Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Toplumsal rönesans ve muhalefet

Bir yaşam biçimi olarak muhalif olmanın pek tabii ki içinde bulunduğumuz toplumun direnci açısında ciddi bir önemi var. Lakin bu muhalefet duygusunun sadece toplumu yönlendiren, şekillendiren, biçimlendiren erklere karşı yürütülmesinin de bir kusuru var. Yukarıdakilere, tepedekilere dikkat kesilen, sorgulayan, araştıran birileri iseniz toplumun bizzat kendisini, en alt kademesini –ya da en üst kademeyi şekillendiren tüm olguları- gözden kaçırabiliyorsunuz. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin asıl ihtiyacı olan hatt-ı muhalefet değil, sath-ı muhalefet. Bu bu satıh, toplumun her kademesi, her hareketi, her duruşu… Daha azı ile mücadele kolaycılıktan başka bir şey değil.

İşbu sebeple, toplumsal bir ahlaksızlığın, çürümenin içinde olduğumuzu unutmak, bizim seçtiğimiz 550 tane adamın ve onun seçtiği 3-5 tane bakanın, onun geçirdiği 40-50 tane yasanın ve bu yasaların, bakanların, adamların temel varlık sebebini de unutmaya yol açıyor.

Azılı bir AKP muhalefeti olarak çok sıklıkla bu tümevarım denklemini kuramadığımı düşünmekteyim. Evet başbakan bu ülke için bir sorun bana göre, keza Cumhurbaşkanı da, bakanların neredeyse tamamı, milletvekillerinin çok büyük çoğunluğu da.

Lakin bu insanların orada olmasında, hükümet kurabilmelerinde, yasalar çıkartmalarında, rant, peşkeş, yolsuzluk ve bin bir türlü dalaverenin arkasında koskoca bir toplum yatmakta. Ve bu toplumun içindeki bireyler olarak, kendimize görev biçmemiz gereken şey tepedekilere muhalefet ederken, belki onlarla mücadele ederken, asıl varlık sebeplerini de gözden kaçırmamak, mikro muhalefeti toplum bazında uygulayabilmek olmalı.
Bunun AKPsi, BKP’si olmadığı gibi CKP’si de olmayacak. Eğer bu toplum, kendi rönesansını gerçek kılmaktan ne kadar çok uzaklaşırsa, temsili demokrasi gereği, kendisini temsil yetkisi verdiği, bu temsil yetkisini kullananların seçtiği, o seçilmişlerin yaptığı yasalar da reformdan, şekillendirmeden, geliştirmeden, dönüştürmeden o kadar uzakta yer alacaktır.

Özetle, bu toplumun ihtiyacı olan şey kendi toplumsal rönesansını gerçekleştirmek; bunun için gerekli olan şey reformist bir hükümet yaratabilmek, bunun için gerekli olan şey ise, kendi rönesansını tamamlamış bir toplumun, reformist bir hükümet seçebilmesidir. Bu kadar basit işte, hadi başlayalım…

Leave a Comment