Rıdvan Dilmen
Muhabir: Sayın Dilmen, henüz 14-15 yaşlarındaki çocuklar iddaa oynuyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?
Rıdvan Dilmen: Almanya Ligi’nden uzak dursunlar. Çok sürpriz çıkıyo…
Hah işte tam bizim vizyonsuzluğumuzu gösteren bir durum bu şimdi. Vizyonsuzluk kelimesi tam oturmadı, çok ciks durdu. Artık mahalle arasındaki lahmacuncuların bile duvarında yazan “since 1976, vizyonumuz: lezzet durağı olmak, misyonumuz: kesenize ve midenize hitap etmek”. Kısmetsizliğimiz mi diyelim, üşengeçliğimiz mi diyelim, ileri görüşsüzlüğümüz mü, gece görüşsüzlüğümüz mümü, Tepecikli mi? Kuruçaylı mı? Kasımpaşalı mı? (Ulan o zamanlar Kasımpaşa maçlarına gitmek dilencilikti, şimdi politik bir tavır…
Fenerbahçe’den umduğunu bulamayan bünye, aradığı coşkuyu Güney Amerika sırtlarında, Arjantin dolaylarında arar. Napsın başka? Gerçi Boca da insan üzmesini iyi bilir. Burda insan üzme var. Boca Juniors: 1 River Plate: 1
Kabul edersiniz ya da etmezsiniz ama Fenerbahçe bu ülkenin en canlı, kanlı olgularından bir tanesi. Olgu diyorum çünkü Fenerbahçe asla sadece bir spor kulübü değil. Kimileri için bir hayat demekse ve bu kimileri hayatlarının en orta yerine koyuyorsa, kimileri için de nefret sebebi ve akıtılacak bir yığın irin..
Deivid de Souza hırs demektir, estetik demektir… Zeka demek, şut demek, gol demektir. Deivid de Souza ilk sezonunda ıslıklandığı kurtlar sofrası Fenerbahçe’de herkesin, öyle böyle değil, cümbür cemaat herkesin ayakta alkışladığı kişi olmak demektir. Muhteşem geçirdiği bir sezonun ardından, daha ilk idmanda ayağının kırılması, sakatlığın şokunu daha atlatamadan annesinin vefat etmesi, sağlık durumundan ötürü annesinin cenazesine gidememek, ama 5-6 ay denilen sakatlık sürecini deli gibi…
…damarda durmaz!
Küçücük çocukken başlar bu heves; tribüne girmek, sahada top koşturanları bir şekilde görebilmek. Tabi anneden, babadan alınan paralarla cüzi harçlıklarla bu iş olmuyordu o yüzden “Abi benide sok be içeri” cümlesi o günlerde ağzımızdan eksiltmediğimiz türden bir cümleydi. Geneldede içeri girerek sonuçlanırdı bu karşılıklı paslaşmalar. İşte küçekken başlar ve insanın içine işler bu ‘sinyal’ olayı. Bir kere tadını aldın mıydı artık vazgeçemezsin hep ‘sinyal’ girmeye…
Comments are closed.
Molotof Rıdvan için mi Dea?
Yok o manşet resmi de, Rıdvan fotosu ile altalta üstüste gelince kafa karıştırmış sanırım biraz… Kafa da kafaymış gerçi…
http://img166.imageshack.us/img166/206/n6670785632936333209lq7.jpg
08.02.2009’da, Belediye maçından sonra, Fenerbahçeli futbolcular için;
demiştir.