Fethullah Gülen vs Cumhuriyet
Geçtiğimiz günlerde Yargıtay Ceza Genel Kurulu laikliğin Türkiye’de vazgeçilmez, reddedilemez ve zayıflatılmaz temel bir kavram haline geldiğini belirterek, bu değeri korumak için herhangi bir cezai yaptırıma ihtiyaç olmadığına karar vermişti. Bu karar yazılı ve görsel medyada, ülkem kahvehanelerinde epeyce yer bulmuş, tartışılmıştı.. Sonra da her önemli haber gibi toplumumuzun genelinin hafızasından silinmiş, yerini gelincilere kaynanacılara, yani ortalama Türk vatandaşının kalbinin gerçek sahiplerine bırakmıştı..
O sıralarda ülkenin en çok satan (bir gazeteye en çok okunan demek varken satan demek ne acı.. neyse..), en güçlü iki gazetesi tarafından Fethullah Gülen yazı dizisi ve röportajı yayınlanmıştı. Her iki röportajında Fethullah Gülen’e yumuşak ve sıcak yaklaşımı, daha doğrusu Fethullah Gülen’in yumuşak ve sıcak yaklaşımını halka anlatma gayesi dikkatlerden kaçmadı..
Örneğin sabah gazetesinde Fethullah Gülen’in ne bilgili ve ileri görüşlü siyasetçi olduğu üstüne basa basa vurgulanabiliyor, Milliyet gazetesindeki röportajda eski cemaatçi yazar Fethullah Gülen’in cumhuriyet ve laiklik sevdasına tercüman oluyordu.
Aradan zaman geçti bir Fethullah Gülen yazı dizisi de Cumhuriyet gazetesinden geldi.. Hikmet Çetinkaya’nın Fethullah Gülen’in 40 yıllık arkadaşı Nurettin Veren’in açıklamalarına dayanarak kaleme aldığı bu yazı dizisinin ömrü çok uzun olmadı ne yazıkki..
Çünkü Fethullah Gülen’in avukatları Gülen’in kişisel haklarının ihlal edilidği gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. Yazı da yer alanlar tahmin edebileceğiniz gibi Sabah gazetesinde ve eski cemaatçinin kaleminden çıkanlar gibi soft-islam ezgiler taşımıyor, Fethullah Gülen’in siyasi emellerini irdeliyordu.
Mahkeme neticesinde yazı dizisi durduruldu. Bir başka deyişle Milli Gazetede “Çocuklarımızı Kurtaralım” yazısından dolayı yazının sahibi Selahattin Aydar’a laikliğin korunmaya ihtiyacı olmadığı gerekçesi ile bir yaptırım uygulamayan Türk yargısı, Fethullah Gülen’in anlatıldığı bir yazıya yaptırım uygulayarak Fethullah Gülen’in ve temsil etitği düşüncelerinin korunmaya ihtiyacı olduğunu düşünür olmuş. Ülkem basını için artık Fethullah Gülen’i övmek serbest, yermek ise suç..
Sol tarafta “Geçmiş Zaman” bölümünde gördüm bu yazıyı. 3 yıl önce tam da bu zamanlarda yazmışım. Şimdilerde Cumhuriyet’in Ergenekoncu olduğu, Fethullah’ın da Türkiye’ye döneceği konuşuluyor. Vay anasını…
Hikmet Çetinkaya “Fethullah Gülen in kırk yıllık serüveni” kitap olarakta yayınlandı zaten.
Bugün dinci medyanın ağzında varsa yoksa iki tane adam..Biri İlhan Selçuk diğeri Hikmet Çetinkaya.
İlhan Selçuk gözaltı sonrasında Hikmet Çetinkaya ya demiş ki
“Zaten başıma ne geliyorsa senin yüzünden geliyor:)”
Hikmet Çetinkaya bütün bu tarikatların ipliğini pazara çıkaran bir isim. Özellikle bugünkü yazısı mutlaka okunmalı ve değerlendirilmeli.
Fethullahçı gladyo ve Fehmi Koru.
Bugünkü yazı kadrolaşmanın ve ellerinin nerelere uzandığının kanıtı adeta.