Anarşik bi çıkış yapmak değil amacım sadece hepimizi az yada çok bir şekilde etkileyen toplumsal alışkanlıklar tersine çevrilebilse, altı üstte olsa hayatın neler olur diye fantaziler kuruyorum : )
Mesela ortak iletişim ve kolaylık için zaman akışını bölüp isimler vermişiz. Hafta diyerek zamanı 7 birimlik günlere, günleri de 24 birimlik saatlere ayırmışız. Referans noktamız son derece somut bir geçek olan güneşin doğuşu, batışı ve bir sonraki doğuşuyla geçen süre, yani bir gün. Gerisi soyut ve değiştirilebilir kavramlar.
Gün ağarırken kaç sefer, kaç sefer gelir içime
oy bilekler kan içinde, gözlerim dalıyor
yaralarım tuz içinde, basmışım acıyor
dahası var desem ne çıkar? yüreğim yanıyor
gidem toz duman içinde, vuram kahpeler devire
söz vermişim bir kere ölmeye,
sen sarıl gün ağarmaz deme...
giden gitmiyor boş yere,
söz vermişiz bir kere söz...