Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Fatmanın Eli’nden Afrodit’e…

Fatma, İslam peygamberi Muhammed’in kızı, İslamiyette ilk fitne olayının kahramanlarından Ali’nin karısı, ikinci fitnenin kahramanlarından Hüseyin ve Hasan’ın annesi. “Fatma Anamız” diye anılır.

Hadis kaynaklarında Fatma ile ilgili en önemli hikaye Muhammed’in eşlerinden birisi olan Ümmü Seleme’den aktarıldığına inanılan “Örtü Ehli” hikayesidir.

Hikayeye göre Ümmü Seleme’nin evine Fatma elinde bir kap çorba ile girer. Muhammed Fatma’dan eşini ve iki oğlunu çağırmasını ister. Ali, Hasan ve Hüseyin de gelir ve 5’i sofraya oturup çorba içerler. O sırada Ahzab 32/33 iner. “Ey ehl-i beyt! Allah sizden günahları gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.” Muhammed kendisi ve sofradaki diğer 4 kişinin üzerine bir örtü serer ve ellerini havaya kaldırarak “Allah’ım! Bunlar benim ehl-i beyt’im ve yakınlarımdır. Onlardan günahları gider ve onları tertemiz kıl” diye dua eder.

Bu hadis, ehl-i aba yani örtü ehli ve “pençe-i al-i aba” olarak aktarılıyor. Bildiğiniz gibi penç, beş demektir ve bir elin parmaklarına pençe denir. Özellikle Alevi kültürünün en sevilen figürlerinin bir arada bulundurmasından dolayı, bu beşli hikaye Alevi/Bektaşi kültüründe önemli bir yer tutuyor. Hadis’in aktaranı olan Ümmü Seleme bu beşlinin arasına girememiş ama, Sünni Hanbeli inancına göre hadisenin devamında Ümmü Seleme “Ben de sizle beraber miyim ya Resulallah?” diye sormuş ve “sen hayır üzerinesin, sen hayır üzerinesin” cevabını almıştır. Mezhepler arası “peygamber en çok beni seviyor” kavgası değil tabi meselemiz.

Ne peki meselemiz? Beş’i bir an için hafızamızda tutalım ve devam edelim.

Fatma’nın Anadolu kültüründe, özellikle Anadolu mutfağında da yeri var. Bizim aileden hiç duymadım ama Anadolu’nun bazı yörelerinde kadınlarının “Benim elim değil, Fatmanın eli” diye yemek yapmaya giriştikleri biliniyor. Sanıyorum bu yönüyle bereketin ve meziyetin sembolü olabilir.

Yemeğe lezzet, bereket kattığına inanılan bu deyişte bahsi geçen Fatmanın Eli, son yıllarda takı tasarımında sıkça kullanılır oldu. Herhangi bir alışveriş sitesinde Fatmanın Eli adıyla kolye, yüzük, duvar askısı, çanta, yastık kılıfı bir milyon çeşit ürün satıldığını görebilirsiniz.

Benim de konuya olan ilgim bu tasarımın nereden çıktığını merak etmekle başladı. Çünkü ben bu tasarımı daha önce Bacıyan-ı Rum ile ilgili bir yazıda gördüğüm için o birlik ile ilişkilendiriyordum ancak şimdi farkettim ki, alakası yokmuş. (Bacıyan-ı Rum meselesine de girmek lazım bir ara)

Fatmanın Eli, Trend olarak yeni olmasına yeni ama tasarım o kadar da yeni değil elbette. Güney İspanya’daki Granada kentinde yer alan Alhambra Sarayı’nda Puerta Judiciaria duvarlarında görünüyor örneğin. Tabii bu sarayı da 9. yüzyılda Endülüs’te hüküm süren Emeviler inşa etmişler. (Bir diğer girilmesi gereken meselede Tarık bin Ziyad ve ismini verdiği Cebel-i Tarık olabilir.)

Alhambra Sarayı’nın duvarlarını süsleyen bu simgenin Fatıma’ya atıf olduğu düşünülebilir ve çok büyük ihtimalle yanlış sayılmaz. Lakin bu simge, takı tasarımcılarının düşündüğünün aksine Fatma’nın kendisinden de eskidir.

Misal yine Mezopotamya coğrafyasının çocukları olan Levant Hristiyanları açısından bu simgenin adı Hand of Miriam yani “Meryem’in Eli”dir.

Peki Müslümanların, Hristiyanların kendi kültürleri içinde irili ufaklı atıfta bulundukları bu simge Yahudi kaynaklarında geçmiyor olabilir mi? Elbette olamaz.

Aynı simgenin Yahudiler için bu kez adı, Khamsa ya da Hamsa’dır. Khamsa ise yine Beş demektir ve Kabala inanışında önemli bir yer tutar.

Aslına bakarsanız Türkiye takı macerasının ömrü henüz 3-5 yıl olmasına rağmen simge çok uzun yıllardır Kuzey Afrika toplumlarında ve İsrail’de epey yaygınmış. Ve sanıyorum ki Türkiye’de de popüler olmasını Madonna, Britney Spears ve Demi Moore gibi ünlülerin bu takıyı kullanmasına borçluyuz.

Şu yaşıma kadar öğrendiğim keskin kesinliklerden birisi burada da var: Bir ritüel, simge, hikaye vs. her 3 dinin kaynaklarında aynı şekilde ama başka özneler çerçevesinde anlatılıyorsa bu kesinlikle çok daha eksi mitolojilerden araklanmıştır. %90 Sümer, %10 Mısır diye de istatistik verebilirim bu hususta.

O zaman kazmaya devam. Bizim Fatmanın eli, hristiyanların Meryemin eli, yahudilerinse Khamsa dediği simgeyi Mezopotamya kültüründen Akad mitolojisinin tanrıçalarının birisi olan İştar’ın eli olarak görüyoruz bu kez. İştar (Isthar) dediğimiz bereket, aşk, savaş ve seks tanrıçası.

Burada başka bir bilgiye geçelim, bugün ingilizcede kullanılan yıldız yani star kelimesinin kökeni’nin Ishtar olduğuna inanılıyor. Bu savı güçlendirmeye gerek var mı bilmiyorum ama Ishtar’ın kuzeybatı semitik mitolojisindeki adı da Astarte. Peki biz bugün yıldızı en basit anlamda nasıl çiziyoruz? Evet, beş köşeli.

Devam; süper yıldızımız Ishtar, Sümer mitolojisindeki Inanna’dan aparma. İnsanlık tarihinde günümüz dinlerine en çok hammaddeyi sağlayan Gılgamış destanına göre Inanna aşıklarını iyileştirmesi ile meşhur bir tanrıça.

Isthar ve Inanna’nın Roma mitolojisindeki karşılığı da Venüs. Ha peki Venüs’un Yunan mitolojisindeki adı ne? Afrodit. (oha tünelin ucu Banu Alkan’a çıktı!)

Arada Hitit veyahut Hurrian mitolojilerinde geçen Hannahannah da var.

%10 Mısır mitolojisi dedim yukarıda, kendimi haklı çıkarmak adına biraz zorlama da olsa oraya doğru gidelim. Khamsa’nın Mısır versiyonunda 5 parmak değil, 2+1 yani 3 parmak bulunuyor. Bu 2 parmak Isis ve Isis’in evlendiği erkek kardeşi Osiris’i, üçüncü parmak (başparmak) ise çocukları Horus’u temsil ediyor.

2+1 parmağın olayı da Mano Pantea şeklinde mitolojide yer buluyor kendisine ve bugün hristiyan ikonalarında, tablolarında İsa’nın ellerinin genelde iki parmak ve başparmak açık, diğerleri kapalı resmedilmesini buraya bağlayanlar var. Ben bilmiyorum, dediğim gibi işin içine Mısır’ı sokmam lazımdı bir şekilde.

Yazı bir şekilde ilerliyor da gene bağlayamadım; demem o ki Afrodit’in eli, İştar’ın eli, Inanna’nın eli, Hannahannah’ın eli, Meryemin eli, Fatmanın eli farketmez, tüm kültürlerin ihtiyacı olan kutsiyet ve doğa üstü, mistik varlıklara inanç meselesi çok karışık.

O kadar karışık ki bugün babaannelerimizin “Fatmanın eli” diye başladığı yemeklerde arzu ettiği lezzeti sağlayan şey Afrodit çıktı. Moralim çok bozuk.

Leave a Comment