Hay sizin sigaranıza…

Hep olumsuzluklar da olmuyor yahu memlekette. Geçen hafta meclisten çıkan bir yasa var ki, Cumhuriyet’in ilk yıllarında kadına seçme ve seçilme hakkını veren ülkemizde uygulanabilirse benzer yasa gibi bir övünç kaynağı olacak. Bahsettiğim yasa sigara yasağı olarak bilinen ve halka açık kapalı alanlarda sigara içilmesini kayıtsız şartsız yasaklayan yasa. 20 sene öncesinde duman altı otobüslerde şehirler arası yolları kateden halkımız önce “Yok bu yasa uygulanamaz!” diyecek, böyle umacak. Philip Morris yetkilileri 3 ay önce savurdukları tehditlerin işe yaramadığını görüp daha da delirecek, kalemşörlerine sigara yasağının baskıcı ve faşizan bir yöntem olduğunu savunduracak, ama Türkiye nasıl otobüslerde sigara içme iğrençliğinden vazgeçtiyse, lokantada, birahanede içme iğrençliğinden de vazgeçecek.

Bu sigara nasıl bir haltdır bilmem, ağzıma almadım, ama insanın en duyarlı arkadaşını bile küstah, egoist yaptığı kesin. Bir yemeğe gidelim dersiniz üç beş arkadaş, sigaradan rahatsız olduğunuzu özellikle her defasında tekrar ettiğinizden bunu bilmektedirler, ama zaten sigara içilmeyen bir restoran bulmak imkansızdır İstanbul’da, gidersiniz bir restorana. Yemek öncesi, sonrası birer tane yakarlar, bazen hepsi aynı anda yakar, sizin varlığınızın bir önemi yoktur o anda, o sigara içilmelidir. 10 dakika kalkacak olsanız yine yakar, rahatsız oluyorum dersiniz yine yakar, hep beraber yakmayın dersiniz yine yakar, o sigara yakmayı kafasına koymuştur, senin rahatsızlığın onu ırgalamaz, arkadaşlığın falan umrunda değildir o saniyede, yakacaktır sigarayı. 15 saatlik yola çıkarsınız, “arkadaşım iki saatte bir sigara molası verelim otobüsten inip için, geri gelin dersiniz” olmazdır, illa ki otobüste yakacaktır. Otobüs sahibi de arabada sigara içmeyin der ama bu hırs yapmıştır, bir pencereyi hafiften açar gizli gizli içer, onu içmelidir, kim oluyordur otobüsün sahibi. Bu vicdan ve mantık körleştiricinin nasıl bir tesiri vardır bilmem ama 12 saniye sonra kapısı açılacak asansörde bile 12 saniye dayandırmaz tiryakiyi, asansöre biner binmez çakar çakmağı, ondan sonra onlarca insan mı kullanacakmış, boş ver! Önemli olan 12 saniye erken yakmaktır bu mereti. Arkadaşlarınla dışarı çıktığın gece dolabını mutlaka kontrol etmelisin, yarına giyecek temiz kazağın, pantolonun olmalı çünkü o gece giyeceklerine sinen koku 5 gün de havalandırsan geçmez, üzerine bir de yıkaman lazımdır. Türkiye’de iki kadeh tokuşturmak için göze alman gerekir bu fedakarlığı, leş gibi kokacaksın. Bakın pasif içicilik, sağlık falan… Değinmedim bile. Akciğerinden rahatsız bir arkadaşın varsa onunla yaz aylarında buluşman lazım, kışın dışarda oturursan popon donar çünkü. Yine de sigaraseverlerin umrunda değildir, öyle bir zorunluluk varsa -10 derecede dışarıda da oturulur, senin zatürre olman önemli değildir, hem 2 saat sigarasızlık yanında zatürre dediğin nedir ki, ilacı vardır.

Amerika’nın çeşitli eyaletlerinde, Kanada’da, İngiltere’de, İrlanda’da bizde uygulamaya girenle benzer bir yasak var. Sigara tiryakisi tiryakiliğini yapıyor, yapmayan rahat rahat istediği yere gidiyor, birilerinin keyfi yüzünden gidebileceği yerler kısıtlanmadan. Yurttan çıkalı dört ay oldu, bu dört ayda daha bir kere üzerime sigara kokusu sinmedi, sigara dumanının kokusunu bile unuttum, gözlerim bira içerken yanmıyor ve içtiğim beşinci biranın rengini bile seçebiliyorum. Birileri sigara içip keyif yapacak diye saat başı hava almak zorunda kalan insan ben olmuyorum, sigara içmek için dışarıya hava almaya çıkanlar onlar oluyor. İyi niyetlerini ellerine nikotin makinasını aldıkları anda bırakanlara ya seve seve yasası da diyebiliriz bu yasa için. Üç beş sene içinde adam gibi uygulanmaya başlayınca da tıpkı 20 sene önce otobüslerde yapılanı adlandırdığımız gibi restoranlarda, kafelerde püfür püfür tüttürmeyi de çılgınlık olarak adlandıracağız. Daha da medenileşen memleketimize hayırlı olsun. Hayır, diyorsan ben bu İngiliz, bu Kanadalı, bu Amerikalı kadar bile irade sahibi bir adam olamadım, yasasından girerim yönergesinden çıkarım, içerim sigaramı… Sen bilirsin, zaten bu kafayla bıraktım irade sahibi olmayı adam bile olamama ihtimalin var. Ha bir de unutmadan, bundan sonra da uçakta, otobüste cep telefonu açanlara falan laf edemez çarpılırsın, onun da kendi çapında aciliyetleri var neticede.