Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: sağlık

Senin için Ulvi, senin için!

Nasıl ki Türkiye doğu ile batı arasında bir köprü; bizim Ulvican'ımız da vahşi Afrika ile modern Türkiye arasında bir köprü vaziyeti görmektedir. Lakin bu barış elçisi dün sabaha karşı 5…

Güle Güle Kaptanım!

umit-ozatKaç gündür konuyla ilgili iki satır karalayayım diyordum ama akşam eve geldiğimde monitöre ve bir de bu konuyla ilgili haberlere bakmak istemeyişim alıkoyuyordu. Geç te olsa büyük kaptana güle güle demek bugüneymiş. Hepimizin malumu, Fenerbahçe’nin eski, Köln’ün yeni kaptanı Ümit Özat yaşadığı sağlık sorunlarından ötürü futbola veda ettiğini açıkladı. Dediğim gibi konuyla ilgili detaylara bakmak bile istemedim, haber sitelerindeki başlıklar yetti bana. Hatta yetmek ne kelime, fazlasıyla ağır geldi. Haberi duyar duymaz, ilk olarak birçoklarının aklına sol kanattan sağ ayak dışı ile kestiği ortalar gelmiştir heralde. Benimse, Kadıköy’de Maraton Alt tribünü müdavimi “gibi gibi” Fenerbahçelilerin ıslıkladığı maçtan sonraki ilk deplasman olan Sakarya’da tribünün gerçek sahiplerinin “Bu dünyada her şey yalan” daha doğrusu “Yalan dünya her şey bomboş” melodisi ile dakikalarca “Ümit Özaaat, Ümit Özaaattt” tezahüratı yapması geldi. O ne güzel bir kucaklaşmaydı öyle…

Cleveland vs. Göztepe SSK

“Açtım ellerimi dedim ki 'Ya rabbi, bu nerede olursa iyi olur. Sen bana doğru ve hayırlı yolu göster ve beni oraya yönelt' diye dua ettim. Bakan’a dedim ki 'Benim içime Amerika’da Cleveland yazıyor, önce Rabbime sonra oraya gidersek' dedim ve 'peki' dedi yolculuk böyle başladı” dedi.
Bildiğiniz ya da şimdi öğrendiğiniz gibi Hakan Sert kardeşimiz talihsiz bir kaza geçirdi. Ahsen Hanım ve very speacial kocasına Cleveland'ı gösteren rab, kardeşimize göstere göstere Göztepe SSK Hastanesi'ni gösterdi. Göztepe SSK da göstere göstere "yauvv, sabaha birşeyciğin kalmaz" diye eciş bücüş bir tomografi gösterdi. Neticede, ailesi septik insanlar çıktı da, yolları Acıbadem Hastanesi'ne düştü. Sabaha birşeyciğin kalmaz denen SSK'ya inat, Hakan yoğun bakımdan daha bu sabah çıkabildi.

Çapa Tıp Fakültesi’nde bir gece…

Nüfusu 17 milyonlarda seyreden İstanbul’da sağlık alanında çok büyük sorunlar yaşanmakta olduğu hepimiz tarafından biliniyor zaten. Özellikle SSK anlaşmalı kurumların az olması, özel hastanelerin anlaşmalarını feshetmesi, bütün yükü Vakıf Guraba Hastanesi gibi devlet eksenli kurumlara yüklemesi insanları sel sefil ortada bırakmaktan başka bir işe yaramıyor. Bir süredir hastanelere sürekli ziyaretlerim sırasında gördüğüm görüntüler ve çaresizlik Pollyanna’yı bile üzecek şekilde cereyan ediyor. Hastanızı acile almak için bile sıra beklemek zorundasınız. Hele çocuk polikliniklerinin önü tam bir trajedi. Allah kimseyi götürtmesin diyoruz ya, hayatta duyduğum en doğru söz bu.

Geçmiş olsun büyük kaptan!

Günümüz futbolu metalar üzerine kurulu. Ve günümüz futbol seyircisi her zaman en iyiyi isteyen bir canavar. En iyi futbolcu sen olmalısın, en yakışıklı, en karizma, en çok ses getiren... Ancak bu şekilde sevilirsin. Günümüz futbol ve futbol seyircisinin dünyası vahşidir bu yüzden. En iyi değilsen, hiçbir şeysindir. Sıfırsındır, belki bugün kıyısından, köşesinden varsındır ama bil ki yarın olmayacaksındır. Bu vahşileştirilmiş "entertainment" dünyasında, futbol denen "business"ta sana yer yoktur. Olmayacaktır. Ümit Özat hiçbir zaman en iyi oyuncu olamadı, en iyi sol bek değildi, hatta sol bek bile değildi, en yakışıklı, en karizmatik hiç değildi. Forması ne kadar satmıştır bilinmez, ama kendi evinde bile huzur bulamadan ayrıldı Fenerbahçe'den. En sıradan hatasında bile boynuna ilmek geçirilen, ıslıklanan, yuhalanan, aşağılanan bu adam gururlu gözyaşlarıyla terketmişti Saraçoğlu'nu.