Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Kölelik yasallaşıyor!

Osmanlı İmparatorluğu’nda 1800’lerin ikinci yarısında batılılaşma reformları çerçevesinde kölelikle ilgili bazı hükümler ortaya çıkmıştı. Gerçi, çok ciddi ve köklü bir toplumsal alışkanlık olmasından dolayı, yeterince etkili olmasa da, zaten kölelerine –nispeten- kötü davranmayan ender milletlerden birisiydi Osmanlı. Genç Türkiye Cumhuriyeti ise, 1925’te, henüz 2 yaşındayken köleliği yasaklamıştı. Yeni hükümetin yeni bir devlet kurma, çöken bir toplumu ayağa kaldırabilmek adına genelde sert bir tavrı olmasından dolayı bazı taşra bölgeleri ve feodal yapıda ısrarcı olunan doğu bölgeleri hariç kölelik Anadolu topraklarında artık görülmemekteydi.

Neden anlatıyorum bunları? Çünkü 84 önce resmen kaldırılan kölelik, 2009’da tekrar yürürlüğe konuyor. Hem de anlı şanlı yasalarda sınırları çizilmiş bir şekilde. 26 Haziran’da Meclisten geçti, Cumhurbaşkanı Efendimiz Hazretlerinin onayında bekliyor.

Kağıt üzerinde “İş kanunu, işsizlik sigortası kanunu ve sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun” adıyla geçen düzenleme amele pazarlarından aşina olduğumuz Dayıbaşı kavramını, kamu kurumları hariç, tüm özel sektörde faaliyet gösterebilecek şekilde “özel istihdam büroları” adı altında yasallaştırıyor.

Sistem kurulacak olan özel istihdam bürolarının sözleşme imzaladığı işçileri, yine sözleşme imzaladığı işverene maksimum 18 ay süre ile kiralamasından ibaret. Hem de daha önceki kanun bir işçinin aynı şirketite farklı bir kol yada göreve getirilebilmesi için işçinin rızası olması gerektiği gibi bir hükmü barındırırken, yeni kanunda bu şekilde bir düzenleme görünmüyor. Yani herhangi bir engel olmadığına göre, bir özel istihdam bürosu sizi birgün çöpçü, bir gün güvenlikçi, bir gün temizlikçi yapabilir, diğer bir gün ise tersaneye kiralayabilir.

Peki hayatımıza nasıl bir etkisi olacak?

  • Özel sektör, daha az maliyetli olduğu için işçi çalıştırmak yerine kiralama yoluna gidecek.
  • Yasa kıdem tazminatına dair herhangi bir atıfta bulunmadığı için, işçiler bu tazminatlarını alamayacak.
  • Özel istihdam bürosu, sadece 20000 TL teminat ile kurulabildiği için, yüzlerçe işçi ile sözleşme imzalayan bir büronun ortadan kaybolması, batması, içinin boşaltılması durumunda işçiler mağdur bir şekilde ortada kalabilecek.
  • Şirket için işler kötü gittiğinde, ya da kriz nedeniyle üretim düştüğünde, şirket özel istihdam büroları ile sözleşmesini fesh edecek. İşçiler ortada kalacak.
  • Ve daha yüzlerce neden…

Konu mecliste herhangi bir komisyonda görüşülmemiş, üçlü danışma kuruluı çerçevesinde sendika temsilcilerinin hazır bulunduğu bir ortamda tartışılmış, ancak tüm sendikaların haklı itirazlarına rağmen herhangi bir değişiklik olmadan meclise sunulup, anında da eller havaya methodu ile onaylanmış.

Biz belge sahte mi değil mi, aman MGK gergin geçti, asker ne dedi, hükümet ne dedi diye haftalardır kendimizi yiyip bitirirken memlekete kölelik geliyor. Hepimize hayırlı, uğurlu olsun.

Leave a Comment