Similar Posts

4 Comments

  1. Birincisi bu deniz kenari, kiyisi, dag etegi konusu biraz gereksiz vurgulanmaya baslandi. Balik, fosfor muhabbetleri falan, cirkin geliyor bana. Zaten iyice kalin cizgilerle ayrilan politik gorusler dogmaya basladi, bu vurgular bu ayriliklari destekliyor. Siyasi, felsefik veya sosyolojik temelleri olsa neyse de sadece haritanin sekline bakip siyasi analiz yapilmasin, bunu yapmak isteyenler Hurriyet’e yazar olmak icin basvursun.

    Ikincisi bu otelin goruntusu igrenc, o sari cizgiler nedir oyle, o sag taraftan cikan sey cep telefonunu kabina koyup kemerinin kenarina takan baba goruntusu vermis otele. Cok cirkin…

  2. Birincisi, Konya’da deniz yok diye ne bu alınganlık, gerginlik?

    İkincisi, otelin görüntüsü aslında tam bir muhafazakar görgüsüzlüğü mimarisi örneği. Git Gaziosmanpaşa’ya, git Esenler’e bir milyon tane apartman var aynı çirkin görüntüye sahip.

  3. “Muhafazakarların yaptığı binaların mimarisi bile boktan olm” şeklindeki eleştriyi de gördü ya bu gözler daha ne olsun. Dea nın “muhalif olcam” “ota boka karşı olcam” görüşünü biliyorduk ama, an itibari ile nirvanaya ulaştığını söyleyebilirim. Dingük seni

  4. Muhafazakarların binaları bile kötü demedim, görgüsüz muhafazakarların yaptığı binalar kötü dedim. 🙂

Comments are closed.