Palavralar – 1
Hayat, fazla ciddiye alınacak bir şey değil.. Hayatı neye benzetirseniz benzetin neticede karşı tarafın tüm tezlerini allak bullak eden bir örnek bulabilirsiniz.. Hayatı ciddiye almamak lazım derken de, onu bazı kurallarla sınırlamaya çalışmanın yanlış olduğunu, bağımsız, kendiliğinden, sürprizlerle dolu olmasını anlatmaya çalışıyorum.
Hayatın kendisinden çok, ona bakışınız onu isimlendirir diye de düşünüyorum. Eksik doğmuşsanız bu sizin şanssızlığınız mıdır? Çoğunuz “evet” dersiniz ama bir çok eksik doğan onun çoğu zaman şansı olduğunu düşünebilir.. Çünkü yaşayabilmek için böyle bir düşünce sistemine ihtiyacı vardır. Yada “en şanssız benim” diye ortalarda pehlivan gibi dolanıp, her şeye hınç duyarken normal bir insanın kaldıramayacağı ağırlıkta, kendini yerden yere vuran yeni bir durum onu hayata bağlayabilir, hıncını sevgiye dönüştürebilir.. Bana göre hayat, bakışınıza göre şekillenir.
Bu kadar laf yazdım hayat için ama inanın bunlar bile palavra.. Ama bu anın palavrası değil başka bir anın.. Sürükleniyoruz iste. Yarın belki de bambaşka bir şey anlatacağım hayat hakkında. Çünkü yarın tüm düşüncelerimi değiştirecek gelişmelere gebe olabilir.. Her şey benim elimde değil. Her şeyi kendi elinde görenlere de gıpta ediyorum. Onların hayatlarının değil öyle düşünmelerini sağlayacak güçlerinin bir şans olduğuna inanıyorum..
Hayat şans değil, belki de hiç bir şey değil. Bekleme odası tadında. Bir kaç neşeli insan varsa vakti nasıl geçirdiğinizi anlamadığınız, yoksa sıkıntı içinde saatlerin asırlar gibi geldiği sıradan bir bekleme odası.
Bunu derken sevgiyi, güzelliği inkar ettiğim sanılmasın. Onlar da garnitürü. Hayatım aynı hayat, yani hep aynı ama ben bazen güzel bakıyorum nefis şeyler görüyorum, bazense bakamıyorum “bir an önce gitsem” diyorum. Oysa bir saat önce güzel gördüğüm hayatta hiç bir şey değişmedi bu sadece benim içimle, bakışımla ilgili. O zaman da kendime şöyle diyorum: Nasıl bakarsan onu görürsün. Şans gibi görmek istiyorsan şanstır, güzel görmek istiyorsan güzeldir, iğrenç görmek istiyorsan da iğrençlerin iğrencidir.
Hayat yaşayanına göre şekillenir..
Hayata anlam katan bizleriz.
Yada katamayan..