Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Tag: mecmuanın sokak çocukları

6. yıl: Hepi börtdey Fasulyeden!

27 Temmuz 2004′te, 56K modem ve dial-up bağlantı ile ıssız bir yayla evinden başlayan bir maceradır FasulyedenKom. (“Bugün ise dev plazalar ve binlerce kişilik istihdamı ile sektörün öncü…” diye devam edeceğim sandınız di mi?) Hayat bugün Fasulyeden! Daha fazla ses, daha fazla gürültü, daha fazla kelam ve daha fazla ahkam ile hayat yarın daha da Fasulyeden! Kutlu olsun! …demiştim geçen sene bugün. Aradan geçen 365 gün 6 saat daha yaşanılabilir kılmadı hayatlarımızı. Eee öyleyse, bu mücadeleye devam etmekten başka şansımız var mı sandıydınız?

23 Nisan Editörü: Batucan Yüreksiz

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın alamet-i farikası anlı şanlı makamlara ilkokuldan bir afacan getirip, bir günlüğüne o makamı teslim etmektir. Bir günlüğüne dediğime bakmayın, lafın gelişi elbette. En fazla 15-20, bilemedin 30 dakika. Basın mensupları gelir, 2-3 kare poz alır, yalancıktan "Evet, Ahmet bugün Başbakan sensin, ilk icraatın ne olacak?" diye sorarlar, yavrucak da sınıf öğretmeninin, okul müdürünün, ilçe ve il milli eğitim müdürünün onayından geçmiş, başbakanlık görevlerinin de olurunu aldığı "Dünyada savaşı bitireceğim, çocuklar ölmesin" filan gibi kendi içinde gayet sevimli demecini verir. Gülüşülür, oynaşılır sonra çocuk evine postalanır. Belki de o günkü gazete haberlerini filan torunlarına göstermek amaçlı saklar, bilemeyiz.

Mecmuanın Sokak Çocukları

Pazarlama çağındayız diyerekten her bir zıkkıma bir slogan, bir vecize, bir motto yakıştırması yapmak lazım. Bu işin amentüsü bu. Sacece “tü kaka kapital düzen” diyerek de dalmayacağım konuya. Elbette bu akımın büyük oyuncusu milyon liralık reklam stratejileri ile kapitalist ajanslar birliğidir. Ama araba markası için, çikolota için üretilen sloganlarla da darlandırmamak lazım hadiseyi. Çünkü daha geniş bir açıdan bakıldığında en bir alt kültür ürünlerinin bile hayatlarını bir motto ve bir imaj ile sürdürdüğünü, ya da en azından bu şekilde güçlendiklerini kabul etmek gerekiyor. Haliyle reklam kötüdür, motto kötüdür, imaj kötüdür demek ortaokullu ergen söylemi olabilir ancak.

5. yılımıza girdik!

"Mecmuanın sokak çocukları" mottosu ile giriştiğimiz bu site elbette kimsenin hayatının merkezine oturacak, oturtulacak kadar mühim değildir. Olmasın da zaten. Bu en başta hayatımıza, hayatlarınıza haksızlık olur ki, bu sitenin temel amaçlarından birisi hayata saygı göstermektir. Hayatla mücadelenin de temelinde bu saygı vardır. Ya da yoktur bilmiyorum, şu an uzun cümleler kuran bir cümle mühendisi olmak da istemiyorum. Tek başına mecmua ya da tek başına sokak çocuğu olmak da mühim değil o kadar. Ki zaten şu cenderenin içinde ne tam bir mecmua olabildik, ne de içimizdeki çocuğu olması gerektiğinden fazla muhafaza edebildik. Uzun ve yorgun lafın kısası; biz, mecmuanın sokak çocukları, ellerimizle büyüttüğümüz, gözlerimizle eskittiğimiz, dilimizle keskinleştirdiğimiz çocuğumuz FasulyedenKom'un bugün 4 yılı geride bırakmasının ve yepyeni bir 5. yıla ayak basmasının heyecanı ile yanıp tutuşuyoruz. Odun ateşinde, cayır cayır hem de...

Bir yaşımıza daha girdik

FasulyedenKom serüveni (haha ne serüveni yahu, bildiğin geyik) 2. yılını da doldurdu bugün. Olayı dramatize etmek, "aman da aman kocaman olmuş" demek gibi bir gayem yoktu aslında. Bugün fasulyeden.com domain hesabının süresi doluyordu ve onu uzatmam gerekiyordu. Bir hafta önceden aklımın bir kenarına not ettiğim bu kritik günü son birkaç gündür unutunca bugün öğle saatlerinde "Lan, lan.. Bugün son gün" diye oturduğum yerden bir fırlayışım vardı ki, olayı dramatize etme hakkı bulmama vesile olmuştur.

FasulyedenKom’un ateşle imtihanı

Tüm acımasız yanlarıyla saldırırken hayat, içimizde hep varolan bir istek, bir arzu yığını gibi duruyordu bir fanzin olarak "dile gelme" sevdamız. Gündelik sarsıntılar arasında her ne kadar varlığını unuttursa da…