Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: futbol

Bursaspor şampiyon olsun…

Makyavelizm sosuyla bezenmiş “Ben olmazsam rakibim de olmasın” düsturunun aksine taraftarın amentüsü “Ben olmazsam kimse olmasın” şeklindedir, yani aslında öyle olmalıdır. Son haftalara geldik, ana gündemimiz şampiyonluk... Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durum…

Sonunda yaptık, Fenerblog.com’u açtık!

İlk bahsedeceğimiz yere en son karalıyoruz. FasulyedenKom tanrıları bizi affetmeyecek bu yüzden. Gerçi asıl ironik olan sitede son zamanlarda hasıl olan ataletin en büyük sebeplerinden birisi ile ilgili siteye yazı yazmak, ama onu da geç yazmak. Şeym on yu! Fenerbahçe üzerine söyleyecek sözü olan blogları bir araya getirme amacını taşıyan Fenerblog.com yayına girdi. Gerçi nerden baksan 3 gün önce yayına girdi. (Yayına girdiğinin 3. saniyesinden ta bugüne kadar siteye bu yazının yazılmasını bekliyor.) Amacımız Türk spor blogları camiasında birbirinden habersiz şekilde bireysel saflar tutan Fenerbahçeli blogcuları tek bir cephede toplayabilmek, safları sıklaştırmak, sonra da öteki mahalleler ile mevzu çıkarmak :)

Hobi olarak gene yap…

Hayır, ben sana top oynama demiyorum ki; hobi olarak gene oyna. Ne bileyim, Bursa’da otomobil fabrikasında düzenli bir işe gir, Tofaş olur, Renault olur; Cuma günleri şeflerle filan halı sahada…

Gökhan Ünal Fenerbahçe’de… Niyeyse?

Taraftarlık hakiketen değişik psikoloji. Ara sıra olaylara uzaklaşıp objektif bakmakta büyük fayda var; ama tabi sonuçta adı üstünde "taraf"tarız ve taraftar dediğin adam kolay kolay objektif olamıyor. Güzide kulübümüz Fenerbahçe birkaç…

Henke

Bu siteyi takip edenler az çok bilirler Celtic sempatimi. Yurtdışından takımlara sempati duymak bu ülkede çok rastlanan bir şey. Kimimiz Barcelona'yı tutar, kimimiz Lazio sempatizanıdır, kimisi sırf renklerinden ötürü Boca Junior'ı takip eder, Juventuslu mu ararsın, Livornolu mu, liste saymakla bitmez. Ben de uzun yıllardır Glasgow Celtic FC'yi, ya da çok bilinen adıyla Celtic'i seviyorum. Politik arkaplanı, İngiltere'ye olan mesafeleri, İskoçya'da ezilen kesim olan Katoliklerin takımı olmaları falan değil bunun sebebi. İskoçya Ligi'ndeki başarıları da değil, tahmin edersiniz ki yeşil-beyaz renkleri hiç değil. Tek bir sebebi var Celtic sempatimin. Bir futbolcu...

Abdülkerim Durmaz

Abdülkerim Durmaz'ı NtvSpor'da izledim. Hikeyeleri ve uslübu yıktı geçirdi beni. Aşağıdaki de Radikal'de yıllar önce yayınlanmış ropörtajı. "İngiltere maçını sormak istiyorum bir de. Wembley'e ilk ayak basan Türk oyuncu olabilmek için otobüsten arkadaşlarınızla sahaya kadar yarıştığınız anlatılıyor... O bir espriydi. Güzeldi, aradan 20 yıl geçti, hâlâ anlatılıyor. Ben böyle çocukluğumdan beri espri yapmayı, futbolcu terimiyle söylersek 'b.k atmayı' severim. Orada yaptığım da bir espriydi. Milli Takım, tarihinde ilk kez Wembley'de maç oynayacaktı. Düşün, kısmet bize nasip olmuş. Maçtan bir gün önceki ter idmanına giden otobüsten atlayıp sahaya doğru koştum. 'Aya ilk ayak basan adam tarihe geçti, Wembley'e ilk ayak basan Türk olarak da ben tarihe geçtim' dedim. O zamanlar Milli Takım hocası Coşkun Özarı'ydı. Onun çok hoşuna gitti. Bunu da, daha sonraki İngiltere maçları öncesi Coşkun ağabey anlatmıştı.

Rıdvan Dilmen #4

Rıdvan Dilmen

17-18 yaş gurubu bile hep bizim ismimizi telaffuz ediyor, Fenerbahçeli Rıdvan diyorlar. Fenerbahçeli Rıdvan'ım diye oturuyorum burada ama, Alex'in Fenerbahçe'ye kattıklarının yanında bizim yaptıklarımızın esamesi bile okunmaz. Kadıköy'de Boğa var ya, onu kaldırıp Alex'in heykeli dikilmeli.

Dostluk 0-1 İtfaiye

Uçaktan indiğim an karşıma çıkan çöl sıcağı başlarda beni maçın havasına sokamasa da sonrasında gazeteci edasıyla siz Fasulyeden okurları için maçtan notlar almaya başladım. Maçın önemi malum sol vurgusu ve işçi kardeşliği olduğundan sahadaki futbolla alakalı bir şey demeye gerek yok; zira sahada futbol yoktu. Peki neler vardı bu atmosfer içinde gelin beraber kurcalayalım.