Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: fasulyeden

Hayat fena halde download’a benzer

Her hayat bir filmdir ve hayat fena halde "download"a benzer. Kalan süre usul usul geriye doğru akar ve bi' bakmışşın ki download biter. Kimi 0.01 kb hızıyla yaşar, kimi 100 kb hızıyla. Hayattan koptuğun ruhsal çöküşler kısa zamanlı download kesintilerine yol açsa da zaten bu süre zarfında yaşamadığın için değişen bişi olmaz. Yolun yarısı 35 ise tamı da 70 olur diye düşündük, mantıklı da geldi.

Bir yaşımıza daha girdik

FasulyedenKom serüveni (haha ne serüveni yahu, bildiğin geyik) 2. yılını da doldurdu bugün. Olayı dramatize etmek, "aman da aman kocaman olmuş" demek gibi bir gayem yoktu aslında. Bugün fasulyeden.com domain hesabının süresi doluyordu ve onu uzatmam gerekiyordu. Bir hafta önceden aklımın bir kenarına not ettiğim bu kritik günü son birkaç gündür unutunca bugün öğle saatlerinde "Lan, lan.. Bugün son gün" diye oturduğum yerden bir fırlayışım vardı ki, olayı dramatize etme hakkı bulmama vesile olmuştur.

Fasulyeden olan, biten…

Çok sevgili okuyucular, pek sevgili ziyaretçiler, gün geçtikçe elimizde tutabildiğimiz çakıl taşlarının sayısı azalırken elbette FasulyedenKom adını verdiğimiz bu mecrada bu azalımlardan üzerine düşeni fazlası ile alacak. Gün geçmiyor ki "eğer yatırılması gereken bir elektrik faturası söz konusu ise sikerim fasulyedenkom'u" virüsü yeni bi beyin hücremizi işgal etmesin.. Hatta dönüp de seyreylediğimiz yolun başlangıç noktasına baktığımızda farkediyoruz, sayısı her geçen gün artan 'satılmış' beyin hücrelerimiz sayesinde hayat gittikçe zorlaşırken, kendimize verdiğimiz sözlerin yerine getirilme mutluluğu bir piç edasıyla sahneyi terketmeye başlıyor.

Düz yazı, dümdüz yazı…

Ekrana bakarken bile hala kafamda yazı için bir konu yoktu. Topun sahibi arkadaşın, ki biz kendisine kısaca top diyoruz, geçenlerde dediği gibi, gerçekten ne oluyordu bize? Sürekli bir şeyleri erteliyorduk. Sürekli bir işimiz vardı. Sürekli daha önemli bir işimiz vardı. Sanırım fasulyeden.com'u bir şekilde öncelikler listesinde arka sıralara almıştık. Üstelik bilinçsizce yapmıştık bunu. Ya da belki bilinçsizce yaptığımıza kendimizi ikna etmiştik.

Top benim değil!

Top benim değil, hiçbir zaman da benim olmadı. Emrah'ın da bisikleti olmamıştı mesela hiç. Ama benim bisikletim oldu, açık konuşmak gerekirse topum da oldu. Hatta futbol denen şeyi oynamayı bir gram bile beceremezken mahallede oynadığımız maçlarda yeralma sebebimdi o top. Sırf topu olduğu için oynatılan çocuktum ben, fasülyeden.. Maç başlayana kadar benimdi o top. Takımlar seçilirken de benimdi. Güzel bir duyguydu. Top benimdi.

Kumdan kaleler

Alternatif medya gibi içinin doldurulması çok zor bir eyleme amatör bir ruh ve kırık kalemlerimizle soyunduk geçen yıl bu zamanlar. Hatta daha öncesinde de adını başarızlık koyduğumuz eylemlerimizle beraber. Günde 3 yazı astığımız zamanlarda oldu, aylarca pineklediğimiz zamanlarda. Kendisini FasulyedenKom takipçisi sayabilecek kişiler var mı bilmiyoruz ama olsa bile kimseye birşeylerin içini doldurmak, açıklanmayanları açıklamak, konuşulmayanları konuşmak gibi iddialı ve reyting kaygısı olan tartışma programlarına ait olan söylemlerimiz olmadığı için tedirgin değiliz.. Evet yaz sezonu boyunca deniz, kum, güneş, ye, iç, sıç ekseninin etrafında dönerken ihmal ettik buraları. Konuşulacak çok şey var şimdi de.. Hortlatılan PKK, Peşkeş çekilen kamu kurumları, Hizbut tahrir'ler mesela.. Gelinim Olur musun Ata'nın ölümünün ve Gamze Özçelik'in pornosunun arasında kalan niceleri mesela.. Beşiktaş-Fenerbahçe maçında Fenerbahçelilerin bir valiyi dize getirmesi mesala..

Hayat dediğin Fasulyeden

İstanbul kavurucu sıcakların altında inim inim inlerken biz, FasulyedenKom'cular olarak peşpeşe hayatın sillelerini yemek durumundayız..Kendimizi ait hissettiğimiz, bizim gibi olduğunu bildiğimiz, sevdiğimiz, sevildiğimiz insan yığınları arasında günden güne değişen ruh hali içinde hayat mücadelesi vermekle meşguluz bu aralar..

Nolmuş buraya?

Göründüğü gibi kısa bir ara verdik.. Kimsenin sikinde bile olmayan bu arada da boş durmadık, orayı kırptık, burayı biçtik.. Ortaya böyle birşey çıktı.. Tasarım sade ve fonksiyonel olsun istedik.. Yeni bişiler koyduk.. Yeni misyonlar edindik.. Falan filan.. Webzine işi bir süre bu kimlik altında devam ededursun kağıt kokusuna olan özlemimiz gün geçtikçe artıyor.. ama o da olur inşallah diyor bildiğimiz tüm duaları okuyoruz ardından..