Rıdvan Dilmen
Muhabir: Sayın Dilmen, henüz 14-15 yaşlarındaki çocuklar iddaa oynuyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?
Rıdvan Dilmen: Almanya Ligi’nden uzak dursunlar. Çok sürpriz çıkıyo…
Çok sevdiğim bir dostum yakarıyordu; “Başsız kaldık ağabey…” derken gözünde alevlenen o hüzünle harmanlanmış isyan, bir yüce dağı delik deşik edebilecek kudrete haizdi. Fakat çaresizliği vücut diline yansıyor, elleri başının üzerinden yüz hatlarından bir çarşaf gibi kayarak parmak uçları çenesinin altında birleşiyordu. Üşüyordu. Soğuktan değil, yalnızlıktan üşüyordu.
Bogdan Tanjevic… Geçtiğimiz haftalarda bir gazetede çıkan sözleri ile gündeme oturmuş. Ne demişti Tanjevic? Özeti şu:“Milli Takım’daki diğer oyuncular hayvan mı ki parkede ciğerleri patlayana kadar mücadele edip, canla başla savaşıyorlar? Milli forma kutsaldır. Bize de milli forma için canını verecek, o formanın onuru için savaşacak oyuncular lazım”. Yine geldik “Vatan Millet Sakarya” edebiyatına… Ben de milli formayı giyen oyuncularımızın bu şekilde mücadele etmesinden yanayım…
FasulyedenKom‘dan dev hizmet anasını satayım. Madem 47 ayın sultanı Dünya Kupası başlamış; madem günde 3 defa ekran başına geçiyor; madem elimizden birayı, cipsi, çerezi eksik etmiyoruz; madem Vuvuzela beynimizi kemiresiye yiyor; alın ulan size Dünya Kupası takip başlığı. Becerebilirsem bir de tahmin yarışması koyucam. Alın da doyun eşşek sıpaları… Lakin, üzerimize amentü gibi çöken bu ölü toprağını bu da atmazsa, dünya sizsiniz, kupa da size…
90’da Hisar konserlerinin yapıldığı yerde ana kucağında İngiltere – Kamerun maçındaki Milla’nın dansını izlemeyle başladığım “dünya kupası” maceramın son ayağı çok da keyif vermedi açıkçası. 5 yaşında izlediğim kupadan bu yana 16 yıl yani 4 kupa geçti, en olgun çağımızdaki kupadan beklentilerimiz de fazlaydı doğal olarak. Yazının sonlarına kadar özel isimlerden bahsetmeyeceğim, ama yazının sonunu en özel isimle bitireceğim. Günümüz futbolunun stratejileriyle gol yememeyi şiar…
Hayat her geçen gün daha da kötü bir hal alırken, ülke gündemi ayrı boktan, spor gündemi ayrı boktan iken yapabileceğimiz en kötü şeyi yaptık; sustuk Fasulyeden olarak. Önce 3-5 gün sürecek sandık, değilmiş; “birkaç haftaya toparlarız herhalde” dedik, toparlayamadık; “1-2 ay kafa dinlemek lazım demek” ki derken, kafa mafa da toparlamadan buraya kadar geldik. Ağustos ve Eylül’deki bir iki zorlama hamleyi saymazsak, tam tamına 1…
Fenerbahçe Futbol Okulu öğrencilerinden Ali Duran Örnek antreman sırasında göğsüyle kontrol ettiği bir topun ardından yere yığıldı. Hastaneye yetiştirilmeye çalışılan minik kardeşimiz ne yazık ki kurtarılamadı ve bu küçük yaşında Fenerbahçe formasını kendisine kefen yaptı. Minik kardeşimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine de –her ne kadar yetersiz de olsa- başsağlığı dileriz. Bu büyük acının yanında lafı edilir mi bilmiyorum, ancak kulüp yönetiminin yaptığı açıklama da başka…
Comments are closed.
Molotof Rıdvan için mi Dea?
Yok o manşet resmi de, Rıdvan fotosu ile altalta üstüste gelince kafa karıştırmış sanırım biraz… Kafa da kafaymış gerçi…
http://img166.imageshack.us/img166/206/n6670785632936333209lq7.jpg
08.02.2009’da, Belediye maçından sonra, Fenerbahçeli futbolcular için;
demiştir.