Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: müzik

Zülf-ü Kaküllerin Amber Misali

Zülf-ü kâküllerin amber misali Buy-u erguvandan güzelsin güzel Kızarmış gonca gül gibi yüzlerin Şah-ı gülistandan güzelsin güzel Yüzünde yeşil ben aşikar olmuş Çekilmiş kaşların zülfikâr olmuş Gözlerin aleme hükümdar olmuş Mihr-i Süleyman'dan güzelsin güzel

Kendine İyi Bak…

Yan yana geçen geceler unutulup gider mi Acılar birden biter mi Bir bebek özleminde seni aramak var ya Bu hep böyle böyle gider mi. Suya hasret çöllerde beyaz güller biter mi Dikenleri göğü deler mi Bir menekşe kokusunda seni aramak var ya Bu hep böyle böyle gider mi.

Dön Bak Ayna’ya…

Ortaokulda mıydım ilk albümlerini çıkarttıklarında, emin değilim. “Gurbette yorgun düştün be ceylan” ile baya baya sükse yaptıklarını hatırlıyorum. Böyle rock gibi, metal gibi, ama bildiğin arabesk bir müzik türüydü Ayna’nın ki... Bugünlerde halet-i ruhiye gereği bünyeyi müziğe verince playlist döndü, dolaştı, “Adı konmuş ayrılığın” üstünde durdu. Lan dedim, Ayna vardı ya, melankoli de zirve yaptığın anların eşsiz dostu. Keltoş Cemil ile meçhul şarkıcı Erhan...

This world should sink!

Bundan seneler önce keşfettiğim birisidir Mahmut Abi. Zamanla unuttum, gitti tabii. Bugün televizyonda tamamen alakasız bir şarkı dinlerken "noldu acaba bu adama?" diye aklıma geldi. Sitesine girdim, olanca haşmeti ile sapasağlam ayaktaymış meğersem. Repertuar çok gelişmemiş aslında, ve hala arada vasatın altında birkaç çalışma var gibi. Hepsini dinlemedim, kafam bulanık ama, yıllar önce kopartan etkisine maruz kaldığım This world should sink'i sizinle paylaşayım istedim. Orhan Gencebay'ın Batsın bu dünya'sına Mahmut Abi yorumu. Elbette global bir dille, ingilizce...

Dertler Derya Olmuş

Sanki terkedilmiş bir viraneyim, Her yanım dağılmış, yıkılmışım ben, Üstüne basılan taşlar misali, Paramparça olmuş, dağılmışım ben, Çaresiz kalmışım, gözlerim yaşlı, Çile rüzgarında savrulmuşum ben, Dertler derya olmuş, ben de bir sandal, Devrilip batmışım, boğulmuşum ben... [audio:http://demyra.googlepages.com/ibrahimTatlses-dertlerderyaolmus.mp3]

By the waters of Babylon

Şarkıyı hepiniz, hepimiz (kardeşiz) cnbc-e'de, olmadı e2'de, en olmadı ntv'de duymuşuzdur. Madmen isimli henüz izlemediğim ama sıkça ismini duyduğum ve bana sıkça önerilen dizinin 6. bölümünün final sahnesinde yer almış. Sonrasında da dizinin reklamı için kullanıldı. Sözlerinden anladığım kadarıyla Sion'dan kovulan Yahudi kabilesine ait bir ağıt. Tabii müziğin yahudisi, müslümanı olmaz düsturu iyi güzel de olabildiğine keyif alma arzusuyla 3-5 gün peşpeşe dinleyince insanın hayatına garip bir ruhanilik katabiliyor. Doz aşımı iyi bir şey değil, tadında bırakmak şartıyla, aşağıdan dinleyebilirsiniz.

Derinliğimi verdim suya…

Karanlık bir geceyarısını aydınlatmak için yanmak gerekir önce. Ama öyle böyle değil, ölümüne, dibine kadar yanmak. Yağmurdan sırılsıklam olmuş sokakları kurutmak için esmek gerekir önce. Ama öyle böyle değil, ölümüne, fırtına gibi esmek. Ve abicim, taş üstünde taş komamak için kalkmak gerekir önce. Yırtıp atmak tüm ataleti... S.kip atmak tüm adaleti... Bir daha durmamacasına, yorulmamacasına, uyuşmamacasına...

Giden gitti…

Giden gitti, kalan kaldı, aşk içimde yarım kaldı, Samanlık seyran oldu, gidenin ardında hüzün kaldı. Elimi verdim kolum kaldı da, ben zavallıyı bi hal aldı, Seni o ilk gördüğüm anda, yanaklarımı bi har aldı. Dağlarında çağlayan suları gibi oturup ağlayan, Yaseminlere aşkı anlatan, alazalik dervişim şimdi.