Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Monthly Archives: Ağustos 2007

Canoğlan’ın ardından: Şimdi onlar düşünsün

Sonunda hepimizin iple çektiği o büyük gün geldi ve Ulvi kişisi ülkeyi terk edip erasmusla Frankfurt'a gitti. Bundan sonrasını artık Avrupa düşünsün diyerek gelelim hulkicanın Avrupa macerası sırasında ve sonrasında gerçekleşebilecek olası senaryolara... (İlk günler...) •Almanya'nın yüksek triajlı gazetelerinden Bild bu gelişmeyi ana sayfadan manşete taşıdığı bi uyarıyla duyurdu : "Tehlikenin farkında mısınız?" •Frankfurt yerel gazeteleri vatandaşlara Ulviden korunma yollarını anlatan ücretsiz kitapçıklar dağıttı. Kitapçıkta, sokakta ‘kanka naabuyon?' sorusu soran biriyle karşılaşınca acilen uzaklaşılması, sigara içenlerin mümkün olduğunca paketlerini dışarıdan belli olmayacak bir şekilde taşımaları gerektiği ve bira tüketirken bardaklarına sahip çıkmalarının maddi manevi sağlıkları açısından son derece yararlı olacağı gibi maddeler yer alıyor. •Almanya'da en çok izlenen youtube vidyosu Ulvinin o korkunç gülüşünün görüntülerini içeriyor.

FasulyedenKom Şehir günlüğü – 2 (Çizgi karakteriz hepimiz)

Çizgi film tadında bir ülkede, şehirde, mahallede yaşıyoruz ailecek. Misal şu cumhuriyetin 84 yıllık başkenti bir haftadır susuzluktan kırılıyor, hastenelerde ameliyat yapılamıyor ama daha bir kişi bile istifa etmedi. Aksine "Rabbim yağmur yağdırırsa sorun çözülecek" diyor yetkili ama etkisiz kimseler. Sanki Rabbim Arap çöllerine peynir ekmek gibi yağmur yağdırıyor, adamların suyu gürül gürül, bizimkisi "tısss".

Fan-ila zine sokaklara iniyor.

Mail kutumuza düşen bir habere göre sokak edebiyatı yeni bir piç doğurmuş. Fan-ila Zin #1 sayısı ile karşımıza çıkmış vaziyette. İçeriği de kabaca şu şekilde: "amerika zin raporu, yerli punk…

ATBS şimdi asker

Sivas'ın bağrından, yani çorak topraklardan, yani güzel yurdun cayır cayır delikanlı yetiştirdiği coğrafyalardan Altar, "her Türk asker doğacaksa, benim yerim de en kallavisinden olsun" düsturundan çıkarak yola, varlığını TSK varlığına…

Sokak ve Müzik

Yıllardır farklı din, dil ve ırktan milyonlarca insanın geçip giderken bıraktığı izleri taşıdığından mıdır nedir, İstanbul'un hep bir gizemi, çekiciliği vardır ya hani... Bu gizemi yaratan; senin benim gibi normallerle zengini, fakiri, genci, yaşlısını; travestisi, ibnesi, türbanlısını; ayyaşı ve tinercisini; hırlısı, hırsızı ve kapıp kaçanını kaldırım taşlarının üstünde birleştiren bir ruh var bu sokaklarda.

Memleket çilesi

- Memleket neresi ? - Bayburt... Allah bu durumdaki insanlara güç versin, sabır ihsan eylesin. Hayır, tamam en nihayetinde vilayetimizdir, kanla kazanılmıştır. Oha ajitasyona bak. Fakatamalakin "Nerelisin?" sorusunu soran insan memlekete önem veren insandır, gelecek her türlü cevaba karşı bir refleks geliştirmiştir yıllar boyu.