Türbanlı İmamlara Evet!
Türban konusunda özgürlükçü ve insani olan tavrın, serbestlikten yana olması gerektiğini bildiğim -hem de çok iyi bildiğim- halde, türbanın varlık sebebinin insani ve özgürlükçü olmaması münasebetiyle çoğunun/çoğunuzun anti-demokratik ve hatta faşizan bulduğu cenahta yer aldığımı az çok bilirsiniz; bir kere daha not düşeyim. Yazdık bunları kitaplarımızda.
Faşizan mı? Evet. İnsani mi? Hayır. Toplumsal barışa katkısı olur mu bu tavrın? Kesinlikle olmaz. Kimse didaktik cümleler kurup da, telkinlerle özgürlük, demokratlık, bilmemnecilikten bahsetmesin. Zira dediğim gibi hissiyatımın, fikriyatımın ve bu konudaki -bireysel- ideolojimin ne olduğunu kimseden dinlemeye ihtiyacım yok.
Hatta türbana karşı olmamın elit olmamla, beyaz Türk olmamla da bir ilgisi yok. Yani şimdi, kendimi de “Hayır, ben elit değilim diye” anlatmayayım dilerseniz. Ve çıkıp “benim başörtüsü takan arkadaşım da var, benim pamuk babaannem de takardı” goygoyculuğundan uzakta bir yerde; annemin başörtüsü kullandığını, teyzemin türbanlı olduğunu, halamın değil de kızının türbanlı olduğunu da söyleyivereyim. Yalıda büyümedik beyzadem, işte bildiğin “Antalya’nın köylüsü”
Anti-türbancı yaklaşımın anti-insancıl olması filan umrumda değil diyorum ya, benim için daha da anti-insancıl olan türbanın kendisi çünkü. Budur çıkış noktam. Kendisine bir insan olarak başörtüsünü hak gören kadına, üniversiteyi hak olarak görmüyorum. Bakın yine çıkıp “ama inanç özgürlüğü… ama insan hakları…” diyecekmişsiniz gibi bakıyorsunuz; bakmayın, kalbinizi kırarım.
Layık görmüyorum derken, hemen düzelteyim; görmüyordum. Hissiyatım bu derken, hissiyatım buydu.
Evet, döndüm, değiştim, geliştim. Kafayı jöle kovasına daldırdım, Yiğit Bulut’tan hallice bir mutasyona uğradım. Artık türbana da, türbanın üniversiteye girmesine de karşı değilim.
Ve hatta, üniversite yetmez, türbanlı hakimin modern yasalara göre yargılamada bulunmasını, türbanlı biyologun evrim teorisi ile ilgili çalışmalar yapmasını, türbanlı ürologun erkek hastalarının sorunlarına deva olmasını istediğim gibi; türbanlı kızlarımızın lise, ortaokul, ilkokul ve hatta kreşlere girmesini arzu ediyorum.
Hatta şöyle olsun, doğum yapan bebekleri bir odaya koyuyorlar ya, kuvözlerin olduğu, hah, misal orada yeni doğmuş kızlarımız, erkeklere aynı odada çıplak bir şekilde yatıyor. Bunun önüne geçilmesini ve kızlarımızın diğer mahremleriyle beraber, saçlarının telinin de görünmemesi adına Sağlık Bakanlığı’nın gerekli düzenlemeleri yapmasını arzu ediyorum.
Ben artık, sizin itham ettiğiniz, benim de kabul ettiğim gibi statükocu, faşist, beyaz türk, elit köylü, yavşak kemalist değilim arkadaşlar. Ben artık bir türban aktivistiyim. Rabbim Uçan Spagetti Canavarı, insanlara kafasında makarna ile dolaşmayı emretseydi, ben de makarnayla dolaşma hakkı için mücadele edebilirdim aslında. İmreniyorum türbanlılara ve bu yüzden de hayatın her alanında türbanın serbest olmasını arzuluyorum. Kızları da alsınlar askere, onlara da serbest olsun türban. Hatta erkekler de türban takabilsinler. Kızımı ilkokula türbanla almayan müdürün de alnını karışlayacağım günü iple çekiyorum.
Türbanlı bir cumhurbaşkanı, türbanlı bir başbakan, türbanlı bir bakan istiyorum devletin zirvesinde. Türbanlı bir HSYK, türbanlı bir Yargıtay başsavcısı, türbanlı bir YÖK başkanı, türbanlı bir Genelkurmay Başkanı toplumsal barışa ne denli katkı sağlar, farkında değil misiniz?
Misal, bugün Türkiyemizde İmam Hatip Lisesi mezunu olduğu halde, imamlık yapabilmesi için hiçbir yasal engel bulunmadığı halde kızlarımız imamlık yapamıyorlar. Sokmuyorlar camilere. Gerçi, pardon, bi dakka şey oldu… O şey değildi, karıştı özür dilerim. O başka şeydendi… (Hahaha türbanlı hakim olsun, türbanlı doktor olsun diyen adamın türbanlı imam olsun deme ihtimalini sevdim anne!)
Fenerbahçe’den Aziz Yıldırım’ın defolup gideceği günü iple çekiyoruz ya, ee madem AKP’nin elinde siyasi oyuncak oldu Fenerim, bir sonraki başkanımız türbanlı olsun. Aha süper oldu bu. Bedava arazi kaparız devletten. Toki bize tesis yapsın. Mis.
Konumuz değil, çünkü konumuz olabilecek kadar önemli değil ama Amerikan 3M firmasının Türk Hükümet çalışanlarına rüşvet vererek haksız kamu ihaleleri aldığı ortaya çıktı. Türk denetim mekanizmaları, savcılar, maliye filan değil tabii; ABD denetimlerinde ortaya çıktı rüşvet hadisesi. Maliye çalışanları türban takabiliyor muydu? O konuda da düzenleme şart bana kalırsa… Konuya da bağlamış olayım, eksik kalmasın…
Ya arkadaşım, yukarıda yazdıklarım hep faso fiso; ipe sapa gelmez cümleler işte, biliyorum, yorum kısmında illa bundan bahsetmene gerek yok. Türban serbest olsun zaten şu saatten sonra. Gram umrumda değil. Asıl derdim; HSYK seçimleri, Füze Kalkanı sorunu, Hanefi Avcı, Devrimci Karargah, KCK filan… Noldu lan iki günde Türkiye’nin gündemi?! Nasıl tek kalemde, tüm cenahlarıyla, tekmili birden değiştiriverdik gündemi? Ee çok derdinizse madem, hadi şimdi siktirin gidin, eşşeğin şeyine türban kaçırdınız ya, oraya da türbanla girin, keyfini çıkarın.
hani olur ya filmlerde uzaylılar ,insan kılığına girer de aldatmacayı oynayıp,günü geldiğinde kendi sıfatlarına dönüp, insanoğlunu ısırıverirler .heh işte bu adamlar da nedense bana türbana bürünmüş uzaylılar gibi geliyo .günü geldiğinde görücez gerçek sıfatlarını.e artık erbakan hocamızın deyişiyle kanlı mı olur kansız mı
bu ısırık onu bilemiycem.
hayır tutturulmuş bi inancı yaşamaktır gidiyo .valla da yalan billada yalan.ya kardeşim bu kuranı kerim dersin ki bir tek örtünme üzerine yazılmış. türbanı taktın mı yırttın.haram, kul hakkı,yetim hakkı, hırsızlık bunlar hiç yok. ne oldu keriz feneri türban takınca karın, kızın, kendin yetti mi müslümanlığına inancını yaşamana peehhh!! ya mümin din kardeşlerine peşkeş çekilen ihalelerde niye kimsenin gıkı çıkmıyo örnekler çok da sayfa az bu kadarı da yeter zaten .
gel de şimdi beni inandır inançlarından dolayı türbana bu kadar asıldıklarına …
dinin temelinde yasaklamak, nefsi terbiye etmek yatar. 3 buyuk tek tanrili dinden bir tanesini bile gosteremezsiniz ki serbestci bir yaklasim bir izlesin inananlarina, hele islam gibi renosans’ini yasamamis dinlerde bunu aramak abesle istigal olur. bundan yola cikarak yasakci bir anlayis tarzi ile ozgurluk konseptini ayni kefeye koymak gulunc olur, insanimiz da bunu anlayabilse keske
Sen yetkili bi abiye benziyorsun; benim sorum şu “800-1100 yılları” arasındaki İslam kentleri hakkında ne düşünüyorsun, nasıl yasaklamalar vardı mesela bi aydınlatırsan bizi memnun olurum.
sen de cok afacan ve cakal bir arkadasa benziyorsun, 1,000 sene onceki islam kentlerine bakarak mi kendini tatmin edeceksin? sen de su andaki islam kentleri hakkinda bir yorum yap da gunumuze donelim 1,000 sene oncesinden ziyade. yoksa “bir zamanlar kraldik” kafasiyla takiliriz, seni mi kiracaz
olm sizi sayıyla mı veriyorlar lan başımıza?