![fasulyedeni babam öldürdü](https://www.fasulyeden.com/wp-content/uploads/2024/05/ahmet-ozal-babami-kim-oldurdu-large-2.png")
“Aha Darbe oldu!”
Yeni bir şey söylemediğimi biliyorum ama ülke gündemi çok acayip arkadaş. Çok değil, daha 3-5 gün önce Tekel eylemleri ana haber bültenlerinin ilk sırasına yerleşmiş, kahve insanlarının yarısı Tekel işçilerine reva görülen muameleden ötürü hükümete küfrederken, çaycı da dahil kalan yarısı Tekelcilerin “On dönüm bostan, yan gel yat Osman” modunda hayat sürdüklerini, yaptıklarının aç gözlülük olduğunu söylüyor, onlara sövüyordu.
Ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum ama bir anda yargı krizi patlak verdi. HSYK, Adalet Bakanlığı, Cumhuriyet Savcıları, Erzincan, Erzurum, Ankara, her şey birbirine girdi…
Aynı kahvenin çaycısı, Tekel gündeminden sıkılmış olacak ki, anayasa profesörü edasıyla HSYK’nın yetkilerini aştığını iddia etmeye başladı. HSYK’nın açılımı ne desen bilmezdi halbuki. Çay verdiği emekli öğretmen de hükümeti yargıya müdahale ile suçladı… Tartıştılar belki hatta ama olay çayların tazelenmesi ile tatlıya bağlandı.
Haa o da yetmedi, şimdi de balyoz operasyonu kapsamında emekli ve muvazzaf askerlerin gözaltına alınmasını konuşuyoruz. Oramiral ve orgeneraller Ankara’da toplandı. Cemil Çiçek Genelkurmay’a çağrıldı, konuşuldu edildi. Çiçek’in Cumhurbaşkanı ile görüşeceği haberleri geldi, sonra “dur yahu ortalığı velveleye vermeyelim” deyip iptal ettiler, telefonla görüştüler muhakkak. Askerler akşam da bir yemekte bir araya geldi. Tayyip İspanya’dan geldi, konutta kurmayları ile toplaştı falan filan…
Dün akşam Absinthe’yi arayıp “Darbe olmuş, TRT’yi aç çabuk” dedim; inanmadı tabii ama, o 2-3 saniyelik şoku bile bu ülkenin garabetidir heralde.
Artık takip edemiyorum a.k…
Eeeh skerim dedim ben de, paso oyun oynuyorum bilgisayarda. Dünya yansa skimde değil.
Ama darbe olursa öğrenirim ben rahat olun, hatta fasulyeden ailesi olarak ilk biz duyurup prim yapabiliriz net camiasında.
Ben olanlari yavur arkadasa aciklamaya calistim, 3. cumleden sonra kafasi karisti, koy gotune kanka dedim, teselli ettim.
Buraya eğitime gelen yabancı subaylar, yemek aralarında falan televizyona bakıyorlar. Gözaltıların olduğu gün bir tanesi, bizim arkadaşa “Hayırdır, bugün milli bayramınız falan mı? Bütün komutanlarınız televizyonda?” demiş. Arkadaş, önce bir iki saniye kendi içinde toparlayıp İngilizce’ye çevirmeye çalışmış durumu. Sonra bakmış, İngilizce profesörü olsa anlatamayacak. Değil İngilizce profesörü, karşıdaki ana dili gibi Türkçe bilen bir yabancı olsa gene anlatamayacak, vazgeçmiş. Hee deyip geçmiş…
Adamları sorgulama yetkin olmamasına rağmen 72 saat, öylesine, boş boş emniyette gözaltında tutuyorsun, sonra gözaltı süresi bitince savcılara veriyorsun, savcılar sorguluyor ve serbest kalıyorlar… Koskoca ülkeyi gerim gerim gerdiğinle kalıyorsun…
Şimdi bu usul, iyi bir usul müdür?
su son bombali kamyon olayi ile olayin cilki cikti. tamam bizim ordu abd olmadan karsidan karsiya gecemz en azindan 1945 sonrasi durum bu. Ancak sivil araclarla bomba tasimak, her yere sivil nakliyeler yapmak. Korumasiz araclarla… Yolda giderken carptiginiz kamyon sehri havaya ucurabilir. Ya da “freni patlayn kamyon binaya daldi tum mahalle havaya uctu” haberine rastlamak mumkun bu ulkede. Bir baska durum ise bu nakliye isinin rant kapisi olmasi, civisi cikmis bir ulke, civisi hic oturmamis bir silahlı kuvvetler, o kuvvetlerin abd icin yaptigi darbe ve o darbenin yavas ama saglam sekilde akp iktidarini getirmei, o iktidarin ilk olarak kendini ortaya cikaran abd gudumlu orduyu silkelemesi… ilginc ulkeyiz. o kadar ilginc ki, bunca yildir olanlara ragmen hala koyun gibi evden ise evden ise. tabi hala gidilebilecek bir isi olanlar ve donduklerinde girebilecekleri evi olanlar icin.