2010
“2010’a giriyoruz, helelöle” çoşkusundan alabildiğine uzağım. Neden? Çünkü gerçekçi; ve gerçekçi olduğum kadar karamsar bir insanım. 2009’a da benzer çoşkuyla giren tam 56 denek üzerinde yaptığım incelemede içinde bulundukları yılın rakamsal değerinin hayatlarına olumlu ya da olumsuz bir etkisi olmadığını gözlemledim. Aynı 56 denek şimdi de geldi diye göbek attıkları 2009’un bitmesi için nasıl bir heyecan içindeler, tasvir edemem. Boş konuşmuyoruz, sosyolojik gözlem yapıyoruz burda.
Sen bir bok beceremedin diye yılın ne günahı var da kuyruğuna teneke bağlayıp kovalıyorsun? Ya da hayatın normal akışı seni iyi bir yere getirecekse, yıl nedir, ay nedir bebişim? 2010’muş. Pehh… Al işte akaryakıt, sigara ve alkol zammıyla giriyorsun! Hayrını gör!
2009’a Ankara’da doğalgaz zehirlenmesinden ölen öğrencileri konuşarak girmiştik. AKP bürokratlarının ne denli çirkinleşebileceğini bir kez daha hatırlatmıştı bu hadise. 7 üniversiteli genç yeni yıl eğlencesinden cansız çıkmış, doğalgaz bilmem nesi bürokrat da, ölenler çıplaktı açıklaması yapmıştı.
Bu olayla başlayan 2009 boyunca kimbilir, belki binlerce insanımız bir hiç uğruna öldüler. 2010 için tek temennim insan hayatının bu kadar ucuz olmadığı bir yıl olması yönünde.
Onun dışında zaten boktan bir yıl olacağı çok belli. İşte akaryakıta litre başına 20 kuruş zam geldi. Artık her depo 10 lira pahalıya dolacak. Yıl içerisinde en çok alkol tüketimine bu gece tanık olacağız ve çoğu alkol bardağının yanına bir de sigara iliştirilecek ya; aha size alkol zammı, ahan da sigara zammı… (Artık zamlarında bile bir şiirsellik var adamların. Öyle odun sokar gibi değil, bir incelik, bir derinlik var. Tabii anlayana…)
Neler olacak? Konuşulanlara göre ekonomik kriz W yapacak (W ne a.k.?), reel sektör bu yeni kırılımdan oldukça fazla etkilenecek. Ergenekon zaten sarpa sardı, devletin kurumları arasında müthiş bir savaş var. Kürt açılımı da elimizi yüzümüze bulaştı, kimbilir daha nelere gebe… Domuz giribi devam ediyor, o bitse de sırada başka gripler de vardır muhakkak. Eşek, zürafa, koala… Allah ne verdiyse… Elektrik, doğalgaza zam. Yetmedi, metrobüse zam, akbile zam… Ev kirasına zam, ona zam, buna zam da maaşa zam? Yok sana zam!
Değinmezsem içimde kalır, Ulaştırma Bakanı sanki “hızlandırılmış gibi yapılmış trenler” yüzünden yüzlerce insanı öldürmemiş gibi “2010’da uçak yapalım” dedi. Oyuncağını yapsaydık keşke önce. Belki daha az insanı öldürürdük…
Neyse; dilediğince kutla 2009 bitti diye, 2010’nun da hayrını gör…
Beyaz Fanila’da FRK muazzam noktalamış yazısını; aynen kopyalayalım:
Ey benimle bunca çetin işler görmüş yiğitler,
Bugün dertlerinizi şarapla giderin
Yarın engin denizlere açılacağız…
Tevekkeli içimden garip bir ses al demiri git diyor!
öyle deme ya dea biraz da güzellik, dostluk, kardeşlik, barış, huzur dan bahsedelim 🙂
herkesin gönlünce olsun yeni yıl, bu dünya hepimize yeter barışla, huzurla.. 🙂
yılbaşı büyük icat; insanların çaresizliklerinin ne denli büyük olduğunu bir günlüğüne unutturuyorsunuz. bu paha biçilemez bir toplumsal manüpülasyon aracı… sanal bir resetleme, gerçek olmayan bir “bu kez olucak, bu kez yenilmeyeceğim” hissiyatı…
içmek güzel ama, ona lafım yok 🙂