Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

hayat

Yazamamak

image-BD90_4AD62327İlkokul zamanları. Okuma ve yazma ile aram iyi. Doğan Kardeş'te bir hikaye okumuştum. Senaryo yazarlarının da sık sık kullandığı bilindik hikaye işte. Olaylar gelişir, dudaklar uçuklar ve hikaye "O an annemin sesiyle uyandım, hadi oğlum okula geç kalıyorsun" muhabbeti ile biter. Bi sıçrıyor ki rüyaymış! Aman şeytana bismillah, Aynaya bakıyor faça sağlam, Lan gene seviyor Allah! Bkz: MFÖ - Anında Görüntü Hiç unutmuyorum, "Geldiler" albümü çalıyordu o sıra. Bu dizeler geldiği zaman kompozisyonun konusu belli olmuştu benim için. Fiks ilkokul kompozisyon konularından biriydi. Çevre kirliliği idi büyük ihtimal. Fil hafızası oraya yetişemedi. Öğretmen yazıyı beğenmiş ama "Yazıyı kendi fikirlerinle yaz" tadında bir uyarı almıştım.

25Lira.com

Ev sahibim tam bir cinnet sebebi. 7 senedir aynı evdeyim, bir gram mı kanım kaynamaz adama, yok kaynamıyor. Ev kirasını 1-2 gün geciktirince 3-4 aydır kira vermiyormuş gibi bir poza bürünmesi filan... Anlatsam roman olur. Bir keresinde tatile gideceği için 3-4 gün önce istemişti kirayı. Abi sen bana 3-4 gün için iyi niyet gösterdin mi bugüne kadar diyince susmuştu. Cebimdeydi halbuki parası. Ama vermedim, vermem de.

İstanbul Trafiğinin Sonu

İstanbul trafiğinin hali ne olacak bilmiyorum. Ama şöyle bir tahminim var. Sene 2015 mi olur 2020 mi, 50 mi bilmem. Ancak herhangi bir gün (muhtemelen Cuma), bir saatte (muhtemelen iş…

Acaba Ses Çıkmış mıdır lan?

İş yerine yeni geldim. Sabah mahmurluğu hâlâ üzerimde. uykuyu açmak için kahve içmeye ihtiyacım var. Sigaramı söndürüyorum ve kapıya doğru yöneliyorum. Kahvem kalmadığı aklıma geliyor. Biraz yolumu uzatacak, ama koridordaki makinadan kahve alıp masama gitmeye karar veriyorum. Binaya giriyorum.

Altı Üst Olsa Hayatın

Anarşik bi çıkış yapmak değil amacım sadece hepimizi az yada çok bir şekilde etkileyen toplumsal alışkanlıklar tersine çevrilebilse, altı üstte olsa hayatın neler olur diye fantaziler kuruyorum : ) Mesela ortak iletişim ve kolaylık için zaman akışını bölüp isimler vermişiz. Hafta diyerek zamanı 7 birimlik günlere, günleri de 24 birimlik saatlere ayırmışız. Referans noktamız son derece somut bir geçek olan güneşin doğuşu, batışı ve bir sonraki doğuşuyla geçen süre, yani bir gün. Gerisi soyut ve değiştirilebilir kavramlar.

En güzeli kendi işini yapacaksın…

"Aslında en güzeli kendi işini yapacaksın"a çıkan kısırdöngü muhabbetler. "Yedirmezler, o işin mafyası var" diyip şevk kırıcılar... "Öyle bir niyetin varsa, bizim bir tanıdık var, kredi falan alırız, dur hemen arayayım" diyip yardım etme ayağına hava atanlar... (havan kime yabancı?) Müdür dırdırı, müşteri kaprisi, bilumum ağız kokuları, ego tatminleri, sokak arası mafyası... Sahi ne iş yapabiliriz ki? Dönemsel moda olanlar belki... Her adım başı peydahlanan dükkanlar. Bunların ilki kumpircilerle başladı. Sonra Ayvalık Tostçu. Simit sarayları. Daha sonra mısır. Şimdilerde makarna ve yoğurt. Portakal sucuları da ekleyebilirim.

Narenciye

İlginç bir şey paylaşıyormuş gibi değil de, on numara karikatür nasıl oluru tarihe not düşmek adına koyalım. Umut Sarıkaya'dan tabii ki. "Narenciye üzerinden hayata rest çekmek" cümlesini kurabilecek 3 kişiden…

Fatik Askerde – 1

Genelde telefonda konuştuğunda, nette konuştuğunda sorulan sorudur. Askerlik anlatılanlara göre benim için rahat geçiyor. Tuvaletler, banyolar, yemekler, koğuşlar anlatıldı. Hatta korkutulduk. Tuvaletler lisedeki tuvaletlerimiz kadar temiz. Banyolar, bence iyi. Evimizdeki, oteldeki duşları beklemiyordum zaten. Ama yine de ilk başta korkudan ilk 3 gün duşa gidememiştim. Sonra baktım olmuyor. Gittim duşumu aldım. Koğuşlarda 20 (-1) kişi kalıyoruz. Koğuşlar Ruslardan kalma. Kalma derken ev değil koğuşlar :) At ahırı koğuş olmuş. Biraz dar olduğu için iç içeyiz. Bir de tek pencere var. Botlar ve çoraplardan kaynaklanan koku ile geceleri zor duruma düşüyoruz. En büyük duamız yatarken gece kalkmamak. Bir de horlayan çokmuş. Hatta İbrahim Hocam ilk günlerde bayağı rahatsız olmuş. Daha sonra bir gece kendisini horlarken yakaladım (Üzüm üzüme baka baka...) Yemeklere gelince en büyük problem. Aç kalıyorum diyebilirim. 11 Ağustosta ziyafetle uğurlanırken, 12'sinde İzmir Köfte ile cırcır olabiliyorsunuz :) Askere gitmeyenlere en büyük tavsiyem İzmir Köfte yemeyin.

Ajanda

14 Eylül 2009 Pazartesi - Deplasmandan gel. Kahve iç. - Okulun ilk günü. Alt dönemleri gözlemle. Fiziksel gelişmelere hakim ol. - Kendine temiz bir önlük bul. Koca herif oldun. - Yanlışlar yapıyorsun. Yanlışlar yapma. - Okuldan çık. Klan'a git. İç. - Uyu bi' ara.