Karışık Turşu

Kesinlikle yazmalıyım, çok fazla şey geçiyor beynimin hücrelerinden. Kovalar dolusu paylaşılacak anı, küvetler dolusu gülmekten kusturucu anekdot varken elim klavyeye gitmezse büyük ayıp olur.

Yahu arkadaş bir güruh her gittiği mekandan kovulur mu ya, nasıl bir dışlamacılıktır bu? İki içicez, üç bağırıcaz alt tarafı. Hayır mekanlararası bağlantılardan korkuyorum ben. Beyler maç öncesi mekanınıza ilk defa gelen onbeşli serseri bir grup görürseniz sakın almayın gibisinden uyarılar yapmıyorlardır inşallah. Yoksa artık Tansaş’ın içinde falan içicez, belli oldu yani. 17:00 @ Tansaş 20.00 @ Pembe Okul.

Nefis bir diyete girdim, öğlenleri yemek yemiyorum akşamları içiyorum. Evi de biraz dağıttım, çiçekleri sulamayı unutuyorum bazen. Çok fazla sulanması gerekmeyen çiçeklerle su için adam öldüren çiçekleri ayırmakta zorlanıyorum, hepsine döküyorum mecburen. Yine böyle bir unutma işini Yörsan tava yoğurduyla yaşadım. Koca gün dışarda kalmış yoğurdu hızlı soğusun diye buzluğa koyup hadi koca bir gün de onu orda unutmuşum. Ne şoka soktum elin yoğurdunu belli değil. Merak edenler için, morali gayet iyi şu an.

Koşu pistinin tersi istikametinde koşanlar kilo alıyormuş. Bunu geçen farkettik Burçay’ın abisinin Antrium Residence isimli bombastik mekanında. İçerde gölet var, çocuk havuzu var, ergen havuzu var, şelale fıskıye küvet musluk lavabo var. Mimarı sucu s*kmiş zamanında belli. Başka bir açıklaması olamaz yoksa kapıdaki güvenliğin biz çıkarken arkamızdan su dökmesinin. Hakan 9 tane daire tuttu bile şimdi ordan, sebebini kendisine sorun.

Geçen bizim şirketin banka analisti Alpay Bey bir anda ayağa kalktı ve Excel’inin bittiğini resmen haykırdı. Sağa ittiriyor ama gitmiyor. Ne emektar olmuşsa artık tükenmiş artık. Aşağı ittirince gitmeyen Notepad de görürüz bu gidişle.

Dün gece maçtan sonra Andaç’a takılmaya gittik Hakan ve Burçay’la. Peki neler yaptık? Bir tane damar şarkı açtık, hatta mor salkımlı sokaktı sanırım, sonra daha şarkı bitmeden dört farklı yerde sızdık ve içerdeki yataklara dağıldık. Arkadaşlığımız çok kuvvetlendi, artık manasızca buluşup hayasızca osuruyoruz.

Tuttum kolundan çektim kameramanı, gel dedim ben sana röportaj vericem. Helal olsun kız sana, kırmadın beni geldin. Akşamına da yayına sokmuşsun, ama ben nerden izlicem şimdi o görüntüleri? Torunuma seyrettircektim onu ben, ne yapayım sızdığım andaki sarhoş saçmalama videomu mu izleteyim onlara. Olmaz Fox Tv, ver bana o linki. Ver ki Fenerbahçe’nin ne demek olduğunu bilmeyenlere anlatalım.

Annemin yaylaya gitmeden önce yapıp bıraktığı pırasa hala duruyor, gelmek isteyen varsa buyursun başımla beraber. Taze soğan da var, mis. Hadi şimdi dağılalım ve güzel bir uykuluk yiyelim.