Bir kült olarak Cevahir Alışveriş ve Yaşam Merkezi
30 Mayıs 2014 gecesi saat 22:30 sularında yine ambulans sesleri ile inliyordu Cevahir Alışveriş Merkezi… Bu sesler Dünya’nın 6.büyük AVM’si için son 2 yılda, 4.intiharı ilam ediyordu.
Aramızdan ayrılanları, Gezi Olayları disiplini içerisinde alt altta yazmak ekolünü sürdürürsek,
30 Mayıs 2014 Hakan Burak Erkoca (25)
29 Ağustos 2013 Çağla Demir (22)
20 Temmuz 2013 Ayşegül Annakaya (31)
25 Mart 2012 Ümit Büyükçolak (33)
aramızdan ayrılmak için bu AVM’yi mekan olarak seçtiler ve tüketimin arasında, parkelerde bıraktılar son kanlarını.
BİR İNTİHAR MEKANI ARAMA TELAŞI
Kendi kendime de, arkadaşlarıma da sorsam, ideal intihar mekanı olarak hep Boğaziçi köprüsünü gösterirler. Madem son kez bir bakış atacağız, şu yalılarda kalamadık, bir çay bahanesi ile izlediğimiz köprüden, bu sefer belki de en kahkahalı anıları yaşadığımız kıyı şeridine bakarak, rüzgarı bedenimde hissedip, bir kuş misali atlamak isterdim boğaziçinin serin sularına yanıtı en favori yanıt oluyor.
Aslında bir müteahhitlik eserinden atlamak biraz saçma gibi dursa da, İstanbul koklayan ciğerlerin, kendini öldürmesi için, beynine gözü ile damak tatları ile yönlendirmesi ne olursa olsun bu köprü olurdu.
İlaçla intihar edip, tüm dertleri çektiğin küçük odan da, mastürbasyon yaptığın yatağının kenarında ölmek saçma olur zaten.
Hele de tüm gün seni takip eden insanların bulunduğun mahallende çatıya çıkıp atlamaya çalışmak da komik, ulan Hilmi amcan, Hanife teyzen neden görsün patlamış kafanın içinden çıkan beynini?
Doğalgaz, tüpgaz sadece seni değil, seni kurtarmaya gelen Bekir amcanın ağzında sigara varsa da problem olacağı için hiç düşünme!
Bir de vatan ile ilgili bir görevimiz olmadığı için, çavuş kıyafetimi giyip kafama G3 mermisi sıkmakta mantıklı değil.
Boğaziçi köprüsünden atlamak dışında sana seçenek bırakmayacağımı sandıysan yanıldın koca çocuk, küçük hanımefendi.
Hemen yatak odana geri dön, makyajını yap ve mutlaka şeker hastası ol… Mine Vaganti filmindeki aktris ninemiz Ilaria Occhini gibi intihar edip fona Sezen Aksu’yu alabiliriz : )
KÖPRÜ GRİ DE AVM PEMBE Mİ?
Bir ara, köprü gri diye atlıyor insanlar derdi, beyni boş TV konuşkanları. Neyse ki köprüleri, geleneksel eğlence kültürümüze uygun, pavyon ışıklandırmasına çevirdiler de, bu tartışmalar sona erdi. Lakin AVM gri değil?
DÖRT GENÇ DÖRT İNTİHAR AYNI MEKAN
Biraz garip gelecek ama, intihar psikolojisini analiz etmeyeceğim, tuttuğu futbol takımı için döner bıçağına kafa sallayan bi’ton adam tanıdığım için, sorunları için ölecek bir o kadar insan mutlaka vardır.
İstanbul’da 100’ün üzerinde AVM varken, insanların ısrarlı tercihi Cevahir AVM ise, AVM’lerin Giza Primadi, La Fontana Di Trevi’si Cevahir AVM’dir. İngiliz futbolundaki Wembley’dir. Ve bu ünü tüketim çağının zirvesinde bir “mabed avm” kavramı ile içselleştirmeli, markasına eklemelidir.
Öyle bir AVM’dir ki Cevahir, tam 3 adet Starbucks’a sahiptir. Günün kalabalık saatlerinde üçünde de yer bulamayıp, sırada canınızı sıkarsınız.
80’lerde doğduysanız, küçüklük anılarınızdaki Fame City buradadır, kuyruğunda sıkılmadığınız Migros ve Koçtaş size ölümünüze kadar eşlik eder.
Dört intiharında hemen karşısında Migros heybeti ve markası ile giden canı selamlıyordu.
Cevahir AVM’de dolaşırken, karşınıza Devlet, Tiyatrosu ile çıkar… Şaka gibidir, bu durum. Kapitalizmi yaşarken bir Devlet’in olduğunu bu AVM de size devlet, sanat yolu ile hatırlatır…
Taksim Meydanına yürümek için o kadar toplanacak yer varken, artık gençlik Cevahir AVM önünde toplanır, AVM her 1 Mayısta içinde gaz bombaları patlatan, İstanbul’un izdüşümü olduğunu birkez daha kanıtlar size.
Bankaların bulunduğu alanda AVM size şaka yapar… Masaj koltukları vardır, siz masaj koltuğuna kafanızı koyup rahatlıyorum psikolojisine girerken, krediniz, bankanız, kredi kartınız sizin gözünüzün içine sokulur.
Yemek katına çıkayım dediğinizde, yıllardır yeri değişmeyen, sabit tabelası olan yer Hacıoğlu Lahmacundur. Sana kim olduğunu, nereden geldiğini anlatır bu lahmacuncu… Belki orada yemeyip, hamburgercilerine, yöresel yemekçilerine, pizzacılarına arkana bakmadan gitmek istersin lakin, Hacıoğlu gözlerinin önünden kaybolmaz.
Böyle bir atmosferde, aradığın kitabı bulamadığın D&R’a kızmamak için bir sebep bulursun, çişin geldiğinde görmediğin Araplar tam tuvaletin karşısındaki dövizcide paralarını bozdururlar.
Tüm bu atmosfer içinde, kollarını boğaziçinin serinliğine bırakırım dediğin ölüm saniyelerini, Cevahir AVM’nin çalıştığına inanmadığım en büyük tavan saatinin altından kendini boşluğa bırakarak geçirirsin.
Bedeninden akan sıcak kanın bulandığı zemin, savcının incelemesinden sonra temizlenir ve alışveriş yapan onbinlerin ayakları altında kalır.
Ve sen en küçüğü 22 yaşında olan insan, doğduğun yıl Türkiye’de mutfak masraflarından keserek arttırdığı marklarla araba alan ailenin, kredi kartlarına bağladığı hayatlarının meyvesi olarak, bir AVM’de kapitalizmin sistematik bir soykırımı sonucu ölürsün.
aynı zamanda dünyanın en kötü 6. avm’si olabilir.
Cevahir’de Fame City mi varmış yea? Olsa ne farkeder gerçi, Galerya’daki Fame City’nin tadını hiçbir şey veremez.
İntihar mevzusundaysa, ben olsam Galata Kulesi’ni tercih ederdim. AVM seçeneğiyle kıyasladığında daha bir klas, daha bir asortik düşününce. (İntihar eden adam onu mu düşünecek sanki gerçi…)
çok tatlı kızlar oluyo be abi. entellektüellerin arasına karışsak dışlıyorlar simgeleriyle. napsın insanlar , ucuz yollu eğlence işte. 10 liraya menü , adidas’ta forma bak , kızlarla bakış , flörtler falan. önünde melodika çalan çingene çocukları falan , değişik bi yerdir. karşısında mezarlık var zaten. o da ermeni mezarlığı , tam bir mozaik mekan mermer ulan!