Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Hayat dediğin Fasulyeden

İstanbul kavurucu sıcakların altında inim inim inlerken biz, FasulyedenKom’cular olarak peşpeşe hayatın sillelerini yemek durumundayız..Kendimizi ait hissettiğimiz, bizim gibi olduğunu bildiğimiz, sevdiğimiz, sevildiğimiz insan yığınları arasında günden güne değişen ruh hali içinde hayat mücadelesi vermekle meşguluz bu aralar..

Kapitalist ataklara verdik mesela ruhumuzu birkaç haftalığına.. Hiçbirşey yapmadan asgari ücret dedikleri seviyede yeşil yeşil paralar kazanırken, bedava yemekler yerken, çaylar içerken, bi de iett masraflarımızı kapitalist şirketimize yükledik.. “Ne güzel şeymiş lan bu kapitalizm” cümleleri kurmaya başlamışken sağlam bir tokat yedik bu ekonomik temelli hayat anlayışından.. Şirketten, insani sorumluluk taşıyanların yapmayacağı bir çirkinlikte kovulduk.. Sonra günübirlik para kazanma sevdaları ile Wrangler marka kot giydiğimizi iddia edip cukkaladık paraları.. Bu paraları da biraya, rakıya, mezeye feda ettik.. Arta kalanlar ile de sevdamızın peşinden koca sezon koşturmamız gerekliliğini düşünerek kombineye yatırdık..

Paramız olmadığı günlerde de bir kısım duvarlar arasında öldürdük mikropları.. Tabi her zaman olduğu gibi bu durumlarda günden güne dğişiklik arzetti.. Bazen Cihangir’de boğaza ayaklarımızı uzatırcasına viskimizi yudumladık, bazen de farklı duvarların aynı geometrik kaygılarla kesiştiği bir yerde Tekel Birası ile zıkkımlandık..

Peki bunları neden anlattık?.. Paralı yada parasız, mutlu yada mutsuz, çoşkulu yada ruhsuz, her ne halde olursak olalım, muhabbetlerimizin en ana konularından birisi idi FasulyedenKom.. Buranın bize ait olduğunun farkındaydık doğal olarak.. Ama kendimizin de buraya ait olduğunu anlamamız bu sohbetlerin orta yerinden çıktı.. “Üstüme varma İstanbul, kederliyim” dedik mesela.. Sonra da ağzımızdan FasulyedenKom için şunu yapmalı gibi bir cümle çıktı..

Bu sizin, onun, bunun ilgisini ne kadar çeker bilinmez, ama adına mücadele demek gerekiyorsa bu maceranın, sonuna kadar haketmek gerektiği konusunda şüphemiz yok.. Bunu haketmek için de yapabileceklerimizin haddi hesabı yok..

FasulyedenKom’u koklayacağınız günlerin çok yakında olması sebebiyle rüyalarımız dahi süslendi.. İstedik ki çok samimi bir biçimde, birileri de bu rüyalardan kendisine düşen kalp çarpıntısını alsın yanına.. Yarın güzel bir gün olacak diyemiyoruz hiç bir zaman. Bari yarın “bizim” günümüz olacak diyebilelim.. Çünkü kısa, öz ama gıcık bir cümle hayat dediğin.. Bu cümleyi kurmak bile elemeli bir maçta deplasmanda atılan gol kadar değerli.. Avantajlı bir skorla evimize dönme gayemizin son dakikalarına girdik.. Kalemizde tehlike.. 3e 1 yakalandık.. Aman çocuklar.. Aman..

Leave a Comment