AKP: Hedef 2023
Seçim Yazıları Serisinin ilkini iktidar partisi AKP’ye ayırdık. Kasım 2002’den beri tek başına iktidarda olan ve bu seçimde de tek başına iktidar partisi olacağı neredeyse kesin olan AKP 2011 Seçim Beyannamesi‘ni Türkiye Hazır, Hedef 2023 başlığı ile açıkladı. Bu dönemi de çıraklık, kalfalıktan sonraki ustalık dönemi olarak ifade ediyorlar. Seçimi kazanmak, iktidar olmak gibi stresleri yok. Özgüvenleri yüksek, her seçim döneminde olduğu gibi agresif bir tanıtım politikaları var.
Malumunuz seçime giren partiler Seçim Beyannamesi adı verilen genel bir vaad listesi ve ana başlıklar halinde genel politikalarını açıklarlar. Seçim Beyannamesi işi garip bir iş Türkiye’de. Bolca lakırdı, bolca edebiyat. Kimse de okumuyor elbette. Ülkede seçimler halen daha mitinglerle, mitinglerde bağıra çağıra polemiklerle, sokak aralarında gezdirilen bangır bangır – hepsi de berbat olmak koşuluyla- müzik çalan araçlarla ve her elektrik direğine asılmak için milyon TL harcanan bayraklarla yürüyor.
Sadece “Kürt Sorunu ile ilgili neler yapılacak?” gibi gazeteci ya da, TV programı sunucusunun sorularına, eğer konuşasınız yoksa “Bakın Seçim Beyannamemizde bunu enine boyuna anlattık” dersiniz. O kadar.
Seçim Beyannamesi
Öncelikle söylemek lazım ki, Kasım 2002’den beri iktidarda olan bir partinin en temel, en ölümcül, en ciddi konularda bile “bunları bunları yapacağız” demesi ilginç. İşsizlik düşecekmiş örneğin. Yargının karar verme hızı artacakmış. Enflasyon düşecekmiş. Falan filan… Buralar klasik. Geçelim.
AKP Beyannamesinde ilginç olan, slogandan da belli olduğu üzre, vaatlerin seçim dönemiyle olan alakasızlığı. Yani tüm vaadler 2023’e odaklı. 2023’de ihracat şu olacak, GSYH şu olacak, şu kadar karayolumuz, bu kadar demiryolumuz olacak diye sıralanmış veriler. Bu seçim sonucu oluşacak olan Meclis 2023’te çalışmıyor tabii ki. Burada müthiş özgüvenlerinin etkisi var elbette. Zaten tekrar seçilmeleri gerektiğini izah ederken en çok vurguladıkları kelam “istikrar” Bunu da uzun vadeli 12 yıllık bir beyanname ile açıklıyorlar. Bir nevi güç gösterisi.
Beyanname işin tırıvırısı elbette. 2002 Beyannamesini de okudum, 2007 Beyannamesini de. Beyannameye güvenmemek için yeterli malzeme var elimizde. Misal YÖK kaldırılmadı, aksine ÖSYM de YÖK’e bağlandı. Misal dokunulmazlıklar kaldırılmadı. Seçim barajı demokratik kabul edilebilirlik sınırlarına indirilmedi. Misal vergi sayısı azalmadı, GSMH’deki vergi ağırlığı düşürülmedi. Aksine vergi yükü her geçen gün arttı.
2011 Beyannamesini de bu gözle okumak gerekiyor. Bu kez dokunulmazlıkların ya da YÖK’ün kaldırılacağına dair bir kelam yok. Ya da seçim barajlarına… Hatta bir dönem ortalığı kasıp kavuran Kürt sorunu ile ilgili de bir kelam bulmak zor. Tek bulabildiğim Kürt Açılımı ile başlayan, Demokratik Açılım adı ile devam eden, en nihayetinde adı Milli Birlik ve Beraberlik Projesine evrilen sürecin devam edeceği söyleniyor. Devam edecek de, ortada bir şey kalmadı ki devam etsin. Kandil’den dönenlerin çalgılı, türkülü, halaylı, ayaklarının altına serilen kırmızı halılı, bir de mobil mahkemeli karşılama süreci vardı. Baktı ki milliyetçi oylar tehlikede, bir şekilde geri adım atıldı.
Bir de BDP’yi terör örgütü olarak gösterip, onlarla iletişim kurmayan ama terör örgütünün ağa babası PKK’nın lideri ile görüşen bir Yürütme var. Devlet görüşürmüş, bilmezmişiz biz. BDP’yle niye görüşmüyoruz o zaman? Apo’dan daha mı çok terörist bu adamlar?
Kemal Kılıçdaroğlu AKP’nin Seçim Beyannamesini “Programda galiba insan unutulmuş” şeklinde eleştirmişti. 8 yıllık iktidar partisinin 12 yıllık vizyonunu içeren beyannamenin bir müteahhit broşürü havası verdiği bir gerçek. Şehirler inşaa ediliyor, köprüler, karayolları bilmem kaç bin kilometre filan… Ama işçi yok, emekli yok… İhracattan 100 milyar dolar kazanıyoruz, turizmi patlatıyoruz, enerji projelerimiz var ya piiiuvvv… Ama işsizlik? Ama enflasyon? Ama dünyanın en pahalı benzini? Ama dünyanın en yüksek vergileri? Artan dış borç yükü? Yok. Varsa yoksa inşaat.
Seçim Kozu Tayyip Erdoğan
Beyanname işi tırıvırı. AKP’nin en büyük seçim kozu Tayyip Erdoğan’ın ta kendisi. Ne milletvekilleri, ne bakanları, ne projeleri, vaatleri. Çıkıyor, konuşuyor, alkışlanıyor.
“Zongultak’ta üniversite var mıydı?” diye soruyor Zonduldaklılara. “Yoooookkkk” diye bağırıyor onlar da. “İşte biz yaptık.” diyor. 1992’den beri Karaelmas Üniversitesi var orda. Bilmemeleri imkansız. Ama alkışlıyor Zonguldaklılar.
Kahramanmaraş’ta “Biliyorsunuz bu Kılıçdaroğlu Alevi” diye başlıyor söze. Yuhluyor Maraşlılar. Coşuyor Başbakan. Muhtaç çünkü o yuhlara. O yuhlar olmadan 5 para değeri yok çünkü.
Çılgın Proje: Kanalistanbul
Bu seçim öncesi de Çılgın Proje ile yaktı geçti ortalığı. İstanbul’a ikinci boğaz. Gerekçe? Tanker geçişleri Boğaz’ı tehdit ediyormuş. O tankerlerde petrol varmış, kimyasal varmış. Bir kaza olursa halimiz nice olurmuş. Bunu diyen adam nükleer eleştirilerine “Evinizde tüpgaz da bulundurmayın o zaman. O da tehlikeli” dedi. Sen de gemicik bulundurma o zaman, di mi?
Tehlikeli olduğu için, boğazı korumak için tankerler yeni kanala yönlendirilecekmiş. Ama bi dakka, yeni kanalında kenarında devasa gökdelenler, konutlar gördüydüm sanki ben sunumda? O evler petrole, kimyasala dayanıklı malzemeden mi yapılacak?
Kanalistanbul için ayrı bir yazı yazmak lazım belki, ama burda asıl bahsetmek istediğim husus “Çılgın Proje”nin ne olduğu hiç önemli değildi zaten. Projenin açıklandığı şaşaalı törene gelenler ne söylense delicesine alkışlayacak, Erdoğan İstanbul’a ikinci boğaz değil de, ne bileyim, “Uzay Üssü yapacağız” dese de, “200 metre boyunda Ampül Heykeli dikeceğiz” dese de, “Evinizin musluklarından kaplıca suyu akacak” dese de, “Her mahalleye ülker çokoprens otomatları koyacağız” dese de kendi medyası öve öve bitiremeyecekti. Kanal filan hikaye, asıl reyting projeyi açıklayan adamın ta kendisi.
Asgari ücret artış taleplerine kaynak diye karşı çıkan, CHP’nin –bence uygulanması imkansız- her aileye maaş projesine hani kaynak diye karşı çıkan AKP, 30 milyar doların üzerinde maliyeti olacak “çılgın proje” için “Kaynağımız millettir, milllleeettt” diyor. Alkışlanıyor. Asgari ücrete, yoksula kaynak yok. İsmi bile akl-ı selimden uzak çılgın projelere kaynak var. Ne güzel ülke burası!
En az %45
AKP hissiyatımız malum. Boğazlayıp öldürme dürtüsünü bastıramayacak kadar çok nefret ediyorum. Sitede iki üç AKP’limiz vardı, çıkıp da laf edecek yüz bulurlar mı emin değilim. Lakin kişisel sevgi/nefretten öte, madem seçim analizi yapıyoruz yine en az %45 seviyelerinde oy alacak, yine tek başına iktidar olacaklar. O iki üç kişi de gelirse anca “çatlayın da patlayın der” muhtemelen. Çatlarız, patlarız biz de…
Anayasa için ince hesaplar
Diğer partiler oy oranlarımızı 1 pip, 2 pips arttıralım derdindeyken AKP’nin iktidar sıkıntısı yok. Ama başka bir sıkıntıları var. Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasa ve beraberinde elde edeceği başkanlık özlemi biliniyor. Bunu gerçekleştirebilmek için “toplumsal uzlaşma” sağlayamayacağı kesin olduğundan dolayı tek çıkar yol yeterli sayıda milletvekili çıkarabilmesi. Ya %65, %70 oy alacak (ki imkansız) ya da seçim barajlarına yaslanıp bir partiyi dışarıda bırakacak. CHP için de böyle bir sorun olmadığına göre, çekirdek seçmeni %7 civarında olan MHP’ye merkez sağ oylarını kesme hedefinde. MHP baraj dışında kalsın, ben oyumu arttırmasam bile sandalyemi arttırırım hesabı. 2002 seçimleri gibi; AKP-CHP ve bağımsızlar. MHP’nin başına gelen seks kasedi skandalları da bu açıdan oldukça manidar. Cemaat basını, cemaat kalemleri de vurup duruyorlar MHP’ye. Gerekçe belli. Ama olur mu? O konuyu da MHP yazımıza saklayalım.
Seçmene uyarılar (1)
(Oyumuz bizden hesap sorar)
Demokrasi oysa sandığa giden,
Tuttun ise oyun davacı olur.
Yalan söylemişse oy talep eden,
Yuttun ise oyun davacı olur.
Seçim zamanında kokla havayı,
Düşünme sakın sen tası, tavayı.
Küçük çıkar için boş bir davayı,
Güttün ise oyun davacı olur.
Soyguna dur demek için hukukla,
Bilinçli seçim yap, olma sen kukla.
Tarikat şeyhinden gelen buyrukla,
Attın ise oyun davacı olur.
Yurttaş olan insan olmasın tebaa,
Özgür olmak için bütün bu çaba.
İnatla davranıp oyunu heba,
Ettin ise oyun davacı olur.
Namus verilirse ucuz pahaya,
Sen nasıl bakarsın güneşe, aya.
İki kilo şeker, bir paket çaya,
Sattın ise oyun davacı olur.
Kanar isen birkaç torba kömüre,
Karalar sürersin kalan ömüre.
Aldanarak rüşvet denen çamura,
Yattın ise oyun davacı olur.
Yıllarca inledin iş diye diye,
Ne hükümet verdi, ne belediye.
Gözünü boyarsa haram hediye,
Tatdın ise oyun davacı olur.
Sorumluysan çocuğundan, eşinden,
Uyan artık kabus gibi düşünden.
Ayrılmayıp baronların peşinden,
Gittin ise oyun davacı olur.
Ahmet, Rıza, Oktay, Melahat, Raif,
İyiyi seçmezsen, olmazsın naif*.
Sandığa gitmeyip bir yerde keyif,
Çattın ise oyun davacı olur.
Nevzat aday değil, halktan bir kişi,
Sakın başka yöne çekmeyin işi.
Yanlış prizlere oy denen fişi,
İttin ise oyun davacı olur.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
* Naif: Saf, temiz, huzurlu
Prompter’ım olmadan asla!
Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz, daha ne yapalım?
Hayaldi gerçek oldu
Baykuşlar kumru gibi, kargalar bülbül gibi,
Şakıyarak öttüler, hayaldi gerçek oldu.
Gerçekler hayalleşti, yalan örttü tül gibi,
İşe hile kattılar, hayaldi gerçek oldu.
Sadakayla karınlar doyuruldu çok şükür,
Zil takıp oynadılar, mutlu oldu tüm fakir.
Cepte para yoksa da, mutfak olsa tamtakır,
Oylarını attılar, hayaldi gerçek oldu.
İşi gücü olmayan boşa bekledi rızık,
Akla şifa vermiyor yenilen onca kazık.
Kaval maval dinleyen sürüleşti ne yazık,
Koyun gibi güttüler, hayaldi gerçek oldu.
Devletin malı mülkü satıldı yabancıya,
Ülkesini sevenler katlandı bu sancıya.
Yolcular alacaklı, borç çıkardı hancıya,
Hanı yağma ettiler, hayaldi gerçek oldu.
İnşaat devletleşti, lojmanlar özelleşti,
Kıyılar parsellendi, tatiller güzelleşti.
Kimler müteahhitle anlaşarak elleşti?
Yapıp yapıp sattılar, hayaldi gerçek oldu.
Doğulular alıştı sefaları sürmeye,
Şimdi daha hazırlar Avrupa’ya girmeye.
Başlıklar cepte kaldı, berdelleri görmeye,
Uçak ile gittiler, hayaldi gerçek oldu.
Gençleri okullarda susturmak caiz oldu,
Helâl yiyen yurttaşı kusturmak caiz oldu.
Zulme baş kaldıranı bastırmak caiz oldu,
Hapislerde yattılar, hayaldi gerçek oldu.
Padişahlık geliyor, belirdi işaretler,
Liboşlar tezgahlıyor, döküldü maharetler.
Laikliğe sövgüler, orduya hakaretler,
Atatürk’e çattılar, hayaldi gerçek oldu.
Ülkesini sevenler karaları bağlarken,
Yandaş gülsün oynasın, iktidarları varken.
Çocuklar oyuncakla avutuldu ağlarken,
Nevzatlar hep yuttular, hayaldi gerçek oldu.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
HER ZAMAN MUHALEFETSİNİZ. AMACINIZ GELİŞMİŞ TÜRKİYE DEĞİL SİZE GÖRE ADEPTE EDİLMİŞ BİR ÜLKE. NANKÖRSÜNÜZ. HEDEF 2023 ÜN NE DEMEK OLDUĞUNU Bİ ARAŞTIR
BİRDE ATATÜRK SİZE AİT BİR MALMIŞ GİBİ SAHİPLENİP DURMAYIN. O BİR NESNE DEĞİL ÖNDERDİR.SİZİN KADAR DEĞİL SİZDEN ÇOK SEVİYORUZ. ONUN ADI ALTINDA NE İŞLER YAPIYORSUNUZ BİLİYORUZDA. UNUTMAYIN O HEPİMİZİN LİDERİ. BU ÜLKE LAİK VE ÖZGÜR KALACAKTIR. ŞİİRİNİ BEGENDİM AMA YANLIŞ YAZILMIŞ.
siz kimsiniz? biz kimiz? eğer siz-biz olacaksak siz de islam size ait bir malmış gibi sahiplenip durmayın. ben de sizden çok seviyorum kahretsin. akp’yi sevmemek, karşı olmak neden nankörlüktür? sevmeyen, beğenmeyen nankör müdür? böyle bir düşünceyle sizin de amacınız ileri demokratik bir Türkiye değil, padişahım çok yaşa.
Sayın KAYMAK, yorumlarınıza değer vermemekle birlikte yazım kurallarını önemsiyorum. Lütfen!
Sayın Kaymak, Balçiçek İlter’in Haber Türk televizyonunda yayımlanan “Söz Sende” programında konuşan AKP İstanbul İl Başkanı, sizlerden söz etmişti. Görevli bir ekip, internette dolaşıp, AKP aleyhinde yorum yapanlara karşılık veriyormuş. Sanırım, siz onlardan olmalısınız. Biz inandığımızı yazıyoruz. Aslında, size güzel gelen şiir değil, bizim inançlarımızın doğru ve yürekten gelen bir sesle ifade edilmesidir. Özgürce düşünürseniz hak vereceğinizi umarım.
güzel paylaşımm. teşekkürler
Güzel reklam olmuş.
http://www.youtube.com/watch?v=BmA1UbLlyNA
reklam güzel de, o videoda anlatılandan çok başka bir iktidar var. gavur izmir, eşkiya hopa, malesef ermeni, biliyorunuz o alevi vs.
Bu adamların sıkıntısı bu zaten, samimiyetsizlik. Hatta samimiyetsizlik de değil, bu ülkede insanların onları yaptıklarıyla değil söyledikleriyle değerlendirdiklerinin farkına varmış olmaları, bunu kullanmaları.
Ama şarkı güzel 🙂 Rakı ile gideri var mı denenmeli.