Ah CHP, Vah CHP

Seçim yazıları tadında kurguladığımız seriyi CHP ile devam ettirecektik, nefesimiz yetmedi. Bari seçim öncesi düşündüklerimizle seçim sonu ortaya çıkan tabloyu; bu tablonun getirilerini götürülerini koyalım ortaya. CHP özeti olsun bu.

Öncelikle, CHP Deniz Baykal yönetiminde girdiği son iki genel seçimde, sırasıyla %19,39 ve %20,88 oy alarak ikinci parti olarak çıkmıştı. AKP karşısında yaptığı muhalefet hiçbir zaman etkili sayılmadı. Ne seçmenine, ne seçmeni olması gerekenlere umut vermedi, veremedi.

Baykal’ın kaset skandalı, Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa gelmesi, gelir gelmez kucağında referandumu bulması, ardından Önder Sav tasfiyesi, hopp genel seçim. Hepsi yaklaşık 1,5 yıl içerisinde oldu. CHP gibi hep ağır kalmış, hep ağırdan almış bir parti; Kılıçdaroğlu gibi tecrübesiz bir partici için müthiş baş döndürücü bir trafik.

Partinin 12 Haziran 2011 seçimlerinde ise aldığı oran, malumunuz %25,91. Hadi AKP’ye geçtiğimiz torpili onlara da geçelim ve yuvarlak %26 diyelim. 135 milletvekili soktular meclise. Ve anlaşılan %26’nın hayal kırıklığını yaşayan CHP’liler için milletvekili sayısının artması tutunulacak tek dal oldu.

Kısaca seçim öncesine gidelim.

CHP’nin seçim çalışmalarını çok beğendiğimi söylemeliyim. Sosyal medya’yı çok iyi kullandılar. Mikro siteler, bloglar, facebook, twitter, friendfeed gibi sosyal ağlar. Yenilenen web sitesi vs. ile çok yenilikçi bir kampanya yürütmeye çalıştılar. Gençleri yakalamak açısından oldukça etkili bir yöntemdi bu. Tebrik etmek lazım.

Ancak zaten partinin yakalaması gereken en kritik kesim facebook, twitter popülasyonu değil. Malumunuz facebook’ta bir seçim yapılsa, CHP tek başına iktidar olur. Asıl ulaşması gereken kitlesi sokaktaki, kahvedeki adam, pazardaki, altın günündeki kadın, köydeki çiftçi, yaşlı vesaire…

Bunu da TV reklamları ile denediler. Bu noktada da yeterince başarılı bir iş çıkarıldığını düşünüyorum. Gerçi reklamların orta yerinde internet yasakları, başrolde de üniversiteli genç vardı. Daha halk, daha sokak reklamlar az yer bulabildi ekranlarda. Yine de Türk siyasi tarihinde ilk kez denenen TV reklamları işini kotardılar diyebiliriz. (AKP yazısında değinemedik, AKP’nin son reklamı milliyetçi, muhafazakar Anadolu seçmeninden çok oy kazanmıştır. O çok başarılı bir kampanyaydı)

Slogan anlamında da oldukça taze, canlı bir CHP vardı sahalarda. “Herkes için CHP” sloganı CHP’nin beyaz Türk, sahil partisi olmadığını anlatmaya çalışan, yeni CHP’nin ana hedefini ortaya koyan güzel bir slogandı.

“Bir Islık da Sen Çal” Onur Akın’ın seçim şarkısından bir dize. Bu da slogan olarak özellikle internette kullanıldı. Bu slogan için internet doğru mecra, zira sokak için biraz fazla nasıl desem, rafineri kalmış.

Seçim takviminin sonlarına doğru ise “Bu Sefer Başka” gibi bir şey çıktı ortaya ki, son derece başarısız buldum. Ana mesaj ne, daha öncekiler tırttı mı demek istiyorsunuz. Ne başka, hangi açıdan başka, belli değil.

İnternet, TV, slogan flian neyse de, asıl takdir ettiğim şey, CHP’nin “laikliği tehdit altında görenler bize oy versin” stratejisinden kurtulmasıydı. Seçim bildirgesinde bu konunun altı sık sık çizilmiş. “CHP varsa, herkes için var” vurgulanmaya, Deniz Baykal’ın partiyi soktuğu kalıplar yerle bir edilmeye çalışılmış. Umut verici.

Hah, gelelim seçim sonuçlarına. CHP’nin %30’u bulacağını bekliyordum, hayal kırıklığına uğradım. Yukarıda şunu iyi yaptı, bunu iyi yaptı diye bir ton şey saydık da, neden hedefler tutmadı? Cevap veriyorum, tutması zordu da ondan.

Birinci sebep, CHP’nin maksimumu bu sanırım. Fazlası hayal.
İkinci sebep, “yeni CHP” umut verici evet, ancak sokaktaki insan için hala güvenilir değil. Algıların değişmesi için zaman lazım.
Üçüncü sebep, AKP’nin çok başarılı bir seçim partisi olması.

CHP oylarını arttırdı, milletvekili sayısını arttırdı ancak başarılı oldu demek zor. Eski CHP’ciler şimdi sinek gibi üşüşecekler. Deniz Baykal çıkıp konuşacak. Tasfiye edilmişler ordusu Kılıçdaroğlu’na saldırmaya başlayacak. Ki sanırım Canan Arıtman başlamış bile. Hazretlerine göre Kılıçdaroğlu istifa etmeliymiş.

Okuyacağından değil ya, safımı belli edeyim; Sakın ümitsizliğe kapılma Kemal Kılıçdaroğlu. Bu Canan Arıtmanların içinde yer almak istediği CHP’yi de biliyoruz. Sen sakın bu sineklere aldırma. Çık şimdi, daha gür, daha kendinden emin de ki, “Yeni CHP budur arkadaşlar! İşine gelmeyen defolsun gitsin!”