politika

Hükümet Günlüğü: Yargıya müdahale

Hükümetin Günlüğü çok uzun zaman önce aklıma gelen, bir türlü hayata geçiremediğimin bir yazı dizisiydi.. Şu an Kars Sarıkamışta kar kürüyerek askerlik vazifesini yapan Aristokrat’ın bir rakı gecesinde “Fasulyeden Kemalist, laik değil mi?” sorusu ile muhabbetin nereye kayacağını anlamıştım.. Bir güruh olma, ses çıkarma kaygımız olmasa bile kendi yargılarımıza göre bu ülkenin geleceğine dair farklı rotalar çizenleri burada tartışacaktık, amacımız buydu.. Ne kadar yerine getirdik…

Yeryüzü ayaklanacak

Yüzlerini göstermeyen gölgeler Paris’in gettolarında ayaklandı. Alevlerin önünde birer kara gövde olarak ellerini kaldırıyorlar şimdi, zafer işaretleriyle bütün dünya gazetelerinin birinci sayfasına çıkıyorlar. Avrupa başkentleri diken üzerinde. Kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış insanlarla konuşmak için bir dil arıyorlar.

Üslubu beyan, ayniyle insan!

Üslubu beyan, ayniyle insan!

Başbakan’ın son konuşmalarından bir derleme: “Bunların dünyadan haberi yok!” “Dar kafalılar!” “Fosilleşmiş zihniyet!” “Sermaye ırkçıları!” “Bunlar iki koyunu güdemezler!” “Eski komünist kafalar!” “Bunların okur yazarlıkları da yok!” “Bize içerideki düşmanlar yeter!” “Bu zihniyet sadece çöp üretir!” “Bekâra karı boşamak kolaydır!” Yanlış hatırlamıyorsak, “Üslubu beyan, ayniyle insan!” diye bir laf vardır. Hasan Pulur, Milliyet 19 Ekim 2005

Farkettiniz mi?

Fark ettiniz mi? Parklara, bahçelere, halkın bir yudum da olsa nefes almaya çalıştığı yeşil alanlara birer cami kondurmaya kalkıştılar. İstanbul hiç bu kadar dinselleştirilmemişti! Fark ettiniz mi? Dünyanın en gözde limanlarından Galata rıhtımını yok pahasına satıyorlar. İstanbul hiç bu kadar yağmalanmamıştı! Fark ettiniz mi? Haydarpaşa Garı’nı ve tarihten süzülüp gelen onlarca yapıyı satacaklar. İstanbul hiç bu kadar peşkeş çekilmemişti! Fark ettiniz mi? Atatürk Kültür Merkezi’ni…

De siktir git, kovirem seni

Burada da süresi doldu Edelman’ın. Geldi, istediği gibi söz söyledi, posta koydu, ortalığı karıştırdı ve gidiyor. Belli ki yeni görev verilmiş. Can Dündar’ın yazıdan araklama olarak bi bakalım napmış netmiş bu sikindirik adam. Yazıyı okuduktan sonra da hep bir ağızdan ‘Gidişin olur da dönüşün olmaz inşallah’ diyelim.. Kendisi en azından bunu haketti.

Fethullah Gülen vs Cumhuriyet

Geçtiğimiz günlerde Yargıtay Ceza Genel Kurulu laikliğin Türkiye’de vazgeçilmez, reddedilemez ve zayıflatılmaz temel bir kavram haline geldiğini belirterek, bu değeri korumak için herhangi bir cezai yaptırıma ihtiyaç olmadığına karar vermişti. Bu karar yazılı ve görsel medyada, ülkem kahvehanelerinde epeyce yer bulmuş, tartışılmıştı.. Sonra da her önemli haber gibi toplumumuzun genelinin hafızasından silinmiş, yerini gelincilere kaynanacılara, yani ortalama Türk vatandaşının kalbinin gerçek sahiplerine bırakmıştı..

Denizyolları da deniz, yemeyene domuz girsin

Şehir hattı gemilerinin yönetimini tecrübeli denizcilerin elinden alıp kadrolaşmak için tecrübesiz insanların eline verirlerse DENİZDE FACİAYA DAVET ÇIKARIRLAR. Yakın geçmişte yaşadığımız tren facialarını deniz ulaşımında yaşamak istemiyoruz . Istanbul halkı tecrübeli gemicilerin çalıştığı gemilerini istiyor. Dikkat! Aşağıdaki telefon numaralarina tepkilerinizi bildirebilirsiniz: Istanbul Büyükşehir Belediyesi Tel:02124494000 Fax:02124552700 Türkiye Denizciler Sendikası

Amerika: Ne güzel bir ülke ismi

Ne zaman birşeyler yazmaya otursam klavyenin başına Küfrü basasım gelir Amerikan orospu çocuklarına… Pardon kendimi tutamiyorum siire bayiliyorum.. Ne zaman birseyler yazmaya otursam klavyenim basina hep olumsuzluklarla dolu bir dünya takilir kalir aklima. Paranoyak oluyorum; yagmurun yagmasi; benim günümün kötü geçmesi ve küresellesme hakkinda öyle bir baglanti kuruyorum ki kendimden süphe eder olur, aynada dakikalarca bakakalirim yüzüme.