Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: ekonomi

Doğalgaza zam!

Doğalgaz fiyatları sanayi için %18.8, konut için %16.9 oranında zamlandı. Böylelikle bu yapılan 3. zamla birlikte yıl başından beri doğalgaz fiyatları %35 oranında artarken, elektrik fiyatları %34 oranında zamlanmış oldu. Ha bunlar önemli mi? Değil elbet. Enflasyon oranını sorarsanız en fazla %3'tür, bilemedin %5'tir. Fazlası değildir...

AKP kapatılmadı, Fethullah tavan yaptı

AKP kapatılmadı diye borsanın yukarı yönlü hareketini anlamak kolay, ama Fethullahçı şirketlerin kağıtlarının tavan yapmasını anlamak konusunda ciddi sıkıntılar yaşanabiliyor zaman zaman. Bu gibi sıkıntılar için biz “AKP ve Fettocu Sermaye ilişkisi” isimli kitabı öneriyoruz. Bu kitabı henüz yazan olmadı ama en iyi kitap henüz yazılmamış olan değil midir zaten? Bugün anladık ki en iyi hisse senedi de Fethullahçı sermayeye ait olandır, bunu böyle biliniz.

KEY ödemeleri

Ücretli çalışan bir ailenin çocuğu olmadığım için Konut Edindirme Yardımı konusuna aşina değildim. Çok sonraları duydum adını. Meğer liberal ekonomimizin mimarlarından Turgut Özal icadıymış. Allah zeval vermesin, yüce devletimiz 1987 yılında başlayan, 1995 yılında sona eren uygulama ile, ücretli çalışanların, memurların, işçilerin aylık maaşlarından belirli oranlarda kesinti yapmış, bu kesintilere de konut edindirme yardımı adını vermiş. Adından da anlaşılacağı gibi "Siz şimdi bu parayı çarçur edersiniz, neme lazım, biz alalım şimdilik bunu, sonra ev sahibi yapcaz sizi" manasına gelen çok çakal ve çok anlamsız bir kesintiymiş. Şimdilerde ise AKP hükümetinin "KEY ödemelerini yapacağız" şeklinde çok iddialı bir vaadinin ardından ülkede neredeyse kaos yaşanmakta.

Ümüğünüzü sıkmaya geldik

Globalleşme, kapitalleşme, elleşme, finansal sevişme derken zaten aşina olduk ecnebi bir şirketin gelip Türkiye’de iş yapmasına. Türlü türlü kamu kurumlarının bir hiç pahasına satılması, garip bir şekilde toplumun her kesiminin “helal be” rolü biçtiği evrensel zenginlerimizin balya balya paraya sattığı şirketleri, markaları filan var can sıkacak. Ama bunlar Türkiye’de yaşamanın bedellerinden. Sıktığın can folloş olmuşsa eğer, normalmiş zannetmeye değer.

Bilderberg tesadüfleri

“Tesadüf, şans, kısmet, yapacak bir şey yok” Bu kelimeler hayatın her alanında kulandığımız -özellikle son dönemlerde çok sık-, anlamını derinleştirmeden, sorgulamadan bazı olayları açıklamaya çalıştığımız zamanlara aittir. Acaba gerçekten insanoğlu çaresiz midir yoksa çaresiz mi bırakılmıştır? Uyutulan, kandırılan, tepkisizliğe alıştırılan toplumlara, çare diye sunulanlar nedense hep mistik öğeler olmuştur. İlahi kader, takdir-i ilahi, bu dünyanın bir de öte tarafı var gibi. Mehmet Akif Ersoy da en çok “sabır ve katlanmak” arasındaki farka dikkat çekmiştir. Acaba gerçekte varolan öğreti, dünya üzerinde süregelen haksızlıklara, zulümlere başkaldırmak yerine “bunları sineye çekip yapacak bir şey yok demekten mi ibarettir; yoksa hayır sen bunlarla mücadele edeceksin, mücadele etmezsen gerçek bir iman eden olamazsından mı ileri gelir?

Kapitalizm nereye koşuyor?

1970'li yıllarda yaşadığı petrol krizini finans sektörünü yaratarak aştığını sanan, krizlerin faturasını her zaman olduğu gibi emekçiye yükleyen, emeğin değerini hiçe sayan kapital anlayış üzerinden 40 yıl geçmeden yine çok büyük bir krizle karşı karşıya. Petrol fiyatlarındaki artışla başlayan sancılı dönem son günlerde pirinç fiyatlarındaki inanılmaz yükselişle önüne geçilemez bir hal aldı. Hatırlayacağımız üzere ABD Irak'a demokrasi getirmeden önce petrolün varil fiyatı 56 dolar iken şimdilerde 114 dolar sınırlarında.

İşte size Cumhur’un reisi

Biliyorsunuz çok konuşuldu, eski Cumhurbaşkanımız A. Necdet Sezer her sene kendisine tahsis edilen bütçenin büyük bir bölümünü kullanmadığı için iade etmekteydi. Ama artık işler değişti, cumhurun reisi iddiaları ile Köşke'e…

Ahh bir varmış, bir yokmuş…

Söylentiye göre FasulyedenKom dediğimiz ve ne olduğunu, hangi amaca hizmet ettiğini bir türlü bilemediğimiz, ona rağmen sevdiğimiz, hep sevdiğimiz, yek sevdiğimiz zımbırtının bu zor günlerinde elinden tutan süper kahraman ayarında…

Senden altı sıfır atacaklar

1 Ocak günü kuruşlar ve 1 liralar yeniden tedavüle sokulacak. Paradan altı sıfır atacaklar. Yeniden 1 lira ve kuruşların insanları mı olacağız? Sıfırlarla birlikte o sıfırların çoğaltıldığı yıllar geriye doğru mu gidecek? Şimdi altı sıfırımızı atacaklar bizim. Farkında olunmayabilir ama nicedir çoğalttığımız, sıfırlar çoğaldıkça gizli gizli çoğaldığımızı sandığımız sıfırlarımız onlar bizim. Çok paralar alıyoruz böylece, çok paralar veriyoruz ve "çok paranın insanları" oluyoruz. Oluyorduk. Yıllar içinde ne güçlüklerle biriktirdik biz o sıfırları oysa. Sonunda tablo, sıfır noktasındaki tablo şöyleydi sanıyorum: