süper loto

Kişisel UNICEF

Kişisel UNICEF

50 trilyonluk süper loto ikramiyesi için çeşitli hayallere daldım ben de herkes gibi. Hemen seyahatlere çıktık, günlerce sarhoş olduk, onla yattık bunla kalktık, partiler verdik, dünyanın derdi tasasını bir kenara bıraktık, sağımıza solumuza eşimize dostumuza büyük hibeler yaptık, ortak arkadaşlar için bar açtık, orda yıllarca içtik muhabbet ettik, Fener maçından başka maç açmadık, gidenleri geri getiremeyeceğimiz için üzüldük,  çocukları sevindirdik, gelecek nesillerimizi kurtardık. Velhasıl-ı kelam…

Madem Türksün…

Madem Türksün…

Canoğlan’la tuvaleti rezalet (rezalet-i tuvalet) olan bir bardayız. O kadar ki, pisuvara ne verirseniz, alt hortumdan aynen geri yolluyor ayakkabınıza, paçalarınıza. Tam da “Oğlum süper loto bize çıkacak, ne yapalım” geyikleri döndürdüğümüzden, mekan sahibine “Abi senin barı da elden geçiririz, tuvalete filan bir çeki-düzen veririz” teklifinde bulunuyoruz. Tuvaleti pis ama sahibi idare eder mekanda hangi ortamda, nasıl pişirildiği zerre umrumuzda olmayan patateslerimizi yer, biralarımızı içerken…

Hayat adil değil!

Hayat adil değil!

Adamın birisi bir gün Süper Loto oynamaya karar veriyor. Hiç oynamadığım için detaylarını bilmiyorum ama, örneğin, Sayısal Loto dediğimiz şey 49 tane sayıdan 6 tanesini karalamak ve o 6 sayının bir küreden pat pat pat havuza düşmesini beklemek. Bu da ona benzer birşey olmalı, ne kadar farklı olabilir ki? Neyse, adamımız kuponunu yatırıyor ve büyük ikramiye olan 11 milyon 297 bin 123 YTL’yi bir banka…