. Kriz lafları çıkalı beri, her yerde aynı can sıkıcı kelamlar mevcut. Tehlike çok büyük, çok ciddi boyutlarda, o battı, bu bitti, aman dikkatli olalım, önlem paketi lazım vesaire, vesaire… FED Başkanı çıkıyor konut sektörü için 300 milyarlık paket yaptık diyor, İngiltere merkez bankası başkanı çıkıyor otomotiv için 200, ona 100, buna 50… Paket paket üstüne, teknik terimler, bol bol dolarlar falanlar filanlar… Düpedüz kapitalizmin can çırpınışları…

Otomatik fiyatlandırma bozuldu

Malumunuz A.K.P. sayesinde ekonomisi çağ atlayan ülkemizde petrol fiyatları da otomasyon sistemiyle tanıştırılmış, bundan sonra petrol fiyatlarının dünya piyasası ile entegre halde olacağı ve fiyat ayarlamasının otomatik olarak yapılacağı duyrulmuştu. Ki takip edenler bilirler, yok İran-ABD gerginliğiymiş, yok ABD-Rusya gerginliğiymiş, aman efendim OPEC fiyat arttırmak için üretimi düşürmüş derken dünya piyasasında petrol fiyatları hergün yeni bir rekor kırarak 147 dolar ile tavan yapmıştı. Bizim kerameti kendinden menkul otomasyon sistemimiz sayesinde, Türkiye'de de her hafta bu artışa paralel petrol fiyatlarına zam yapılmıştı. Zaten, hali hazırda dünyanın en pahalı benzinini kullanmamız yetmiyormuş gibi, bu gelen zamlarla birlikte bırakın arabayı, mobilete binmek bile zülm haline gelmişti.

Kafkasya’da savaş!

Modern Dünya'nın yumuşak karınlarından birisidir Kafkasya. Ve şu an o topraklarda yıllardır beklenen kıvılcımın hızla alev almasıyla savaş çığlıkları yükseliyor. Gürcistan Devleti kendisi için daha çok bağımsızlık isteyen Özerk Osetya bölgesine "anayasal düzeni korumak" amacıyla operasyon başlattı. Kuzey Osetya bölgesini içinde barındıran ve kendisini Osetya'nın özerkliğinin garantörü ilan eden Rusya, bölgeye asker çıkartarak duruma müdahil olunca bir anda savaş patlak verdi. Gürcü ordusu 4 Rus uçağını düşürdü, Rusya Savunma Bakanlığı en az 10 askerinin öldüğünü doğruladı. Ve Tiflis yakınlarındaki Gürcü askeri tesislerini bombaladı. (Bu tesislerin modernizasyonu Türkiye tarafından yapılmıştı) Ve şu an Rus tankları Osetya bölgesine girmiş durumda. Güney Osetyalı bir yetkili 1000'den fazla sivilin öldüğünü, başkent Tshinvali'nin harabeye döndüğünü söylüyor.

Bilderberg tesadüfleri

“Tesadüf, şans, kısmet, yapacak bir şey yok” Bu kelimeler hayatın her alanında kulandığımız -özellikle son dönemlerde çok sık-, anlamını derinleştirmeden, sorgulamadan bazı olayları açıklamaya çalıştığımız zamanlara aittir. Acaba gerçekten insanoğlu çaresiz midir yoksa çaresiz mi bırakılmıştır? Uyutulan, kandırılan, tepkisizliğe alıştırılan toplumlara, çare diye sunulanlar nedense hep mistik öğeler olmuştur. İlahi kader, takdir-i ilahi, bu dünyanın bir de öte tarafı var gibi. Mehmet Akif Ersoy da en çok “sabır ve katlanmak” arasındaki farka dikkat çekmiştir. Acaba gerçekte varolan öğreti, dünya üzerinde süregelen haksızlıklara, zulümlere başkaldırmak yerine “bunları sineye çekip yapacak bir şey yok demekten mi ibarettir; yoksa hayır sen bunlarla mücadele edeceksin, mücadele etmezsen gerçek bir iman eden olamazsından mı ileri gelir?

Denizleraşırı bir hazine: Surinam

Tek kelimeyle fantastik. Ne diyebilirim ki başka. Siz hiç gece eve dönerken yolda koala gördünüz mü? Ya o daha restorana oturur oturmaz yöresel kıyafet giymiş "Chica"ların size ikram ettiği taze papaya likörüne ne demeli. Chica ne derseniz, Güney Amerika'nın geyşası diyebilirim. İnsana verilen saygı kıskanılıcak düzeyde. Sokakta bir gence yol sormak durumunda kaldım çatpat ispanyolcamla, beni arabasına alıp gideceğim yere bıraktı çatpat türkçesiyle. Çok canayakınlar, hatta bazen o kadar canayakınlar ki ellerini cebinize sokmakta beis görmüyorlar. Evet, kapkaç Surinam'ın da kanayan yarası ne yazık ki. Kişi başına düşen gelir sıralamasında sonuncular ama ironik bir şekilde bundan gurur duyuyorlar. Bunu şehrin ana caddelerinde yarı çıplak "Fisca" satmaya çalışan veletlerin suratındaki gülümsemelerden de anlayabiliyoruz. Çatpat diyorum niye gülmek, çatpat diyor yaradan güleni sevmek. Evet, din onlarda da büyük bir olgu.

Ya işte yazılar, yorumlar filan…

Bu siteyi ve burada ne yapmaya çalıştığımızı neredeyse etrafımdaki herkes biliyor. Zaten bir kısmı yazıyor, bir kısmı okuyor, kimisi de sıkıcı ve anlamsız buluyor. Ama normal şartlarda tanımadığım, herhangi bir sebepten dolayı bir anlığına da olsa yan yana gelmek durumunda olduğum, fasulyeden.com adresinde ikamet eden bir siteye girdiğimi gören herkes aynı soruyla başlıyor muhabbete: "Bu site ne?" Önce sen kimsin, sonra sana ne? Zaman zaman bu şekilde kesip atamıyorsun tabii. Misal iş yerinde müdür yardımcısı gelmiş yanına, görmüş sitede dolandığını, sonra da sormuş bu ne diye. Nasıl izah edersin?

Kapitalizm nereye koşuyor?

1970'li yıllarda yaşadığı petrol krizini finans sektörünü yaratarak aştığını sanan, krizlerin faturasını her zaman olduğu gibi emekçiye yükleyen, emeğin değerini hiçe sayan kapital anlayış üzerinden 40 yıl geçmeden yine çok büyük bir krizle karşı karşıya. Petrol fiyatlarındaki artışla başlayan sancılı dönem son günlerde pirinç fiyatlarındaki inanılmaz yükselişle önüne geçilemez bir hal aldı. Hatırlayacağımız üzere ABD Irak'a demokrasi getirmeden önce petrolün varil fiyatı 56 dolar iken şimdilerde 114 dolar sınırlarında.