Canoğlan’ın ardından: Şimdi onlar düşünsün
Sonunda hepimizin iple çektiği o büyük gün geldi ve Ulvi kişisi ülkeyi terk edip erasmusla Frankfurt’a gitti. Bundan sonrasını artık Avrupa düşünsün diyerek gelelim hulkicanın Avrupa macerası sırasında ve sonrasında gerçekleşebilecek olası senaryolara…
(İlk günler…)
•Almanya’nın yüksek triajlı gazetelerinden Bild bu gelişmeyi ana sayfadan manşete taşıdığı bi uyarıyla duyurdu : “Tehlikenin farkında mısınız?”
•Frankfurt yerel gazeteleri vatandaşlara Ulviden korunma yollarını anlatan ücretsiz kitapçıklar dağıttı. Kitapçıkta, sokakta ‘kanka naabuyon?’ sorusu soran biriyle karşılaşınca acilen uzaklaşılması, sigara içenlerin mümkün olduğunca paketlerini dışarıdan belli olmayacak bir şekilde taşımaları gerektiği ve bira tüketirken bardaklarına sahip çıkmalarının maddi manevi sağlıkları açısından son derece yararlı olacağı gibi maddeler yer alıyor.
•Almanya’da en çok izlenen youtube vidyosu Ulvinin o korkunç gülüşünün görüntülerini içeriyor.
(1 ay sonra…)
•Almanya gettolarında ayaklanma çıktı. Gecekondularda yaşayan çoğu Afrikalı göçmen beleşe yaşama ve eğlenmenin mümkün olduğunu ispatlayan Türk gencinin arkasından yollara düştü. Tüm ülkede hızla örgütlenmeye başlayan gençler vatandaşların korkulu rüyası haline geldiler.
•Almanya’da Ulvinin katılacağı haberi alınan organizasyonlar birer birer iptal ediliyor. Almanların ünlü bira festivali Oktober Fest ve dünyanın sayılı kitap fuarlarından Frankfurt Kitap Fuarı yetkilileri olası Ulvizm saldırılarına karşı organizasyonların bu senelik iptal edildiğini duyurdu.
•Ulvizm akımı Almanya’dan tüm Avrupa’ya sıçradı. Vatikan beleş kelimesini yasaklayarak bu yaşam tarzının büyük günah olduğunu açıkladı.
(3 ay sonra…)
•Hulki tribünlerde de boy göstermeye başladı! Ünlü alman holigan gruplarından beleş bilet temin eden Ulvi, kısa sürede kendini sevdirdi. Ulviden etkilenen Alman tribünleri, artık beste söylerken el ve kafanın aynı periyotta sallanıp döndürülmesiyle oluşan senkronize hareketlerle yeni bir soluk kazandı. Ancak staddaki büfelerde parası verilmeden yenen köfte ve içilen biraların büyük sıkıntı yarattığı, hatta rahatsız olan bazı taraftarların kulübe şikayette bulunup kombinelerini iptal etmeye başladığı belirtildi.
•Şampiyonlar Ligi mücadelesinde İngiliz holiganlara laf etıp Alman holiganlarla birbirine düşüren Ulvinin meydanda çıkan kavgayı yakındaki bir simitçinin terasından zevkle izlerken görüldüğü bildirildi.
•Avrupalılar yeni doğan bebeklerine can, ulvi veya hulki isimlerini vermeye başladı.
(5 ay sonra…)
•Avrupa öğrencilerine farklı ülke üniversitelerinde okuma fırsatı sağlayan değişim programı Erasmus, Türkiye ofisini kapatma kararı aldı. Yapılan açıklamada ulviden sonra Avrupa’ya hiçbir şekilde Türk öğrenci girmesinin istenmediği açıklandı.
•Ulvi dönmesine 1 hafta kala Almanya’dan sınır dışı edildi. Türk yetkililerin de kabul etmek istemedikleri ulvinin kaybolduğu ve muhtemelen Afrika’ya iltica ettiği söyleniyor.
•Avrupa Birliği Türkiye ile müzakereleri tamamen sona erdirdi.
Son.
Tüm fasulyeden ailesinin bu mübarek gününü kutlar, herkesi şu besteyi zevkle söylemeye davet ederim :
Avrupa Avrupa duy sesimizi,
Bu gelen Ulvi’nin ayak sesleri.
Ulviyle kimse başa çıkamaz,
Avrupa ibnesi kolla kendini…
mhuahauhau cok basarili.
puahahaahaa
muhahaha ulan harbiden türkiye kabul etmese ne güzel olur lan.
2 tane veliaht yetiştirmeden kenyaya kaçtı dedirtmez O .. 🙂
Kenya kabul etmezse ne olacak uzaya mı gönderilecek? Ulan ne adamsın Ulvi uzaya göndersek marslılara bela olursun.
Marslı:
-Aha süper lan denek bulduk
Ulvi:
-Abi naber bi sigara versene
Marslı:
-{½#£#$>#£$½
Ulvi:
-Sen şimdi ortamı niye geriyosun ki!
ahaha süper olmuş
Herifte tam bi “persona non grata” durumu söz konusu…
ben askerim gülemem ciddi durmalıyım:)
Oh be çok şükür 🙂
Geçen gün işten dönüyorum servisteyim, Ulvi geldi ya, arayalım sıpayı dedim. Konuştuk işte, hoşgeldin filan… Ama serviste olduğumdan dolayı da konuşmada biraz samimiyetsizlik hakim. “Naber lan cibiliyetsiz” değil de mesela “Naber Can, hoşgeldin, napıyorsun?” durumu hakim konuşmaya.
Bu herif de meğer telefonu mu değiştirmiş, numaramı mı silmiş, bilemiycem, tanıyamamış beni. İyidir abi filan diyor ama onda da var bi samimiyetsizlik, belli… Neyse kapadım telefonu, iki dakika sonra aradı bu
– Olum sen Reşatmışsın?!
– Ee, öyleyimdir de, ne demek olm o?
– Muhahah (Ulvi çömkürmesi tadında) olm ben tanıyamadım seni, konuşuyorum ama kimsin bilmiyorum ki…
Meğer msnden İso’ya sormuş “bu numara kimin, maç tribün filan dedi ama bizden birisi demek ki, bi bakıver” diye… Böyle de bir anım var işte… Yaa, yaa…
Geçen gün nevizade çıkışından taa marmara büfenin olduğu araya kadar koluma girdi ulvi, sevgi gösterdi falan. hayırdır inşallah arkasından ne gelecek diye düşünesim geldiğinde kendimi engelledim, belki değişmiştir avrupaya gidince harbiden özlemiştir dedim…
evet tahmin edeceğiniz gibi kokoreçciye girmemizle son buldu bu durum. bilanço yarım kokoreç ve bir ayran…
no comment.