Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Author page: bravo

Sidikli

Artık her an sidikli lakabını alabilirim: Evime gitmeden önce uygun olduğum yerde tuvalete gidiyorum çünkü kapıda altıma yapabilirim. Kapımın açılması fasılasız 5.5 dakika sürüyor. Deli gibi gürültülü. Otomatik süresi yetmiyor. Evime ikinci hırsız girdi ve ben normal kapıdan bağımsız yeni 1 kapı ve 2 anahtar daha edindim. (Deniz Akkaya Haklılığı: Evime gitmek istiyorum, çişimi yapmak istiyorum.) Toplam 5 anahtarla evime girilebiliyor. 6.cısını da almaya üşendim. Asma kilit yapacakmışım. Polisler öyle dedi de. Ama ya tuvalete gitmeyi unutursam?

Bakkallarım

Köyde Yılmaz Ağbi vardı. Kendime dair sadece sakız var ondan hatırladığım. Annemin verdiği para başka şey almaya mı yetmiyordu yoksa Yılmaz Ağbi pazarlama gurusu olmadığı için çikolataları görünecek yerlere mi koymuyordu bilmiyorum. Ama aldığım iki şey vardı. Ekmek ve sakız. Tipitip. Çiğniyordunuz şekeri bitince atıyordunuz. Bir de şekersiz sakızlar vardı. Onlar güzel şişiyordu. Ama çok serttiler, kıvama getirene kadar çene kemikleriniz bir hayli yıpranıyordu. Bunları bir kâğıdın üzerine tekrar çiğnemek üzere bırakıyordunuz. İdareli kullanıyorduk yani.

Bir kupa insanın kalbini kaça bölebilir ki?

Kupa başlamadan birkaç gün önce ofise "buraya televizyon alalım" dedim. Şiddetle karşı çıkıldı. Niye anlamadım. Maçları yarım yamalak seyredebildim. O yüzden maçların hepsini izlememişin, ne favoriler vardı daha demeyin. Benim adım Hıdır, elimden gelen budur. (FIFA ev kirasını ödesin) Kupadan önce gruplara bakarken ben kendi ölüm grubumu belirledim. Angola'nın olduğu gruptu. Dünya kupasının geleneği mazlumun yanında olmaktı. Angolayı favorim yaptım. Gruptan ikinci çıkarsa adak adadım horoz keseceğim diye. Angola çıkamazsa gruptan çıkanları tutacaktım. Bu da ahde vefa ilkesi gereğiydi.