yolsuzluk

Han-ı Yağma

Han-ı Yağma

Bu sofracık, efendiler -ki iltikaama muntazır Huzurunuzda titriyor -bu milletin hayatıdır; Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır! Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır… Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Deniz Feneri noldu, Deniz Feneri?

Deniz Feneri noldu, Deniz Feneri?

Yaşlı Teyze: Deniz Feneri ne oldu, deniz feneri? Yediğiniz paralar ne oldu? Bakan Şahin: Deniz Feneri yargıda. Gereği yapılacak. Yaşlı Teyze: Yargıdaymış. Seçim bitince o da biter. Hadi gidin size rey-mey yok. (Ellerle “yürü git” hareketi) Bakan Şahin: Sizden oy istemiyoruz. İstediğiniz yere verebilirsiniz. (Bakan basar, gider) Yaşlı Teyze: Yol yapıyorlar, kim yol istiyor? Fabrika açsınlar çoluk çocuk çalışsın. Boşta geziyorlar…

Pes yahu…

Pes yahu…

Star Haber’de Melih Gökçek-Kemal Kılıçdaroğlu tartışmasını izliyorum. Çıldırmak üzereyim. Derdimi anlatacağım tek mecra burası. Melih Gökçek diyor ki, “Kılıçdaroğlu’nun söylediği rakam 1995 senesidir. İlk sayacı aldığımız fiyattır. O zaman teknoloji henüz çok gelişmediği için o fiyata alınmıştır. Zamanla teknoloji gelişmiş, bugün 18 euro’ya düşmüştür” diyor. Bugün 18’e alıyoruz diyor. Pek güzel diyor, ikna olduk. Ancak sonra diyor ki “Murat Karayalçın bu sayacı şu 50 euroya almıştır. Yolsuzluk yapan odur,…

Deniz Feneri ve Tayyip’in gemiciği

Deniz Feneri Derneği’ne ilişkin Almanya’da yürütülen bir soruşturma var, malumunuz. Malumunuz dedim ama gündemi Zaman, Sabah, Yeni Şafak, Vakit, Milli Gazete gibi gazetelerden takip ediyorsanız eğer haberiniz olmayabilir. Zira bu gazeteler soruşturma ile ilgili iç sayfalarında Zahit Akman’ın açıklamasına yer vermek dışında konuya eğilmedi. Gözden kaçtı belli ki. Diğer gazeteler, televizyon kanalları ve internet siteleri ise konuyla ilgili çok ciddi haberler taşımaktalar.