Ya ölünce ne olacak?
Herşeyi yazmak mümkün..
Ama neye yarar?..
Eğer anlamlı bir sonuç beklenecek olsa,yazmak gibi,herşeyi yapmak da mümkün..
Ama bizi bütün bunlardan alıkoyan birşeyler var..
İlki basit bir soru
Neden?
Yazınca ne olacak?..
Yapınca ne olacak?..
Büyük, soylu, destansı bir mücadeleye, kavgaya, yorgunluğa soyunmak..
Neden?
Çek sigarandan derin bir nefes ve düşün!
Neden sorusuna, peşinen verilecek beylik cevapların her birine de aynı soruyu yapıştır:
İyi ama sonra ne olacak? Ve Neden?
Yüzyıllar ve hatta bin yıllar boyunca ve hatta çok uzun zamanlar boyunca hep aynı şeyi aradı insan; Mantıklı bir sonuç..
Neden?
Elimi neden uzatayım?… Hadi uzattım; sonra ne olacak?
Sana neden tebessüm edeyim?.. Hadi ettim, sonra ne olacak?..
Haydi uğruna öleyim; sonra ne olacak?..
Hani derler ya mezarlıklar vazgeçilmez insanlarla dolu..
Ve fedakar, cefakar, çilekeş, dürüst insanlar hep olmuştur, olagelmiştir..
Ve önemli insanla, gerekli insan arasınadaki fark umursanmasa bile..
Aklı başında herkes aynı şeyi arar: Mantıklı bir sonuç..
Çünkü insanın kendisine soru sorması pek eğlenceli değildir..
Neden ben buradayım? Yakar kavurur insanı..
Vakit varsa, tahammül edilebilir sorulara; çünkü cevapları kullanılabilir belki..
Belki işe yarar..
Ama çok geçse artık?..
Geç kalınmışsa yani ve soru sorulacaksa?..
Bu, acıya bir şiir daha yazmak demektir..
Kim okur?
Kim anlar?
Yazınca ne olacak ve yapınca ne olacak?
Ya ölünce ne olacak?