Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: mizah

Herkes için Felsefe – II

Aşağıdaki satırlar yeniHarman dergisinin Ocak 2011 sayısında Duygu Sarı'nın DİKKAT BUYUR köşesinden alıntıdır. Bugün okurken sesli güldüm, şukusunu verdim, sizleri de bu yazıdan mahrum bırakmayayım istedim. Merak edenler için, Duygu Sarı kişisi dikkatbuyur mahlasıyla cikcikliyor, takip edilebilir. Merak edenler için, özet geçiyorum, Duygu Sarı yazısında kendi deyimiyle "adını çokça duyduğumuz fakat hayatları hakkında pek de fazla bilgi sahibi olmadığımız filozofların felsefe ve kişiliklerini, kısa cümlelerle ve uygun bulduğu hayat mottoları eşliğinde tanıtmak niyetinde." Buyurun: Sokrates: Diyalektiğin kaşifi. Platon'un mentoru. Çocuğu koyma ustası. Dırdırcı karısına laf yetiştirmekten yazılı herhangi bir eser bırakmaya vakt bulamadı. Çirkinliğiyle ortamda nam salsa da "Yakışıklı değilim ama sempatikim" diyerek piyasayı iyi salladı. Atinalı gençleri yoldan çıkardığı gerekçesiyle ölüm cezasına çarptırıldı ve baldıran zehri içmeye mahkum edildi. Ölmeden önce son sözlerinin "Ovlum gerçek ölüm seks bitince başlar" olduğu rivayet edilir. Mottosu: "Erdemim nerde lan benim! Ben bu s*tiğimin evinde bi' kere de erdemimi koyduğum yerde bulamayacak mıyım!"

Kiralık Emlak

Aslında uzun uzadıya bir mizah dergileri yazısı da ben yazacaktım. Ama nalet olsun içimdeki şu üşengeçliğe. Sonra dedim, bari favori çizerlerden yazarlardan bir çeşitleme yapayım daha kısa. Ama lanet olsun içimdeki şu üşengeçliğe.

Pirzola

Bugün bayiden Penguen’le Uykusuz’u alırken epeydir mizah dünyası hakkında kalem oynatmadığımızı farkettim. Kısa kısa, nedir son zamanlardaki düşüncelerimiz bir paylaşayım istedim. Bu yazıda yeni dönem dergilerle alakalı bir şey yok yalnız, o da eksiğimiz olsun. Hatta varsa alıp okuyan, seviniriz yorumlarını dinlemekten.

Kimlere gülüyorum?

Başlık çok mu narsist bir hava kattı yazıya, tam olarak idrak edemedim. Ancak olayım şudur ki, bu topun sahibi kişisi (ki kendisi ortamlarda mütemadiyen "top benim, top benim" şeklinde dolaşmakta, ve kendi denyoluğunun ayırdına varmaksızın, yanlış anlaşılmaktan yakınmaktadır) sabah akşam başıma dikilmekte ve "Hani ulan yazı?" şeklinde çıkışmaktadır. Hatta son günlerde sanal ortamda bizlere attığı tripleri de, yer yer bu konuya bağlasak sanırım pek de haksızlık etmiş olmayız.

Hala Şahan’esin ama…

Baştan söyleyelim, bu "popüler olana bok atalım" tarzında yazılardan biri değil. Neden değil? Çünkü biz seni, ta Zoka günlerinden beri hatırlıyoruz. Sendeki potansiyelin farkındayız. Neler yapıp neler yapamayacağının az çok farkındayız. Ve, senin için hâlâ çok büyük umutlar besliyoruz. Yeri geldi takdir de ettik. Hatta bu sayfalarda, senin için "Şahan'esin" diye Star-spor tadında, Fanatik tadında başlıkları olan yazılar da yazıldı. O yüzden, zamanında seni takdirini sözlere döken bu insanların uyarılarına kulak ver Şahan efendi.

Şahan’esin

Çocukluktan beri komedi programlarıyla, mizahla iç içe oldum. Dergiler aldım, diziler izledim. Gençliğimin komedi programları diyince Levent Kırca'nın sarhoş taklidi, İtilmiş'le Kakılmış, Gazman, Atilla Arcan'la karısının şebeklikleri geliyor ilk fırsatta. Yeter artık bıkmadık mı bunlardan? Bunlarla beslenen bir jenerasyon olarak isyan ediyoruz artık.

Fasulyeden TV yayın akışı

Defakto, ileri üçlü, milyon tane dizi, nba tv, ismet badem, çocuklar koymasın, nihat genç, esra ceyhan, asaf savaş akat, gerçek kesit, ceviz kabuğu ve hulki, cnbc-e, fbtv, zoka, Attila İlhan, alin taşçıyan, kaygısızlar, kurtlar vadisi, hebele, hübele.. Tv ekranları her zaman çok karışıktır. Rehber olsun diyerek bişiler karaladık aşağıda.. Bilinçli mi yaptık? Hayır aslında..