yalnız

Yalnız ve güzel ülkenin yönetmeni

Yalnız ve güzel ülkenin yönetmeni

Ortalama bir sinemaseverim. Sinemayı severim yani, ortalama ama. Etrafta bolca görebileceğimiz sinema manyağı tiplerden değilim. Hani bir film izlersin, “Vay be güzel filmmiş” dersin, yanındaki de der ki “Abi o bir George Minkowski filmidir, esas bu adamın White Angels filmini görmen lazım. Orda esas kızı Necla Nazır oynamış, Altın Gergedan ödülü almıştır. Hem en iyi yönetmen, hem de en iyi kadın oyuncu. Türkiye’de “Nur Yüzlü…

Yalnızsın artık

“Yalnızsın artık, kalabalıklara bir yabancı daha eklendi” dedi. ”Nasıl, kim terk etti beni? Kim karıştı kalabalıklar arasına…” dedim merakla. “Görmek istemeyen bakmazmış. Bakmadığın için görmüyorsun haliyle” dedi ve ruh penceremden çıkıp, beni dertlere düçar eyledi. Buradayım yine, odamda, yatağımda. Yitip giden her düşün ardından kendimle baş başa kaldığım tek yerde. Kalabalıklar yok burada. Yalnızım. Belki de o haklı. Ben kalabalıklara karışamıyorum. Hep uzağım onlardan, karıştığım…

Tesadüfen yalnızız…

Gölgelerimiz kardeşmiydi, yoksa siyah beyaz bir filmin 2 değişik versiyonunda aynı rolü mü oynamıştık.. Hem başroldeydik hem figüran.. Hayatımız parmaklarımızın arasından kayıp giderken empati kurabiliyormuyduk hayatla? Ulaşabiliyormuyduk büyük aşka?.. Arzularımız çıkarcı ve benmerkezci kişiliklere bürünüyor.. Tehlikeli ilişkiler yaşıyoruz.. Sahte ve plastik..