Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: londra

Salak ile Avanak Londra Deplasmanında – IV

Previously On SİALD ; SALAK ; “AVANAK oğlum ben can yeleğini alcam.” AVANAK ; “lan manyak mısın oğlum ne yapcan onu nerene sokacan?” ********************************************************* -Arkadaşını göz altına aldık -……………………….. -Ne dediğimi anlıyorsun değil mi? -Evet -Arkadaşını göz altına aldık -……………………….. -Ne dediğimi anlıyorsun değil mi? -Evet -Şu an karakola götürülüyor. ********************************************************* - Ben SALAK’a danışmak istiyorum bakayım o ne yapacak? - Hayır polisler sormanıza müsade etmiyor. - Peki UK devleti bana bir avukat tutsun o vakit. ******************************************************** - Bir şey içmek ister misin? - Sigara? - Yassah! - Hay *mına koyim. ******************************************************** - Why did you take Life Jacket? - For fun - Is it Funny? - No ******************************************************** Seçenek 1: Suçu rededersin Sonuç: Yargılanırsın Seçenek 2: Sessiz kalma hakkını kullanırsın Sonuç: Yargılanırsın Seçenek 3: Suçu kabul edersin. Sonuç A: Uyarı cezası alıp çıkarsınız. Sonuç B: Yargılanırsın ******************************************************** - Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı? - Pişmanım, bir daha asla böyle bir şey yapmayacağım, yapana göz yummayacağım. (iç ses der ki; o uçak düşse bile can yeleğini giyeni siksinler)

Salak ile Avanak Londra Deplasmanında – III

Salak ifadesini vermiştir. Daha önce anlaştıkları gibi olayı olduğu gibi anlatmıştır. Aslına bakarsanız Avanak zaten dürüsttü ama derdini anlatamadı garibim. Bu arada Salak'ın ifadesinden ufak bir anektod; - Why did you take? - For fun - Is it Funny? - No İfade odasında kısa bir sessizlik... - Why did you take Life Jacket? - For fun - Is it Funny? - No Bu arada figüranlarımız konsolosluğu aramış bekçi ile sonuç alamayacaklarını anladıklarından muhabbeti kısa kesmişlerdir. Polisten hala bilgi almaya çalışmaktadırlar. Polis sorar "alkollü müydü arkadaşlar?" Figüranlar hayır diye cevaplar. Bugüne kadar bu suçtan 3. kez birilerini gözaltına alıyoruz. İlk ikisi aşırı alkollüydü. Böyle bir idiotluğu ayık kafayla kim yapar ki?

Salak ile Avanak Londra Deplasmanında – II

Kahramanlarımız –ki neresi kahramanlık tartışılır– havaalanı polisi tarafından bir süre tutulduktan sonra Luton Karakolu polisleri tarafından ayrı ayrı teslim alınır. Hiçbir suçu olmayan AVANAK karakola ilk gelen zanlıdır. Bindiği ilk sağdan direksiyonlu araba polis aracıdır malesef. Birden İstanbul'da oynana Chelsea maçı sonrasını hatırlar. “Sallasana sallasana mendilini, Abramoviç kurtarsana piçlerini”... Tekrar görebilecek miyim acaba İstanbul'u, başıma ne gelecek soruları ile kafa patlatır. Ellerde kelepçe ufak bir odaya alınır. Kelepçeler çıkar. “So little” seviyesinde ingilizcesi ile polis amcalarıyla ve amcalardan daha geniş vücuda sahip olan teyzeleriyle anlaşmaya çalışır. Montu, laptopu, cüzdanı, kemeri ve ceplerindeki herşey büyük bir poşete konur. Polis amcalardan biri yırtılma ve açılma ihtimali olmadığını göstermek için "bak ulan güneşin batmadığı ülkede biz torbanın bile kralını yaparız" diye ufak bir şov yapar.

Salak ile Avanak Londra Deplasmanında – I

Hikayede anlatılan olayların ve kahramanların gerçek olaylar, kurumlar ve kişilerle kesinlikle ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Hikayemiz, bir grup arkadaşın yurtdışında maça gitme istekleri ile başlar. Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final Kuraları çekilir çekilmez ucuz yollu alınan uçak biletleri, ucu ucuna denkleştrilen paralar, vize işlemleri, hostel masrafları, iş-güç ayarlaması derken 08.04.2008 Pazartesi yani maçtan bir gün önce Londra'ya gidilecek uçağın içerisinde kendisini bulur 2 kafadar (aslında 4 kişidirler ama diğerleri bu hikayede figüran görevi görmektedir).