Devletin Zirvesinde Gizli Kamera
Herkesin aylardır takır takır yazdığı, çizdiği, yorumladığı Kürt açılımı konusunda kelime üretmek dahi gelmiyor içinden. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti deyip duruyoruz ya, bu süreç o koskoca Türkiye’nin nasıl bir zihniyetin elinde olduğunu ortaya koydu resmen. Bahsettiğim zihniyet sadece iktidar değil, bilfiil, her şeyi ve her yanıyla yönetici erki. Buna muhalafet, hatta tüm unsurları ile TBMM’de dahil.
Aylar önce Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın peşpeşe yaptığı ABD ziyaretleri sonrası Çankaya’dan peşisıra açıklamalar gelmişti “Tarihi fırsat kaçıyor” diye. Bu fırsatın ne olduğu, nereye kaçtığı hala daha belli olmamakla birlikte, Kürt açılımı olarak ortaya çıkan, demokratik açılıma evrilen süreç resmen bu söylemle başlamıştı diyebiliriz.
Şimdi, iktidar şöyledir, muhalefet böyledir, açılım şurdan sakattır, burdan elzemdir diye ortada hasıl olan kakofoniye destek çıkacak değilim. Ne mecalim var bunun için, ne de arzum. Benim derdim böylesine kritik bir mevzuda bile bir araya gelemeyen iki liderdir. İktidar lideri ile anamuhalefet lideri, yani Türkiye’nin en kritik politikacılıları aylardır görüşecek mi görüşmeyecek mi diye kilitlendik, izliyoruz.
Onla tek şartta görüşürüm, telefonda görüşmem, mektup yazdım, daha gelmedi ki, müsaitseniz hayırlı bir iş için gelicez, televizyonda görüşürüm, kamera olmaz, kameraman olmaz, robot kamera koyalım, gizli kamera şekli yapalım… Eytereah beh! Gizli çekim porno mu lan bu kadar tantananın altındaki sebep?
Bu mudur arkadaşım sizin ülke yönetme biçiminiz? Bu mudur kritik meseleleri ele alma, ülke gündemini şekillendirme yolunuz, yordamınız? İlkokul çocuğu gibi atışma konusunda üstünüze yok biliyoruz, zerre de utanmıyorsunuz da, etrafınızda 50 tane danışman fink atıyor; bir tane mi akıllı bir adamınız yok?
Vallahi delirdim sonunda. Adam makam odasına gizli kamera koymuş yahu hahaha, öbürü de kamera beni şişman gösterir diyor, başka da bir şey demiyor.