Bu Yaz Dynamo’ya Gidelim mi lan Abdullah?
Aynı konudan devam ediyoruz. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın haftasonu metalci gençler hakkında söylediklerinden yani. Sabah işe gelirken kulaklıklarımdan beynime In Flames damlıyordu, ve haliyle aklıma son gündem konumuz Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın söyledikleri geldi.
İşin gözaltı boyutunu falan geçiyorum, o mevzudan bağımsız yazıyorum bunları. Sadece Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sarf ettiği laflar hakkında konuşacağım. Çok da kızamıyorum Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediklerine aslında. Kendisinin demokrat kişiliğinden zerre şüphem yok, o yüzden kafamı kesseniz şu anki Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllar önce “Demokrasi bir tramvaydır.” lafını söyleyen Recep Tayyip Erdoğan’la aynı düşünce yapısında olduğuna inandıramazsınız beni. Ben Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bu haftasonu söylediklerini antidemokrat bir tavrın dışavurumu olarak görmüyorum. Hoşuna gitmeyen bir başka alt kültüre faşizan bir saldırı olarak da görmüyorum.
Sorun aslında Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bilmemesi. Bilmiyor. Metal kültürü hakkında hiçbir şey bilmiyor. Sadece kendilerinden faklı olduklarını biliyor. Onların öteki olduğunun farkında, ama “öteki”nin ne olduğunun farkında değil aslında.
Ben eminim Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatında hiç metal şarkısı dinlemediğine. Hani en azından insan sağda solda istemeden de olsa bir şekilde duyar dinlemediği bir müzik türünü. Ama Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu şekilde bile hiç maruz kalmamıştır metale. Zaten kendi çabasıyla da hiç dinlememiştir muhtemelen. Merak edip, bu adamlar ne yapıyor, bu maden musikisi ne menem bir şeydir acep dediğini hiç sanmıyorum.
Mesela bir arkadaşına (Cemil Çiçek’e mesela) kulağının tekinden çıkardığı kulaklığı uzatıp “kanka şu şarkının rifflerine bi baksana ya” dediğini gözümün önünde canlandıramıyorum. Bir gece yastığa başını koyduğunda, “lan konsere daha aylar var, acaba o zamana kadar Slayer Dave Lombardo’yu tekrar kadrosuna alır mı ki lan, biz o adamı canlı canlı görebilir miyiz lan” diye düşünmemiştir hiç. “Olm Iron Maiden geliyormuş” diye bir cümle duyduğunda hiç kalbi daha hızlı atmaya başlamamıştır. Ölmeden önce görülecek yerler listesine Dynamo ya da Wacken hiç girmemiştir. Hayatında hiç bir kaset dükkanından çıkarken, yeni aldığı 90lık boş kasedi arkadaşına uzatıp “hacı şunu dimmu, cradle, emperor bi karışık yapsana bana yarına” dememiştir. İnternetin olmadığı zamanlarda, o müzik dükkanı senin bu müzik dükkanı benim gezip fanzin aramamıştır hiç herhalde.
Sınıfındaki zengin bir arkadaşının bulup getirttiği Kerrang’taki röportajları çocuk yaşındaki çat pat İngilizcesiyle anlamaya çalışmamıştır hiç, ya da Metal Hammer’ın ürünler sayfasındaki Türkiye’de asla bulamayacağı tişörtlere bakıp bakıp iç geçirmemiştir. İnternet’in ülkeye ilk geldiği günlerde, o kağnı hızındaki bağlantılarla, bir şekilde methini çok duyduğu ama Zihni Müzik tarafından henüz albümleri getirilmemiş grupların şarkılarını indirmek için gece yatarken bilgisayarını hiç açık bırakmamıştır. Dinlediği grupların internetten bulduğu fotolarını, yeni aldığı renkli yazıcısına hiç acımadan çatır çatır basıp kendi posterlerini kendisi yapmamıştır hiç.
Bu kültürü hiç yaşamamıştır Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Bu saatten sonra da yaşayamayacaktır. Sabah gelirken bunları düşündüm. Gözümde bu sahnelerde canlandırdım kendisini. Fırça bıyığı her ne kadar o sahnelerde sakil durduysa da, kendi kendime gülüp durdum bir süre serviste. Lise yıllarım geldi aklıma, 90ların sonu. Nostalji oldu sabah sabah…
Arkadaşlarının yanında hiç osurmuş mudur acaba?
Başbakan’ı ilk defa bu kadar yakın hissettim kendime 🙂
yahu bu nasıl bi kafa yapısı allasen?
sayın recep’te gelse fasülyedene bi yazı döşese, (yazdırmam demeyin lan, zike zike yazdırtırlar) lan dellez dese, sen hiç bilir misin elektrik direklerine tırmanıp parti bayrağı asmayı.. bilir misin hiç sabaha kadar duvarlara afişler asmayı, sonrada joblanmayı, peki güzel kardeşim bilir misin sen, ilçe teşkilatında çalışmayı, çöp kamyonu ihtiyacı.. falan filan..
bilir misin. bilmezsin!
sen eğer kalkar metal ayağını alt kültürden sayarsan, sayın recepte çıkar bizim ortamda bir nevi alt kültür der. ben senin yaptıklarını yapmadığım için bir eksiklik hissetmiyorum.. ya sen benim yaptıkları mı yapmadığın için bir eksiklik hissediyor musun? der. eğer cevabın hayırsa, bu mantıkta bi yazıya ne hacet var. yok eğer keşke bende sizin alt kültürden nasiplenseydim diye düşünüyosan, hiç bi şey için geç değil ey dost, gel katıl bize. bıyığımızla, ezgilerimizle, siyasi duruşumuzla, dünya görüşümüzle bizde yeraltıyız amk. metale de beş çeker. yes. ok. mokey.
Dayanamadim, adamdan sayip cevap yazacagim.
Elektrik diregine tirmanip afis asmadim, ama coplanmayi da bilirim, isik evlerinde maklube yemeyi de. Sohbet ortamlarina da girmisligim vardir, ustelik apartmanlarinin kapisindan girerken kulagimdaki kulaklikta muhtemelen Orange Goblin falan caliyordu.
Benim kimsenin alt kulturuyle falan bir alip veremedigim yok. Metalci alt kulturunu de bilirim, tribuncu alt kulturunu de, sakirt alt kulturunu de. Senin yasin kadar benim alt kulturum var delikanli.
Tayyip’in sorunu bir alt kulturun icine girmemek degil, sorun icine girmedigi alt kulturlere karsi sergiledigi fasist bakis acisi. Sorun, benden olmayan herkes orospu cocugudur bakisinda.
“Onların öteki olduğunun farkında, ama “öteki”nin ne olduğunun farkında değil aslında.” (Theodorus Augustus Octavius, MO 192, Roma’nin sayfiye mahallesi Casalatti’nin ruzgarli tepelerinden sehre bakarken)
AKP Gençlik Kolları Başkanı ne demiş; olur bence bu adamdan. Geleceği parlak gibi…
Yan yana getirilen kelimeler dikkatinizi çekti mi? Underground, komunist, rockcı, anarşist, metalci, uyuşturucu kullanan, punk, gay… gider bu böyle…
lezbiyen
benim de “benim de boyle arkadaslarim” var argumanini kullanan arkadaslarim var.
– muhittin abi biraz once o adama niye tekme tokat girdin
– kenyaliydi lan
– ee abi niye dovdun irkci misin, sevmiyor musun
– yok lan hic alakasi yok, benim de kenyali arkadaslarim var
– haa. o zaman mukemmel dovdun abi, ben de gecen muhittin diye bi adamla tanisip dovmustum mesela, mukemmeldi o dayak da.
“Türk Talebe Birliği, yıllar önce aynı gün, hükümete ültimatom vermiş ve ‘rock müziğin yasaklanmasını’ istemişti. Kendileri dinlemediği için, başkaları da dinlemesin istiyorlardı… Peki, Türk Talebe Birliği’nin üyeleri kimdir? Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali