Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: televizyon

Recep İvedik – 3 / Ama yeter sanki?

Recep İvedik ve Recep İvedik-2 filmlerinin yapımcısı Faruk Aksoy Recep İvedik-3 için çalışmalara başlayacaklarını açıklamış. Bu sitede, Fasulyeden’de, Şahan Gökbakar’ın TV ile tanıştığı ilk andan, TV8 günlerinden beri kendisini deliler…

FlashForward: What did you see?

Lostsuz geçen günleri Hanımın Çiftliği, Aşk-ı Memnu, Ezel filan izleyerek doldurmaya çalışmak olmaz düsturundan hareketle haftasonu yeni dizimi keşfettim. FlashForward. Lost’un yapımcılarının diğer dizisi Fringe ile zaman öldürmece tadında takılıyorum da, dizi bir yere varamadı gitti, sıkıldım denebilir. Paralel evren filan, bir ara gaz verdiler, ama sonra yine vitesi boşa aldılar, X Files gibi takılıyoruz şimdilik. Neyse, FlashForward dizisinin henüz 2 bölümünü izlememe ve seyrinin ne olacağını bilemememe rağmen, şimdilik ben de uyandırdığı his, Lost’un yerini doldurur şeklinde oldu. Nedir, ne değildir, birlikte bakalım.

Gece Tarifesi @ Geniş Aile

Geçenlerde, ki geçenlerde dediğime bakma, nerden baksan 2 ay oldu, Geniş Aile dizisi üzerine konuşuyoruz Altar’la. Bu pek yapmaz ya, gaza geldi birden, “aha ben bunu yazayım” dedi. Haşmetbaab yazacak diye beklemekten helak olan Fasulyeden Kabilesi’nin acısını dindirebilmek adına MS Word dosyasını açtım, klavyeyi tırmıklıyorum sayın okuyucu. Anlayın işte, Altar’ın gözünde neredesiniz, benim gözümde nerede. Bunu her fırsatta çiğ muhalefetini üzerime gererken ona destek çıkan densiz kitle/kütle için yazıyorum. Yazar burada size seslenmiş, akıllı olun lan diye hönkürmüştür.

“Sen daha komiksin Nuri”

Turkcell’in 3G reklamları ile ilgili söyleyebileceklerimin bir sınırı var. Ve o sınıra oldukça yakın bir yerlerde duruyorum. Tamam, 3G dediğimiz şey Türkiye için yeni bir teknoloji. Ve cep telefonu ile bütünleşmiş, yekpare olmuş bir toplum olduğumuz göz önüne alınırsa eğer, bu kanaldan sağlam cukka yapılabilir. Haliyle reklamlara abanmanızı, televizyonda, gazetede, dergide, sokakta, sinemada filan gözümüze gözümüze sokmanızı anlayabiliyorum. Keşke reklam bütçeleniz daha da kabarık olsa da daha çok yapsanız. Ne bileyim, bizi uyutmasanız, sadece gözümüze değil, gö.ümüze de soksanız, ebemizi s.kseniz. Hepsine eyvallahımız var. Neticede mobilize bir hayatın orta yerindeyiz toplum olarak, biz bunu istiyoruz, bunun için yaşıyoruz. Belki cep telefonumuzda 3 kontör bile yok ama biz 3G’yi çok seviyoruz.

Ali Sabancı’nın tarzı

Envai çeşit 3G reklamı ile gece, gündüz demeden hayatımızın, evimizin, ailemizin, mahremimizin orta yerine daldı yine telekomünikasyon sektörü. Türk insanı cep telefonundan arkadaşını arayıp “La Mahmut, aha bu sana girsin” demek için yanıp tutuşuyormuş demek ki. Turkcell’in iğrençlikte Bülent Ersoy ile yarışabilecek düzeydeki Merak Etmiyor musun? reklamlarını geçtim, Vodafone’un Zülfü Livaneli’nin Özgürlük şarkısını jingle seçmesinde kalakaldım. Bu konu ile ilgili 3-5 satırım vardı ama etilen.flagg karalamış, üşendim, gidin oradan okuyun. Madem konu sıkıntısı çekiyoruz, yine Vodafone’un Ali Sabancı’yı konuk ettiği reklam filmiyle ilgili iki satıra ne dersizzzz?

Mesnetsiz Reklamcılık

Reklamcılık sektörü ile ilgili gereksiz birkaç kelam ettik geçtiğimiz günlerde. "Ne haddinize ulan pezevenkler!" diye sert bir ses suyar gibiyim uzaklardan ama, "sensin lan pezevenk" deme hakkımı saklı tutuyorum. Zira sinirlenince kendimi kaybedebiliyorum, uyandırayım. Evet dostlar, gelelim bu haftaki reklamcılık sektörü konusuna. Çok klişe bir konu olacak ama, reklamcılık sektörü klişelerinden konuşmak niyetindeyim. Nedir bunlar? Şudur, bir kısır döngüye girip, onu bir türlü kıramayan bazı sektörler var. Ne kadar yaratıcı bir ekibe iş verirsen ver, dönüp dolaşıp süper kahraman Mr. Muscle'dan öteye gidemeyen temizlik ürünleri misal. Bu mudur yani, Mr. Muscle? Sözü fazla uzatmadan, mesnetsiz reklamcılık diyerekten, şöyle bir listeleme çabasına gireyim.

Star TV Hakkında Suç Duyurusu

Avrupa Birliğinin telif haklarına ilişkin uyum yasaları ve bölgesel yayıncılığa ilişkin kısıtlamalarından dolayı Şampiyonlar Ligi Maçlarının yayın hakları, yayınların Türksat’ın iz düşümünde bulunan tüm ülkeleri değil sadece Türkiye’yi kapsayacak şekilde yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Doğan TV de, Türkiye haklarına Star Tv için 2012 yılına kadar sahip olduğu Şampiyonlar Ligi karşılaşmalarında, “Geo Blocking” (bölgesel sınırlama) adı verilen bu sınırlamayı saygı ile karşılamış, bu nedenle söz konusu karşılaşmaları BISS sistemiyle şifreleyerek yayınlamaya karar vermiştir. Star Tv karasal vericilerden yayınların izlenebileceği gibi D-Smart kullanıcıları da yayınları sorunsuz izleyebilecektir.
Bu açıklama ile başlamıştı uydu alıcısıyla Şampiyonlar Ligi maçlarını izleyememe dönemi.  Evinde oturup izleyebilmek için ya soyu tükenmekte olan karasal yayını, ya pek çok yerde bulunmayan kablolu yayını, ya da Türkiye'nin her tarafında bulunan D-Smart'ı kullanmalıydık. Yerseniz tabii...

Seçim Kronometresi

15.10 - Oy vermek için sıraya girilir. Daha önceki seçimlerden farklı olarak bu sefer kuyruk vardır. Yaşlı çoluk çocuk bebek oy vermek için kuyrukta beklemektedir. Tabi ki oyu çocuklar bebekler vermeyecektir ama garip bir şekilde onların sayısı daha fazladır. 16.10 - Yaklaşık 1 saatlik bekleyişten sonra bir seçimde ilk defa gönül rahatlığıyla, inanarak oy vermenin dayanılmaz hafifliği vardır. Eve doğru yola çıkılır. 17.00 - Oy verme işlemi sona ermiştir. Seçim sonuçlarını izlemek için TV karşısına geçilir. 18.00 - Alt yazılar geçmeye başlar YSK’nın yasakları kaldırması an meselesi… 18.15 - Alt yazılar devam eder: YSK’nın yasakları kaldırması an meselesi… 18.30 - YSK’nın yasakları kaldırması an meselesi… 18.55 - YSK’nın yasakları kaldırması an meselesi… 19.00 - Yasaklar her an kalkabilir sonuçlar birazdan. Sürprizler, sürpizler, sürprizler… 19.10 - Yasaklar kalkar. İlk sonuçlar gelmeye başlar.