insan

Demir Yüzük

Demir Yüzük

Vakt-i zamanında bir ay Kanada sürgünü yemiştim. Hemen çemkirme, “bir ay yurtdışında kalmışsın işte nesini beğenmiyorsun” diye, şartları anlatsam aklın çıkar. Ama sırf aklında canlansın diye ufak bir örnek vereceğim, kışın ortasında gittiğimden kelli, termometrede -30° C görmüşlüğüm var, ki ben normalde soğuğu seven bir insanım. Var sen düşün gerisini… Neyse, gündüz birlikte mesai yaptığımız arkadaşlarla iş çıkışı bir bara gitmişiz. Sohbet, muhabbet, goy goy…

Gerçekten İstedin mi?

Gerçekten İstedin mi?

Birey, tek başına, dışarıya bağımlılığını sonradan kazanıp, alışan, değişik bir mevzu. Devlet gibi değil mesela, ben doğduğumda devlet yine dışa bağımlıydı. Çocuğum doğduğunda da öyle olacak. Bunu anlayabilirim. Velhasıl, zamanla dışarıya bağlanmayı, kendi kararlarını alamamayı anlayamıyorum. Nasıl bir süreçle gelişiyor bu hadise, bilmiyorum. İnsanın bağlanma isteği, zayıflığından mütevellit. Neden bu kadar çok hayata yön verme unsuru mevcut? Gerçekten istediğini yapmak kadar kolay bir şey varken,…

Güzel Abim Benim Bee!

Güzel Abim Benim Bee!

Telefonun şarjı can çekişiyor! Bitmemesi lazım. Hiç sırası değil ama cidden hiç değil. Haber bekliyorum bol bol. Gelecek habere göre ordan kalkıp şuraya gitmek lazım, hem bilmem kimle bilmem ne üzerine konuşacağız, kaldı ki onun şuna ödeyeceği para benim hesabıma geçmedi, biraz daha gecikirsem şusu da arar birazdan. O aramadan ben aramalı ve durumu izah etmeliyim. Onun buna taktığı çok sıfırlılardan bilmem kaç tane eksiltme…

Tribal Gizem’e Karşı, Ömer Kültürü

Tribal Gizem’e Karşı, Ömer Kültürü

23 Nisan törenlerine bu sene Ömer’le Gizem damga vurdu desek yanlış olmaz sanırım. Olayı bilmeyenler için şöyle özetleyelim; Törenlerin devam etttiği sırada, o an yeşil sahada tüm diğer arkadaşları gibi tango yapması gereken Ömer’le Gizem çifti, Gizem’in Ömer’e trip yapmasından ötürü ortada kalakaldı. Önündeki koskocaman yıllar boyunca maruz kalmaktan kurtulamayacağı bu tavırla belki de ilk kez tanışan garip Ömerse, tüm iyi niyetiyle Gizem’i iknaya çalışmaktaydı….

Kulaktan kulağa…

Kulaktan kulağa…

“Abla S., 5’inci sınıftayken tecavüze uğradı. Korkudan sesini çıkaramadı. Esnaf arasında kulaktan kulağa yayılan durumuyla birlikte tacizci ve tecavüzcü sayısı arttı. Hiçbir talebe “hayır” diyecek gücü olmadı. 3 ile 5 TL arasında değişen para, çikolata, şeker ya da çubuk kraker karşılığında erkeklerle birlikte oldu. Kiminin bakkalı, kiminin dükkanının arka tarafına götürüldü. Geçen yıl okulu bırakmak zorunda kaldı. Esnaf, H. büyüdükçe ona da ablasına baktığı gibi…

2010

2010

“2010’a giriyoruz, helelöle” çoşkusundan alabildiğine uzağım. Neden? Çünkü gerçekçi; ve gerçekçi olduğum kadar karamsar bir insanım. 2009’a da benzer çoşkuyla giren tam 56 denek üzerinde yaptığım incelemede içinde bulundukları yılın rakamsal değerinin hayatlarına olumlu ya da olumsuz bir etkisi olmadığını gözlemledim. Aynı 56 denek şimdi de geldi diye göbek attıkları 2009’un bitmesi için nasıl bir heyecan içindeler, tasvir edemem. Boş konuşmuyoruz, sosyolojik gözlem yapıyoruz burda….

Otur Da (,) Efendi Gibi (,) Yadırgasınlar Seni.

Otur Da (,) Efendi Gibi (,) Yadırgasınlar Seni.

Zor oluyor böyle yazıların girizgahı. Ne yazsan yapmacık kalıyor. İyi bir giriş yapma kasıntısı şiirleştiriyor yazıyı. İyi bir şey değil yazının şiirleşmesi bana sorarsanız. Sormazsınız biliyorum, olsun. Güzel değil. Ben aslında insanın hayattaki öncelikleri, bu önceliklerin değişkenliği hakkında konuşmak istiyorum. Önceliğin bir günde, bir haftada, belki bir yılda değişmesi demek; yadırganmak demek. Yadırgayan kendinde bu hakkı görebiliyor. Ben de yadırgayan oluyorum çok zaman, yaptığım şeyi…

“Bi’ Bakar mısınız?” dediler, bakan olmadı…

“Bi’ Bakar mısınız?” dediler, bakan olmadı…

“Bi’ Bakar mısınız” eyleminden daha önce de bahsetmiştik. Engelli vatandaşlarımızın en temel ihtiyaçlarından birisi olan özgürce sokağa çıkma hakkı gasp ediliyor bu şehirde. Toplu taşıma araçlarında onlara yer yok, üst geçitlerimizde, alt geçitlerimizde, kaldırımlarımızda onlara yer yok! Daha da acısı Büyükşehir Belediye’nin bu konuda hiç bir çabası yok! Hadi eski durakları, geçitleri bir kenara koyalım ancak yüzyılın projesi olarak lanse edilen, milyonlarca dolara mal olan…