Su Akar Yolunu Bulur
Diyecek bir şey bulamamıştı. Su akar yolunu bulur, diye fısıldayabildi sadece. Baktı önündeki resimlere. Tekrar tekrar baktı. Uzun uzun baktı. Mutlu olması lazımdı, öyle kandırmıştı şimdiye kadar kendisini. Onun mutluluğunu kendi mutluluğu olarak görmeliydi. Öyle görecekti, hep bunu düşünmüştü.
Ama şimdi içinden geçenler bambaşkaydı. Hiç düşündüğü gibi değildi. Zaten şimdiye kadar hayatında ne düşündüğü gibi olmuştu ki. Gene çuvallamıştı.
Su akar yolunu bulur…
Su akmıştı, ve yolunu bulmuştu.
Ve o yolda onun bir adımı bile olmamıştı şimdiye kadar.
Her şarkı gene onun için çalıyordu sanki. Ya da belki ilahi komedya gene oyun oynuyordu. Cem Karaca bu sefer biraz daha nâmeli mi söylüyordu şarkısını? İnadına mı bağırıyordu yoksa bak o zaman resmime diye.
Döndü bir daha baktı resimlere. Gözleri dolmamıştı belki eskisi gibi, belki de bu yüzden gözyaşlarına ağlayan yoktu.
Unutmak gibi bir kaygısı hiç olmamıştı şimdiye kadar, ama birden böyle karşısına çıkmasını da beklemiyordu.
Baktı resimlere.
Su akar yolunu bulur diye fısıldadı.
Su aktı…
Yolunu buldu…
Bırakıp gitti seni…