Welcome to Turkey Mr. President
Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni başkanı Barack Obama sonunda Türkiye’de. Tüm ulusumuza hayırlı olsun. Bu gelişle ilgili olarak en sonda söylemeyi düşündüğüm şeyi, bir çırpıda ifade edeyim: Sakın, ama sakın Obama’nın şehrinizde olduğu saatlerde trafiğe çıkmayın. Heder olur gidersiniz asfalt üzerinde yeminlen… Bu çok önemli uyarının ardından bu ziyaret münasebetiyle çok çok sayın, çok çok değerli Başkan Obama’ya iki kelam etmek niyetindeyim. Edeyim o halde.
Sayın Başkan ve değerli CIA ajanları, bilmeniz gerekir ki, biz Türkler Amerikan Başkanlarının ziyaretlerine pek bir meraklıyızdır. Çokça, ilkokul çocuklarını başkanın geçeceği güzergaha dizip, ellerine Amerikan bayrakları tutuşturup “Welcome, welcome” diye bağırtmışlığımız vardır. Bu ülkenin birisi başkent olmak üzere, en büyük iki şehrinde John F. Kennedy Caddesi vardır. Hatta eğer şahsınız için E-5’i trafiğe kapatmayacaklarsa, büyük ihtimalle bu sahil yolundan geçerek gideceksiniz otelinize.
Gerçi İstanbul Büyükşehir Belediyemizin E-5 üzerindeki üst geçitlere astığı “Welcome to İstanbul” yazılı ucube pankartlara bakılırsa, en az sizin kadar saygıdeğer Kennedy Bey’in adının verildiği caddeden geçemeyeceksiniz. Endişe etmeyin, E-5 kapatılacağı için şehrin trafiği ile yüzyüze kalmayacaksınız. Hem, kimbilir, belki sizden sonraki ABD başkanı Barack Obama Bulvarı‘ndan gider oteline. Bundan daha güzel bir hediye olabilir mi?
Sayın Başkan, değerli Vice-President ve siz değerli White House teknokratları, biliniz ki siz geleceksiniz diye Başbakanlık binasını baştan aşağı temizlediler.Yani görüp de, “Woooww, what a clean office maaann” tepkisi verirken, bunun koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin koskoca başbakanı için oluşturulan bir temizlik, güzellik olduğunu düşünmeyiniz. Bu tamamen siz değerli Başkanımız, ve beraberindeki çok değerli heyet için yapılmış bir uygulamadır. Hijyen kaygınız olmasın.
Sayın Başkan, bu ülkede kışlalar sadece üst rütbeli bir komutan geleceği zaman, okullar da sadece müfettiş yada milli eğitim müdürü geleceği zaman temizlenir. Bu ülkede temizlik, hep başkaları için yapılmıştır sayın Başkan, sizin için yapılmış çok mu?
Sayın Başkan ve beraberindeki Washington Post muhabirleri, biliniz ki siz bu topraklara gelmeden önce, bu ülkenin Başbakanı “Ortadoğu’daki görev alanımız belli olacak” açıklaması yaptı. Yani biliniz ki, sizden görev bekleyen bir başbakanı var bu ülkenin. Sakın, ama sakın başbakanımız üzmeyiniz, ona layıkıyla yerine getirebileceği bir görev veriniz. Siz değerli başkomutana da bu yakışmaz mı zaten?
Biz ülke olarak görevlendirilmeye, koyun gibi güdülmeye pek bir alışkanızdır Sayın Başkan. Eğer karşınızdaki ayak diretiyorsa, bilin ki hibe ya da kredi talebi olacaktır. Sakın ama sakın “Neden bu kadar niyetsiz bu herif ya” diye üzülmeyiniz, kesenin ağzını açmanız yeterli olacaktır. Unutmayın sayın Başkan, Türkiye siyasetinde onurlu dış politika diye birşey söz konusu bile değildir –ki öleli nerden baksanız 60 yıl kadar oluyor- O yüzden siz ve çok değerli bürokratlarınız hiç mi hiç endişe duymayınız. Ne istediyseniz alacaksınız.
Sayın Başkan ve değerli Sam Amca’nın torunları, biliniz ki siz, birisi başkent, en büyük iki şehrimizi ziyaret ediyorsunuz diye, bu iki şehirde yaşayanlara zülum reva görülecek. Siz havaalanından inip, rahatlıkla otelinize gidebilin diye saatlerce trafikte mahsur kalacak bu ülkenin insanları. Siz Sultanahmet filan gezerken, oryantalist etkiye maruz bırakılırken, misal “kardeşim ayıp değil mi bu kadar insana bu muamele” diye bağıran bir çocuk babası, polis tarafından dövülecek. Siz “Very nice, ohh fantastic” gibi sahte tepkiler verirken, bu şehirde “Vurmayın, nolur vurmayın” diye bağıran insanlar olacak.
Sayın Başkan, Türkiye garip bir ülkedir, bunu zaten biliyor olmalısınız. Yapacağınız bu ziyaretlerle de bu izlenimiz perçinlenecek, bunu da biz biliyoruz. Ama siz seyahatinizin tadını çıkarın, boğaz filan harika yerlerdir. Bilmiyorum diplomatik programınıza ne kadar uyar ama, punduna getirebilirseniz, rakı-balık yapın… Martılara simit atın, birbirinden güzel lalelerimizin önünde fotoğraf filan çektirin. Sonra da bir zahmet, şöyle demli bir çay koyup, ülkenize dönüverin…
Tekrar gelirseniz, Başbakanlık binamız yine pırıl pırıl olacak, yine şehrin ana arterleri sizin için trafiğe kapatılacak, yine ve yeniden her istediğinizi almış vaziyette ülkenize döneceksiniz. Söz veriyoruz, sakın endişe etmeyin.
Lakin sizden bir tek ricamız olacak. Bunu da çok görmeyeceğinizi tahmin ediyorum. Nolur, ama nolur ülkenize resmi ziyaret yapan Başbakanımıza, Cumhurbaşkanımıza filan, burada size gösterilen ilginin onda birini gösteriniz. Trafiği kesmeyin gerçi ama Beyaz Saray’ınızı bir temizleyin, bir boya-badana yaptırın, ne bileyim, 3-5 çocuğu yola dizip Türk Bayrağı sallatın. Çocuklar kendilerine ezberletilen “Irmağının akışına ölürüm Türkiyem” şarkısı söylesinler. Washington’un bir caddesine –ki en sikik caddesi bile olabilir, razıyız- Recep Tayyip Erdoğan Caddesi ismini verin. Bizi bu eziklikten kurtarmak adına biraz çaba gösterin. Yalvarıyoruz size sayın Başkan…
Saygı ve sevgilerimle,
Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı.
E a.k oldu olacak tatil ilan edin bir gunluk, kimse evinden cikmasin. Ya da biraz daha kastirin, sokaga cikma yasagi ilan edin gotunuz yiyorsa…
Hukuk danışmanımızın olması ne kadar güzel 🙂
Yazıdaki bazı ibareler Türk adalet sistemi ile sorun yaşamamak adına düzeltildi 🙂
tam da obama’nın geliş saatlerinde karaköy’den tepebaşı’na doğru gitmeye çalışacağım. Bakalım muvaffak olabilecek miyiz…
Obama says:
-Fasulyeden.com’un sıkı bir takipçisiyim.
-Ben de müslümanım.
-Türkler yangına körükle gider.
-Bir türk dünyaya bedeldir.
-Abdülmecid>Abdülhamid
-Biz nükleere töbeliyiz İran’da töbe etsin.
-Pkk ibnedir,El Kaide şerefsizdir.
-Amerikanın geçmişinde kan vardır.
-İmam Hatip Okulu açacağınıza Ruhban Okulu açın.
-Hidayet ile Mehmet Okur’u seveim ama Solomon Fener’e dönmeli.
Ve son olarak RTE Kasımpaşalı ise ben de Kasımpaşalıyım…
Bence 301’den yargilayalim hazir Turkiye’deyken. Hem cumle aleme dis politikamizin ne kadar onurlu oldugunu gosteririz hem de Isvicrelilerden Dogu Perincek’in ocunu aliriz. Sirf sunlari soylemek icin kac bin kilometre gelmis adam, profesyonel provokator.
Eskiden de 141, 142 ve 163’ü çok duyardık.
Acil Demokrasi var bir de…
“Afganistan için daha fazla asker lazım, hadi canlarım bir zahmet” demek için gelen bir ABD başkanı’na halkın duyduğu sempatiyi anlamakta güçlük çekiyorum. Tamam sevimli adam, gülüyor filan ama asker istiyor, işgal için istiyor, öldürmek için istiyor. Biz hala Obama rüzgarından çıkamıyoruz. Anlamak güç.
Bunu desin canimi istesin Aga. Mesele Isvicre’nin, Amerika’nin meselesi olmasin. Acilar ustunden kimse politika yapmasin, acilarimiz bize kalsin…
Tosun bu ilk cumleyi bir Turk milletvekilinin ettigini dusun millet meclisinde. Bir dusun bakalim o adam linc edilir mi edilmez mi? Ne gundemi lan, ne olayi lan demezler mi adama? Ona yapilacak linc Obama’ya yapilsin bakalim.
Ayrica ben bu baska ulkeler karismasin meselesini de anlamiyorum. Ermeniler surulmus, gitmisler, savastan kacmislar ne olmussa olmus ama bircogu o siralarda yurttan ayrilmis Dunya’nin dort bir yanina yayilmis. Amerika’da, Fransa’da toplanmislar. Artik onlarin memleketi Amerika, Fransa olmus, bu ulkelerin vatandasi bunlar. Tabii ki kendi meselesini ulke politikasina sokacak. Yahu biz katletmedik, surduk, kabul ediyoruz, siz de surulunce gidip baska memleketi memleket bellemissiniz, ama artik Ermeni de sayilmazsiniz, bulasmayin bu islere mi diyelim simdi bu adamlara? 1.5 milyon Ermeni var Amerika’da, onlarin politikayi sekillendiriyor olmasi, her baskanlik seciminde bu meselenin dilleniyor olmasi paranormal guclerin isi mi? Bu 1.5 milyon adam orada tesadufen yasamaya baslamadigina gore bu acilar onlardan cok benim acim desem kim inanir buna?
Cigerim benim demek istedigim, illallah geldi artik bu konudan, elin Isvicrelisi, Amerikan’i konusacagina bu konuyu, otursun bir zahmet Turkiye ve Ermenistan konussun bu konulari, ama artik oturup konussunlar. Iki devlet arasinda halletsin. Ben sanmiyorum ki Ermenistan ciksin “Ya kusura bakmayin ben kendimi 1915 olaylarini yasayan Ermenilerin temsilcisi olarak gormuyorum, aha noter tasdikli vekaletname bundan sonra Fransa olacak mudahil avukat.” desin.
Yahu zaten benim de dikkat cekmek istedigim nokta “biz”den birisi bu konuyu tartisirken alacagi tepkiler, hatta surundurulecegi mahkemelerdi. Bu konu meselenin nesnesi. Bizde Demokles’in kilici gibi basimizda sallanan yasalar var, eger Dunya’da ses getirmis bir yazar degilsen fikrini dile getirip mahkum edilmen var. Ama gelip tam da meclisin gobeginde Amerikan baskani ayni laflari edince sus pus dinliyorsun.
Bir Amerika Başkanı ancak bu kadar özenli, nağmeli ve güzel konuşabilirdi Türk halkına karşı. Danışmanları süper bence herifin. Şu danışmanını Recep Tayyip istesin bence. Ne güneydoğu sorunu kalır ne laik-islamcı ayrımı.
Oboma hazır atasözümüzü kullanmışken biz de ziyarete dair söylemimizi atasözümüzle sonlandıralım.
“Karıncaya fiili livatada bulunup belini incitmemek”
O cümleyi Türkiye’de biri kursa dedi ağa, Hrant Dink hayatı boyunca bu cümleyi kurdu aslında tek direttiği şey buydu ama sonuç ortada. Sanırım bazı şeyleri aşmamız çok ama çok zor. Ama Obama’nın gelip bunları söyliyebilmesi ve bizim bundan mutlu olabilmemiz ise fazlasıyla manidar.
Konu dışı olacak ama, “Müya da çalışamam ben ya, çok halk işi” diye bir demecin oldu mu sert?
Ha ATBS yalan soyluyor yani?
Yok ben sert’in savunmasını merak etmekteyim. Konuya ordan giriş yapayım istedim.
En nihayetinde ATBS bu ülkenin TSK’dan sonra en güvenilir kurumudur.
Oldu ancak elbette ATBS’nin beni hiç sevmemesinden kaynaklanan konuyu farklı yerden ele alıp kafama kafama vurma durumu vardır ki bu senin de başına geliyor dea severek takip ediyorum:) , en kısa zamanda gerekli açıklamayı yapmak ve konuyu tartırşmak isterim.
Kaldı ki bu konuya burdan nasıl geldin ve Hrant’la nasıl bir ilişki kurdun merak içindeyim 🙂
Yok sen halkların kardeşliği inancında, ezilen sömürülen insanların yegane kurtarıcısı olduğun için, “yok” dedim, “dememiştir öyle” 🙂
Evet yeganeyim ben tek başıma devrimi yapıcam az kaldı her şey kontrol altında ama işte bi tek ATBS kişisine takılıyorum ne yapsam geçemiyorum kendisini biraz destek çıksa yarın devrim yaparım o derece 🙂
Kafana mafana vurduğum yok. Bana boşuna bok atma. Neticede senin sertleşmemiş bıngıldağın yargıya aksetmiş durumda. Dahil etme beni durdurk yere. Ama sen biraz daha dinlemek ve de adam olmak yerine sürtersen dışarılarda yakında bana denk gelicen zaten.
Naptım yaptım yine tepki çektim ya bi şey demiyorum artık. Ayrıca gezip tozmama izin çıktı dr. tarafından artık özgürüm.