Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: ekonomi

İşsizlik Sigortası Başvurusu – Sonuç

Boru değil 3 yıl hizmet vermişim özel sektörüme, kesilen vergilerle devletime hizmet etmişim. İşgücü olmuşum, boş yatmamışım, çalışmışım, üretmişim. Beni aç, açıkta mı bırakacaklardı? Tabi ki hayır. Ödeme planı çıkartıp, ne kadar para vereceklerini bile hesaplamışlar. Sağolsunlar. Altı ay boyunca bakacak bana bu devlet. İşsizlik Sigortası Sonucu

Sorsan adı devlet…

"Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun" kapsamındaki uygulamalardan faydalanmak isteyenler için başvuruda son haftaya girilirken, Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Akif Ulusoy, varlık barışı uygulamasını, "bir daha ele geçmeyecek fırsat"…

Benim küçük esnafım…#1

Küçük esnaf sempatim had safhada. Topkapı'dan Avcılar istikametinde, sanırsam ki Cennet Mahallesi'nin oralarda, bir yerlerde, geçen yaz bir bisikletçi açılmıştı. Dükkanı şu şekilde tasvir etmek mümkün; dükkanın önüne koyulan 10, bilemedin 15 bisiklet, ucuza kaçıldığını her halinden belli bir tabela, bir tane masa, bir tane sandalye. O kadar. Dükkanın içi bomboş. Her Allah'ın günü o güzergahtan geçerken dikkat kesilirim, gram ilerleme yok dükkanda. Bir tane dolabımsı birşeyler koymuşlar masanın yanına o kadar. Belki de bisiklet sayısı biraz artmış olabilir, ona dikkat edemedim. Yaz mevsimi, okullar kapandı, haydi bakalım Çin malını çocuklara satalım ana temalı bu girişim yaklaşık 9-10 aydır ayakta. İnşallah işleri filan da iyidir, allah bol kazanç nasip etsin.

İşsizlik Sigortası Başvurusu

Önce işyerinden çıkış kağıdı alınır. İş-kur'a gidilir. Kuyruklara nizam ve intizam veren, halk arasında qmatik (sıramatik) olarak bilinen müthiş icat İş-kur'da olmadığından -en azından benim gittiğim yerde- elle dağıtılan numaralardan birisi…

Ekonomistin kralı Kasımpaşalı!

Her ne kadar ana eğilimim köşe yazarları, keyif verici siteler, forumlar, bloglar olsa da lanet olasıca işim gereği gün boyu internetten, televizyondan, gazetelerden tüm ekonomik gelişmeleri takip etmek durumunda kalıyorum. Kriz lafları çıkalı beri, her yerde aynı can sıkıcı kelamlar mevcut. Tehlike çok büyük, çok ciddi boyutlarda, o battı, bu bitti, aman dikkatli olalım, önlem paketi lazım vesaire, vesaire… FED Başkanı çıkıyor konut sektörü için 300 milyarlık paket yaptık diyor, İngiltere merkez bankası başkanı çıkıyor otomotiv için 200, ona 100, buna 50… Paket paket üstüne, teknik terimler, bol bol dolarlar falanlar filanlar… Düpedüz kapitalizmin can çırpınışları…

Kriz ve Medya

Tüm dünyayı kasıp kavuran, Türkiye’yi ise hamdolsun ki teğet geçen krizin medya yansımaları da netleşmeye başladı. Akşam Gazetesi Ramazan Bayramı’ndan bu yana maaşları ödemekte zorluk çekiyordu. Tam da bu dönemde Amerika’ya gidip, içtiği şarapları anlattığı için tepki çeken Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut görevinden alındı. Yerine Ankara bürosundan, muhabir kökenli, acar gazeteci İsmail Küçükkaya getirildi. Söylenene göre Küçükkaya yönetimindeki Akşam’da, köşe yazarlarından ücret istemediklerini belirten bir kağıt imzalamaları istenmiş. Beleş mi yazıcak bu adamlar anlamadım ama Oray Eğin gibi bir adamın para almadan 2 yazı yazacağını pek aklım almıyor. Hürriyet Gazetesi’nin de her departmanda %20 oranında tensikat yapacağı konuşuluyor. Aydın Doğan online!

Zam tarifesinde uzay/zaman kayması

Şimdi bundan birkaç ay önce petrol fiyatları 100 dolara tırmanmıştı. Kriz henüz başlamamış ama resesyon beklentileri had safhaya ulaşmıştı. Petrol yükselince pek tabii ki elektrik ve doğalgaza zam geldi. Gerekçe belli: "Petrole baksanıza 100 dolar oldu" Eyvalah dedik, Allah o global dinamikleri nasıl biliyorsa öyle yapsın. Allah başbakanımıza, maliye bakanımıza, ekonomik kurmaylarına zeval vermesin yeter ki... Günler, günleri kovaladı ve o gün 100 dolar olan petrol şimdi 60 dolara kadar indi. Ama bizim otomatik fiyatlandırma bozulduğu için bu indirim faturalara yansımadı. Açık konuşmak gerekirse öyle bir beklentimiz de yoktu zaten.

Otomatik fiyatlandırma bozuldu

Malumunuz A.K.P. sayesinde ekonomisi çağ atlayan ülkemizde petrol fiyatları da otomasyon sistemiyle tanıştırılmış, bundan sonra petrol fiyatlarının dünya piyasası ile entegre halde olacağı ve fiyat ayarlamasının otomatik olarak yapılacağı duyrulmuştu. Ki takip edenler bilirler, yok İran-ABD gerginliğiymiş, yok ABD-Rusya gerginliğiymiş, aman efendim OPEC fiyat arttırmak için üretimi düşürmüş derken dünya piyasasında petrol fiyatları hergün yeni bir rekor kırarak 147 dolar ile tavan yapmıştı. Bizim kerameti kendinden menkul otomasyon sistemimiz sayesinde, Türkiye'de de her hafta bu artışa paralel petrol fiyatlarına zam yapılmıştı. Zaten, hali hazırda dünyanın en pahalı benzinini kullanmamız yetmiyormuş gibi, bu gelen zamlarla birlikte bırakın arabayı, mobilete binmek bile zülm haline gelmişti.

Açlık ve mantık sınırı

Türkiye İstatistik Kurumu (ki kendisine TÜİK denmesinden hoşlanır) 4 kişilik bir ailenin açlık sınırını 255 YTL olarak belirlemiş. Kişi başı 63 YTL 75 kuruş. Eğer içerisinde bulunduğunuz ay 30 çekiyorsa şansslısınız. Çünkü elinizdeki para o zaman günde 8.5 YTL'ye, yani kişi başı 2 YTL 12,5 kuruşa tekabül ediyor. 12,5 kuruş nedir idrak etmesi zor oluyor ama eski para birimimizle 125 bin TL ediyor o da. Malum Merkez Bankası 200 YTL'lik yeni banknot hazırlığında. Böylece açlık sınırına 3 adet kağıt parayla ulaşmak mümkün oluyor. Eline 200 YTL + 50 YTL + 5 YTL para verildiği takdirde karnın tok, sırtın pek. Bozuk para derdi yok, cüzdan derdi yok.