Domuz Gribi’ne Önlem
Vatan gazetesinde olayın haberi yazılırken çok normalmiş gibi gözüken bir satır. “Hastanede ilk önlem olarak hastanın yatırıldığı servisin önüne 3’lü bank konuldu ve bankın olduğu noktanın gerisine kimse alınmıyor.”
Radyasyonlu çay höpürdeten, şarbonla mücadele konusunda zarf açma dersleri veren, keneye karşı pantolon paçasını içeri sokmayı salık veren bir kısım “geçmişten bugüne” parlementerlerimiz şüphesiz yukarıdaki yaratıcı önlemi de beğeniyle izlemişlerdir. Domuz gribinden olmazsa şaşkınlıktan küçük dilini yutarak ya da gülmekten ölecek insanlar.
Üçlü Bank vs. Swine Flu
Fight!
Üçlü Bank wins. Perfect.
şarbon’la mücadele dedin de..
Vallahi billahi bu kadar at gözlüğü olamaz. Bu kadar küçük düşünemez insan evladı. Hastalığın teşhisi, alınan önlemler. Ama maksat sisteme laf sokayım, dur ulan buradan da giydireyim. “uehuehueuh ben çok zekiyim gerisi aptal” psikozu. Gülmüyorum bile he deyip geçiyorum. He dea he.
At gözlüğü iyidir ama werdure. Onsuz finiş göremeyen atlar var.
Ne demek istediğini zerre anlamadım werdure? At gözlüğü? Alınan önlemler? Psikoz? He?
Termal kamera koymuş adam havaalanına. Ateşi yüksek olduğu için adamı bekletiyorlar. Ondan sonra hastahaneye gidiyorlar. Test yapıyorlar. Ailesine de test yapıyorlar. Annesinde çıkmış sanırım elemanın. Aynı uçakla yolculuk yapanların büyük çoğunluğuna hemen ulaşılıyor. Testler onlara da uygulanıyor. Yani virüsü taşıyan adam daha havaalanında ülkeye girmeden -ki kendisi transit olarak geçecekmiş Irak a- tespit ediliyor. İntaniye servisi herkese kapatılıyor.
Olayda her ne kadar zoruna gitse de dea, Türkiye de nadir görülecek şekilde hızlı bir reaksiyon gösterip önlemini alıyor. Servisin önüne sarı bir şerit çekmeden önce “Ahana 3lü bank koymuş kamiller ehuehueuheu” diyerek dalga geçmeye çalışmak en hafif tabiri ile art niyettir. Canarino ; eşeke at gözlüğü vursalar, eşek yine eşektir.
Peki sustum ben. Yazı benim değildi ama, neyse. Kus yeter ki sen içindekini, rahatla.
Werdure, yazı benim. dea lütfetmiş yazıyı siteye koymuş. Sen dea’ya saymışsın ama bana sekmiş tabii.
Küçük düşünen insan evladı.
Sisteme laf sokma maksadı.
Giydirmek.
uehuehueuh
Psikoz
Bunlar ben oluyorum. dea ile, seninle ortak arkadaşımız olan burada yazanlar ile samimiyetin farklıdır. O samimiyet bu hitapları kaldırır. Ama mevzu ben isem (ki öyleyim) “3 kuruşa, 5 köfte olmuyor” ama “4 satıra 5 hakaret” olmuş. Canın sağolsun.
Mevzuya gelince…
Ben alınan önlemlere vs. zaten bir şey demedim. Teknoloji gelişiyor. Eşşek gibi alacaklar o önlemleri. Sağcısı da eşşek gibi alacak, solcusu da, “laikim ben” diyeni de “laik değilim ben” diyeni de. Alıyorlar mı? Helal olsun. Almıyorlarsa da yedi sülalesi önlemlere gelsin. Olay budur… Ayrıca “zora gitmek” ne demek? Hızlı önlem alıyorlar diye üzülecek miyim sanıyorsun?
Seçimlerde “Hepsi aynı tuvalete sıçılıyor bunların” diye oy vermeye gitmeyen birine “Muktedire ve ideolojisine bok atmak için yazıyorsun” demek tuhaf olmuş.
Küçük düşünmek, sisteme laf sokmak… Gevrek gevrek “Pantolon paçalarınızı içeri sokun” diyen ben değildim, kene için. Bu ülkenin sağlık bakanları stand-up yapıyormuş gibi gezerken, onlara atıfta bulunamayacaksam, ya da bulunacakken “Ulan birisi bana sallar mı?” diye etrafı kollayacaksam yazmanın çizmenin bir anlamı yok buraya. Ayrıca sokayım sisteme evet. Fraksiyon ayırmaksızın her hücresine ama… Her garabetine…
Ne demişim?
bir kısım “geçmişten bugüne” parlementerlerimiz şüphesiz yukarıdaki yaratıcı önlemi de beğeniyle izlemişlerdir.
“Meclis’tekilerin alayı” denmiyor orada. Ha sen “Yok öyle insanlar. Hiç olmadılar” diyorsan amenna.
1997’de bir arkadaşımın babası beyin kanaması geçirdiğinde 5 gün yoğun bakım kapısında bekledik. Bizzat ben 2006-2007 arası üç kez ağır anemi teşhisiyle ve “Bu herif ölüyor” diye koştura koştura devlet hastanesine kaldırıldım. Her birinde yoğun bakımda 1, normal odada 3’er gün geçirdim. Öncelerini, sonralarını, teşhisleri, tedavileri… Bakmıyorduk o dönem kendimize, şaka gibi geliyordu. Bir de anemi, hipotermi gibi bir şey. Ölecek gibi olsan da pek tınlamıyorsun. Uyuyacakmışsın gibi geliyor. Rahat gidiş yani. Neyse… Diyeceğim o ki o mevzular esnasında bile ne mülki amirler, ne idari amirler gördüm hastaneye gelen. Kendi yatan, yakınını getiren, ziyaret eden. Meraklı da bir hastaydık. Sağolsun doktor ağabeyler sayesinde tanışıyorduk, konuşuyorduk. Neler duydum, neler dinledim.
Ne yazık ki ben çoğunluğun iyi, azınlığın kötü niyetli olduğunu düşünmüyorum. Ya da, yanlış cümle kurmayalım, çoğunluk için “Önce Tedbir, Sonra Tevekkül” diye bir şey yok bizim ülkemizde. O çoğunluğun dediği şey “Hep Tevekkül Tam Tevekkül”
Ha sen bana bunu eleştirdiğim için eşşek mi diyorsun. Canın sağolsun. Ben eşşek olayım, maslahat da aynı seviyede etkilenecekse daha etkili sokarım öyle sisteme.
Saygılar…
Barış
Misal Aziz Yildirim var, benim gozumde yaptigi stad geri kalan butun hatalarinin uzerinin silinip ilahlastirilmasi icin yeterli sebeptir. Yaptigi stad buyuk bir eserdir, o yuzden geri kalan hatalarinin elestirilmesini engeller.
Aziz Yildirim’i elestirmek kucuk dusunmektir, sisteme laf sokma telasidir. Psikozdur. Adam o kadar buyuk isler basardi, onlari takdir edecegine insanlar, tamamen art niyetle elestirmeye falan kalkiyorlar…
aman dikkat edelım bılgılendırme ıcın tesekkurler arkdasım
Verdur bir gariptir. Sorsan kendisi de eleştirir belki de, başkasının eleştirmesini sevmez. Garip bir sahiplenicilik. Bu kısmı çok önemli değil de, kimilerince çok tutarlı olduğu savunulan bu eleştiri sistemi hakarete varıyorsa, yavaş gel de saçın başın dağılmasın deriz bizim orda.
Hastane önüne 3lü bank koymuşlar, korundukları, engellemeye çalıştıkları da bir virüs. Şimdi bunu görüp de acı bir kahkaya basmayan adamın akıl sağlığından şüphe ederim ben.
Havaalanına termal kamera koydular diye büyük bir coşku mu duymak gerekiyor? Amerikasında, İngilteresinde, İsrailinde, yani güvenlik endişe taşıyan her ülkede zaten var yıllardır. Ama başarılı bir önlem tabii, bunu düşünebilmek, etkin bir şekilde uygulayabilmek de mesele. Tebrik etmek lazım.
Peki sen, termal kamera ile tespit ettiğin bir hastayı hastaneye götürüp kontrol ettiriyorsun, domuz gribi tespit ediyorsun. O birimi karantinaya alıyorsun. Hepsi güzel de, bu karantina hademelere “şu bankları çekin şuraya, kapasınlar yolu”dan öte olmuyorsa sokarım termal kamerana.
Etkin çözümmüş, hasiktirsin onlar. Resimdeki 3lü bankı önlem sanan, yurdum gerzek sağlık görevlilerine bir, onu savunan ateşli, hatta ipini koparmış delikanlılara iki!
Canario;
Sağlık sisteminin çok iyi olduğunu yazmıyorum ben orada.
Şeklinde yazmışım zaten. Maksat laf sokalım, gülelim, eğlenelim, çoşalımsa burada bir sorun var. Bu konuyla alakalı üçlü bank koymuşlar deyip yapılan herşeyi çöpe görmezden gelmek tekrar ediyorum art niyettir.
dellez ;
Aziz Yıldırım Aragones i getirdi diye eleştirelim beraber ama bu durum sırf Aragonese kızıp Fenerium gelirlerine bok atmaya benziyor.
dea ; hastahanenin çatısından temeline prazervatif geçirseler yine de mutlu olmayacağını bildiğim için he dea he.
Kimse termal kameraya yani Fenerium gelirlerine bok atmadığına göre, asıl seninkisi Saraçoğlu’nu beğenip, Aragones’e sallayanlara “ama bakın stad yaptı adam” demek. Antu zihniyeti diyoruz ya, ha o kaçmış senin içine.
Ha bir de eleştiri başka, terbiyesizlik başka… Az sakin ol Kemal…
Resme baktim, resimde termal kamera yok verdur. Konuyu daldan dala atlatan sensin.
Sitede elestiri iceren bir yazi gordun mu okumadan cevap yazdigini dusunmeye basliyorum artik. Bir bak bakayim butun sayfaya, havaalaninda alinan onlemlere bok atan olmus mu? Ben gormedim, varsa alintila, gozden kacmasin.
Adam hastaneyi bankla karantinaya aliyor. Bak bir kez de buyuk yazayim. ADAM HASTANEYI KARANTINAYA BANKLA ALIYOR. Bu cumleden “Hay skiim sizin havaalaninda alacaginiz onlemi de termal kamerayi da” anlamini cikarabilmek icin algida secicilik degil algida sicicilik yapmak lazim. Sartlanmissin, fasulyedene yazilan her yazi AKP’ye giydiriyor, Recebime giydiriyor, birlik ve beraberlige en cok muhtac oldugumuz bugunlerde vatanin bolunmez butunlugune saldiriyor gibi bir yapin var.
Su sorulara cevap ver, tartismaya oradan sonra devam edelim:
– AKP’ye laf sokan oldu mu?
– Recep Tayyip Erdogan’a laf sokan oldu mu?
– Saglik Bakani’na laf sokan oldu mu?
– Havaalanindaki termal skimsonik cihazlara laf sokan oldu mu?
– O banki oraya koyup aklinca karantina saglayan adamin AKP’li oldugunu biz uc bes tane esek nereden biliyoruz da buradan o adam nezdinde basta Saglik bakanligi ve onun calisanlari olmak uzere AKP’ye giydiriyoruz?
– O banki oraya koyup aklinca karantina saglayan adamin DSP doneminde oraya kadrolasan bir sosyal demokrat olmadigina dair elimizde belge mi var saniyorsun?
– Metrobus cok buyuk rahatlik, o yuzden Phileas otobusleri elestirmeyin. Havaalaninda termal kamera var, o yuzden Haseki hastanesinin onundeki banki elestirmeyin. Ha oldu o zaman…
werdure, uzatmayacağım. Mevzu “konunun özü” falan da değil zaten. Biz burada hepimiz senin üslubunla yazacaksak, sıkıntı büyük olur. Mevzu o.
Ben tanıdığım, sevdiğim insanların arasında “Sıkıntı ha çıktı, ha çıkacak” diye durabilecek bir adam değilim. Yapım bu değil, şeklim bu değil. Yapımın da şeklimin de “makul ve makbul” olduğunu söylemiyorum. Ama bu değil…
Bir yerden sonra (başka psikozu bilmem ama) fikri sabit psikozu var bende. O yüzden o “bir yer”e gelmeden önce kesiyorum ben müsaadenle.
Bir kez daha saygıyla…
Başlık : Domuz Gribi’ne Önlem
Fotoğrafta geçen cümle : İşte alınan ilk önlem
Hepimizin her zaman yaptığı gibi, işimize gelerek olayları yorumlamayı anlarım. Ama asıl üzücü olan konu, akıllı dediğimiz adamların buradan da bize ekmek çıkar mantalitesi, gazetelerin dolmuşlarına binip gelmeleri. “Burası Türkiye, bizim yaptığımız iş bu kadar olur zaten” önermesini bir kare fotoğraftan çıkarmak da bize yakışırmış demek ki.
Sandığın kadar akıllı değil miymişiz werdur? Uzatmayayım diyorum ama can sıkıyorsun artık. Efendi gibi yazmayacaksan, yazma arkadaşım… “Eşşeğe bilmem ne taksan gene eşşek, akıllı sandığımız adamlar, küçük düşünen insan evladı”
Yeter yahu, sınırını bil de konuş…
yalnız biraz uçmaya başlamışsın hakkaten yahu, eleştiri ayrı hakaret ayrı bu ne be..
olm saka misiniz siz? bi sakin olun nefes alin, cocuu koymadan once tekrar okuyun… dagilin ulan!
Ya şimdi bu muhabbette bana bok yemek düşer de rahatsız olduğum bir konu var, dile getirmem lazım.
Belli ki werdure yazıyı dea yazmış sanarak bodoslama girmiş konuya. Yazıyı dea yazmış olsa, hadi dersin ki aralarında bi samimiyet var. Ama sonradan bakıyorsun yazı başkasına ait. Canarino’yu tanımıyorum, belki simaen biliyorumdur tribünden. Ancak buradaki insanlardan biliyorum ki Abi denilen bir insan. Belli ki yaşı bizden büyük. İnsan en azından bunu farkedince bir özür diler yahu. Kantarın topuzu kaçmış. Sonuçta yazının başkası tarafından yazıldığını bilsen bu üslupla cevap vermeyeceksin. Hatanı anladın önce bir özür dile, sonra devam et savunmana. Vallaha ben rahatsız oldum…
Vallaha ben daha yeniyim gerci buralarda ama, werdure kardes bence de daha sakin olup alttan alirsa, sitedeki guzel, cekici ambians devam eder, sukun gelir gibi duruyo…
Dea’ nın tepkisini samimiyetsiz bulmakla birlikte, bire bir reis-ül igor gibi düşünmekteyim. Bi özür şık dururmuş orada.