Miting Psikolojisine Giriş: AKP Kuramları
Bugün ki konumuz “Miting psikolojisine giriş: AKP kuramları” AKP’lilerin ve yandaşlarının çok sevdiği birkaç söylem var. En tipik örneği “biz demokrat, siz cuntacı”. İkinci sırada da halkçı/elitist kuramı var. Onun da anlamı adından menkul zaten. Şu şekilde özetlenebilecek bir denklemi var bu AKP kuramlarının: Bir insan x birim AKP’li ise, 5x demokrat, 5x halkçı, 6x yolsuzluk karşıtı, 10x Türkiye sevdalısı. Ve aynı AKP’li/değil grafiğinden çıkarımla, bir insan x birim “AKP’li değil”se, 10x darbeci, 8x rantçı, 4x dinsiz, 7x de elitist oluyor. Ha bir de 4x “komünistler gibi iftira atma” yetisine sahip anlamına geliyor. Hadi şimdi cümle içinde kullanalım; ne kadar AKP’li değilseniz, 7 katı kadar yalıda büyümüşsünüz demektir. 8 katı kadar rantınız elinizden kaydı diye AKP’ye muhalefet ediyorsunuz, 4 katı kadar dinsizsiniz. Denklem bu, basit, anlaşılır. Bakın sınavda sorarım!
Lakin bazen kafa karışıklığı olabiliyor tabi. Bizzat AKP’nin kalbinden hem de. Misal gomünist Nazım Hikmet’i bağrına basan başbakan çıkıp mitinglerinde “eski gomünistler gibi iftira atar bunlar” diyebilir. Kimbilir belki de Nazım Hikmet post-modern bir gomünist idi. Burada aslında bir de toplumsal algı sorunu var. Yurdumun çok ciddi bir kesiminde hala daha bir küfürmüş gibi kullanılıyor, algılanıyor bu terim. Sanmayın ki başbakan ve şurekası oturup, konuşup, planlanmadan, spontane kayıyorlar gomünistlere. Metni hazırlayan biliyor ki gomünist kötü, gomünist kaka. Veriyor sahneden, anfili mikrofondan ayarı. Karşıdaki kitle için mantık ne ki, algı ne ki? Şeker ne ki, kaymak ne ki?
Ya da elitlerden oy alamadığı için sinirden gerim gerim gerinen bir partimizin büyükşehir belediye başkanı, ki adı da Kadir Topbaş mıydı, neydi, 29 Mart yerel seçimlerindeki en ciddi rakibi olan Kemal Kılıçdaroğlu için “O Anadolu’da gezerken ben operaya gidiyordum” diyebiliyor. Ee Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisi de elitist CHP olunca, söylem daha bir garip. Ahan da denklem alllak bullak oldu, grafik yerle bir… Hani, bunu CHP’li söylese ne olurdu acaba Zaman’ın, Yeni Şafak’ın, Vakit’in manşetleri? Babası muhallebi satarken beyim opera opera geziyormuş da, Kel Kemal Anadolu’da toz, toprak, çamur içinde debeleniyor. Anam ne kadar ayııııpp, ne kadar pisss…
Sınavı iptal ettim. Yazık size de…